"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2017 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, aralarındaki anlaşmaya göre tarafların boşanma tarihinden Ekim 2021 tarihine kadar ortak çocuğun haftanın 3 günü babada, 4 günü annede olmak üzere çocukla birlikte olduklarını, aynı zamanda babanın istisnasız her gün ortak çocukla en az 2, 3 saat vakit geçirdiğini, müvekkilinin yıllık izinlerinde davalının da onayıyla ortak çocukla tatillere çıktığını, ancak Eylül 2021 tarihinde müvekkilinin yeni bir evlilik yapması üzerine süre gelen durumun bozulduğunu, davalının tüm tutum ve davranışlarının değişerek ortak çocukla baba arasındaki kişisel ilişkiyi engellediğini, müvekkilinden sürekli artan ve değişen taleplerde bulunduğunu belirterek; müvekkili ile davalı arasında mutabık kalınan protokol doğrultusunda süregelen şekilde çocukla baba arasında iki haftada bir hafta sonuna denk gelecek, diğer günler hafta içi olacak şekilde mahkemenin takdir edeceği günler ve saatler arasında olmak üzere haftanın üç günü ve müvekkilin yıllık izin tarihlerinde kişisel ilişki kurulmasını talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında protokolde yer almamasına rağmen çocuğun haftanın 4 günü müvekkilinin yanında, 3 günü de babasının yanında kalması şeklinde haricen anlaşma sağlandığını fakat çocuğun, babanın yanında kaldığı süreçte yanlış alışkanlıklar ve sosyal gelişimini olumsuz yönde etkileyecek olaylara maruz kaldığını, çocuğun alerjik rahatsızlıklarına gerekli hassasiyetin gösterilmediğini, babanın resmi törenler dışında çocuğun hiçbir faaliyetine katılmadığını, sadece kendi iş hayatı ve özel hayatını baz alarak uygun olmayan zamanlarda çocuk ile görüşme taleplerinin arttığını bu nedenle boşanma ilamında kararlaştırılan görüşme periyotlarını uygulamaya başladığını belirterek; davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ortak çocuk ile davacı arasında hafta içi kişisel ilişki tesisinin okul çağındaki çocuğun düzeni için uygun olmayacağı, çocuğun yüksek menfaati ve ortak çocuk ile davacı baba arasındaki sağlıklı bir ilişki kurulabilmesi için davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde, dava dilekçesindeki hususları tekrarla davalının müvekkilinin ve tanık beyanlarının aksini kanıtlar hiçbir delil sunamadığını, yargılama sürecinde de ortak çocuğun baba ile telefonda görüşmesini engellemeye başladığını, çocuğun sadece kendi çocuğuymuş gibi bir yaklaşıma girdiğini, çocuğun yararı gözetilerek ilgili bir baba ve babasına düşkün bir çocuk arasında yıllardır süregelen ilişkinin bozulmasının hatalı olduğunu, çocuğun okula başlaması sebebi ile düzeni bozulacağı gerekçesiyle dava kısmen reddedilmişse de anne ve babanın sorunsuz geçindiği Ekim 2021 tarihine kadar çocuğun hep kreşe gittiğini, anne babanın mahkeme ilamı olmamasına rağmen düzenlerini kurduğunu, haftanın her günü babanın çocuğunu gördüğünü, 3 gün çocuğun babada kaldığını, gerekçesinin maddî gerçeğe aykırı olduğunu ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek; kararın kaldırılmasını, itirazları doğrultusunda müvekkili ile çocuk arasında haftanın üç günü kişisel ilişki kurulmasını, davanın tümden kabulünü, davalının haksız istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davanın kısmen kabul edilmesine karşın vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilirken davanın tam kabulü şeklinde karar verilmesi ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinde kabul, ret durumuna göre oranlama yapılmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davalı yararına maktu vekâlet ücretine hükmedilmesini talep ederek vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince, çocuğun eğitim düzeni ve ara tatilleri de dikkate alınarak yeniden tesis edilen kişisel ilişkinin süresi ve şeklinin ortak çocuğun fikri ve ahlaki gelişimi, babanın anayasal hakkı olan çocuğu ile birbirini tanımak, iyi ilişki kurmak ve manevî bağlarının devamını sağlama açılarından yeterli ve doyurucu nitelikte olduğu gibi çocuğun üstün yararına uygun olduğu gerekçesi ile, davacı babanın istinaf taleplerinin ve kişisel ilişkinin düzenlenmesi talebinin kısmen kabul, kısmen reddine karar verildiği kendisini vekil ile temsil ettiren davacı baba yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinde ve kısmen kabul edilen davada davalı anne yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığından kadının vekâlet ücretine yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin, taleplerini tartışmadan hüküm kurduğunu, kararda; tarafların boşanma kararı, ortak çocuğun yaşı, doğum tarihi ve adının hatalı olduğunu, bu hususların dava konusu ile doğrudan bağlantısı olduğunu ve yanlış değerlendirme yapıldığını, ortak çocuğun idrak yaşında olduğunun ve fikrinin sorulması gerektiğini, müvekkili ve çocuğun yeteri kadar vakit geçirememelerinden her ikisinin de olumsuz etkileneceğini, müvekkilinin yeni doğan oğlu ile kardeş bağının kurulması ve aile olmaları için görüşmelerin çok önemli olduğunu, konutta yapılacak inceleme ile çocuğun okul düzenini bozmayacağının tespit edilebileceğini beyan ederek çocuk ile baba arasında haftanın 3 günü kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini tüm bu nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz başvuru dilekçesinde; davanın kısmen kabul edilmesine karşın vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilirken davanın tam kabulü şeklinde karar verilmesi ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinde kabul, ret durumuna göre oranlama yapılmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, kabul, ret durumuna göre oranlama yapılarak yargılama gideri ve vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, baba ile ortak çocuk arasında boşanma ilamı ile tesis edilmiş olan kişisel ilişki süresinin yeterli olup olmadığı, vekâlet ücreti ve yargılama gideri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 323 üncü maddesi, 324 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 3 üncü maddesi, Çocuk Hakları'nın Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 1 inci maddesi, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 4 üncü maddesi'nin (b) bendi,1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 sayılı Kanun) 164 üncü maddesi, 168 inci maddesi. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.04.2023tarihinde oy birliğiyle karar verildi.