Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2709 E. 2024/4532 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu hükmedilen katkı payı miktarı, katkı payının hesaplanma yöntemi ve vekâlet ücretine yönelik itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararına uyularak verilen hükmün, bozma ilamına uygun olduğu ve usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/49 E., 2022/529 K.

KARAR : Kısmen kabul kısmen ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen katkı payı alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde alınan 2395 ada 1 parsel 29 nolu bağımsız bölümün edinilmesi müvekkiline ait altınların bozdurularak ve müvekkilinin çalışarak elde ettiği gelirle katkıda bulunduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL katkı payı alacağının yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının taşınmazın edinilmesine katkısının olmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.02.2021 tarih ve 2014/430 Esas, 2021/78 Karar sayılı kararı ile, davacının taşınmazın ediniminde kullanıldığını iddia ettiği ziynetlere ilişkin açmış olduğu ziynet alacağı davasının kabul edilerek kararın kesinleştiği, davacının çalışarak elde ettiği gelirle katkısı da ispatlanamadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 18.05.2021 tarih ve 2021/880 Esas, 2021/810 Karar sayılı kararı ile, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 25.11.2021 tarih ve 2021/5549 Esas, 2021/8799 Karar sayılı kararı ile, ziynet alacağına yönelik dava dosyasında, davacının 15 adet her biri 25 gr ağırlığındaki 22 ayar burma bilezik 11 adet Cumhuriyet altını, 23 adet küçük altın ve her biri 35 gr ağırlığındaki 2 bileziğin aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsilini talep ettiği, Mahkemece davacı tarafından el işi yapmak suretiyle edinilen daha sonra davacının rızasıyla davalının erkek kardeşine verilen her biri 35 gr ağırlığındaki 2 bilezik hakkında davalı erkeğe husumet yöneltilemeyeceğinden ret kararı verildiği, diğer ziynetlere ilişkin alacak talebinin ise kabul edildiği, kararın bu şekilde Yargıtay incelemesinden de geçmek suretiyle kesinleştiği; eldeki davada da davacının bu ziynetlerin taşınmazın alımında kullanıldığını iddia ettiği 15 adet her biri 25 gr ağırlığındaki 22 ayar burma bilezik, 11 adet Cumhuriyet altını, 23 adet küçük altınla katkıya ilişkin Mahkemece yapılan değerlendirme doğru ise de, her biri 35 gr ağırlığındaki 2 bileziği davacının evlilik birliği içerisinde el işi yapmak suretiyle elde ettiği, evin alımı sırasında davalının abisinden aldığı borca karşılık bu iki bileziğin davalının abisine verildiği, ziynet alacağı davasında bu ziynet eşyalarıyla ilgili olarak kabul kararı verilmediğinin anlaşılmasına göre, Mahkemece davacı kadının her biri 35 gr ağırlığındaki 2 bilezik ile davaya konu taşınmazın edinimine katkıda bulunduğu kabul edilerek davacı katkı payı alacağına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olduğu belirtilerek davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bozma ilamı uyarınca, her biri 35 gram olan iki adet bileziğin değerinin tespit edildiği, buna göre davacının 3.920,00 TL katkı payı alacağının tespit edildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile, 3.920,00 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, sadece davalı lehine 9.200,00 TL vekâlet ücretine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin 20.01.2023 tarihli tavzih kararı ile, davacı lehine verilen vekâlet ücretine yönelik bent düzeltilerek, davacı ve davalı lehine her biri için ayrı ayrı 3.920,00 TL vekâlet ücretine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B.Temyiz Sebepler

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; taşınmazın güncel değerine göre alacağın belirlenmesi gerektiğini, taşınmazın edinme tarihine altınların değerlerinin belirlenerek göre alacağın belirlenmesinin hatalı olduğunu, taşınmazın değeri arttığından altınlarında karar tarihi itibari ile değerleri belirlenerek alacağın hesaplanması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının katkısını ve çalıştığını ispatlayamadığını, davanın kısmen reddedilmesine rağmen müvekkili lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, katkının ispatı, katkı payı alacağının hesaplanma yöntemi ve tasfiye konusu malın hangi tarihteki değerinin esas alması gerektiği, vekâlet ücreti, usuli kazanılmış hak noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 305 ve 305/A maddesi, 323 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164 üncü maddesi, 168 inci maddesi; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 5 inci maddesi, 13 üncü maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 646 ncı maddesi; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarih ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı kadın vekili ve davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Başlangıçta yatırılmayan aşağıda yazılı onama harcının ve temyiz başvuru harcının davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.