"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1314 E., 2022/1958 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kastamonu Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/740 E., 2022/320 K.
Taraflar arasındaki çocuğun annenin soyadını kullanmasına izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ortak çocuk ...un evlilik dışı dünyaya geldiğini, babası tarafından tanındığını, babanın çocukla ilgilenmediğini, yeteri kadar çocukla görüşmediğini, çocuğun eğitim hayatının başladığını ve anne ile çocuğun farklı soyisimleri kullanmasının zorluklara sebebiyet verdiğini, ayrıca çocuğun da bu durumdan psikolojik olarak etkilendiğini, okulda sorulduğunda kendi soyadı olarak annesinin soyadını söylediğini, çocuğun soyadının annesinin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına uygun olacağını iddia ederek evlilik dışı doğan çocuğun "..." olan soyadının, annesinin soyadı olan "..." olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; tarafların hiç evlenmediğini, bu nedenle açılan davanın "boşanmadan sonra açılan çocuğun annesinin soyadını kullanmaya izin davası" olmadığını, nüfus kaydının değiştirilmesi davası olduğunu, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, kayıtlarda çocuğun soyadı olarak annenin soyadı yazılması gerekirken idare tarafından hatalı olarak baba soyadının yazıldığını, davalının bu nedenle taraf sıfatının olmaması gerektiğini, çocuğa davalının soyadının verilmesinde davalının kusurunun bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile velâyet hakkına sahip davacı anne ile davalı babanın hiç evlenmediği, çocuğun evlilik dışı ilişkiden dünyaya geldiği, tanıma senedi ile çocuğun soyadının davalı babanın soyadı olan ... olarak değiştirildiği, alınan sosyal inceleme raporuna göre; mevcut soyadının korunmasında çocuk açısında herhangi bir menfaatin bulunmadığı, çocuğun sosyal çevresinde sorgulanmaması, etiketlenmemesi, resmi işlemlerde zorluk yaşamaması, davalı babanın da bu duruma rızasının olduğunu belirtmesinden anneyle aynı soyismi taşımasında biyopsikososyal gelişimi açısından müşterek çocuğun menfaatinin olacağı kanaatlerinin bildirildiği, dinlenen tanıkların beyanlarına göre çocuğun veli bilgisinin kendiliğinden ... olarak göründüğünü, çocuğun veli bilgisinin ... olarak düzenlenmesine sistemin izin vermediğini, bu durumunda annenin çocuğun durumunu takip etmesinde sıkıntılara neden olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile çocuğun "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesine, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanun'unun 37 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre Nüfus Müdürlüklerinin kanuni harç ve her türlü mahkeme masrafından muaf olduğu hükmü gözetilerek yargılama giderleri davalılardan ...'na yükletilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, soyisminin değiştirilmesinin çocuğun menfaatine uygun olmadığını, çocuğun çevresinde "..." soyadı ile tanındığını, görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, çünkü tarafların hiç evlenmedi ğini, evlilik dışı doğan çocuğun zaten annenin soyadını taşıması gerektiğini, davalının dava açılmasına sebebiyet vermediğini, davalı sıfatının bulunmasının hatalı olduğunu, pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın evlilik dışı doğan çocuğun tanımayla kazandığı, baba soyadının velâyet hakkına haiz anne soyadı ile değiştirilmesi davası niteliğinde olduğu, velâyet hakkını haiz annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velâyet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velâyet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, somut olayda söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına da aykırı bulunmadığı ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği dikkate alındığında, davanın kabulüne dair İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın boşanmadan sonra açılan çocuğun soyadının değiştirilmesi davası olmadığını, çocuğun evlilik dışı dünyaya geldiğini bu nedenle davanın nüfus kayıt düzeltim davası olması ve Aile Mahkemesinde değil genel mahkemelerde görülmesi gerektiği, diğer yandan çocuğun soyadının annenin soyadı olması gerekirken idarenin hatası nedeni ile baba soyadının yazıldığını, bu davanın açılmasına neden olmadığını, kendisi açısından davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, babanın çocuğa soyadının verilmesinde bir suçu olmayıp yargılama giderlerinden de sorumlu tutulmaması gerektiği, ayrıca soyadının değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının da bulunmadığı, hatta değişikliğin çocuğun toplumdan dışlanmasına neden olabileceği, psikolojisinin kötü etkilenebileceği, müvekkilinin dava sürecinde de çocuğun soyadının değiştirilmesi hususunda herhangi bir itirazı olmadığını dile getirdiğini, hep çocuğun menfaatini düşünen babanın yargılama giderleri ile yükümlü tutulmasının hakkaniyete uygun olmadığını belirterek hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
Uyuşmazlık, çocuğun tanıma ile kazandığı baba soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesinde haklı ve makul sebeplerle çocuğun üstün yararının bulunup bulunmadığı ve yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 27 nci, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 10 uncu, 20 nci maddesi, 41 inci maddesi ile 90 ıncı maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 11 Nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol 5 inci maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2011 tarihli ve 2010/119 Esas, 2011/165 Karar sayılı iptal kararı. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.