"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/184 E., 2023/210 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kozaklı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/70 E., 2022/102 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava, cevaba cevap (karşı davaya cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2019 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, kadının ve kadının abisinin hakaret ettiğini, kadının ailesinin erkeği istemediğini ve evlilik birliğine müdahale ettiklerini, kadının bu duruma sessiz kaldığını, kadının, daha önce erkek aleyhine boşanma davası açtığını, ancak feragat ettiğini, iftira attığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, ortak konutu terk ettiğini, tehdit ettiğini, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL iştirak nafakası, erkek yararına 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, birlik görevlerini yerine getirmediğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, erkeğin ailesinin kadını istemediğini, aşağıladığını, psikolojik, fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, sürekli alkol kullandığını, hakaret ettiğini, kadın tarafından açılan ve feragat edilen dava dosyasından sonra da erkeğin kusurlu davranışlarının devam ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, 150.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olduğu, kadının ise ortak konutu terk etmesi sebebiyle az kusurlu olduğu, erkeğin boşanmaya sebebiyet veren önceki kusurlu davranışlarının kadın tarafından affedildiği ve erkeğe yüklenemeyeceği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, asıl dava yönünden kadının, tarafların ayrılmasına neden olan olaylarda kusurunun ispat edilemediği gerekçesi ile asıl davanın reddine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, karşı davanın ise kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu, ortak çocukların yaşları ve anne sevgi ve ilgisine muhtaç oldukları dikkate alınarak ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine ve ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların yaşları ve ihtiyaçları, hakkaniyet ilkesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL iştirak nafakası, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ödeme gücü, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 750,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, erkeğin kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, hakkaniyet ilkesi, paranın alım gücü dikkate alınarak kadın yararına 55.000,00 TL maddî tazminat, 45.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğe yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı, kadının ise tam kusurlu olduğu, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, affedilen vakıaların erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, İlk Derece Mahkemesi tarafından hükmedilen tazminatların ve nafakaların hatalı olduğu, sosyal inceleme raporunun eksik ve hatalı düzenlendiği, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesi gerektiği belirtilerek; her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu bir davranışının olmadığı, erkeğin ise tam kusurlu olduğu, asıl davanın reddedilmesine rağmen kadın yararına vekâlet ücretine takdir edilmemesinin isabetsiz olduğu, tazminatların ve nafakaların miktarlarının az olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları, vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında evlilik birliğinin başından itibaren geçimsizlik bulunduğu, çeşitli sebeplerle ayrılıp tekrardan barıştıkları, tarafların en son barışmalarından önce 05.12.2020 tarihinde taraflar arasında kavga yaşandığı, bu kavga sırasında erkeğin yaralandığı, kadın aleyhine ceza davasının açıldığı, kadın tarafından ise aynı tarihlerde erkek aleyhine boşanma davası açıldığı, tarafların barışması sebebiyle kadının açmış olduğu boşanma davasından 09.02.2021 tarihinde feragat ettiği, erkeğin de kadının sanık olduğu yaralama dosyasında kadından şikayetçi olmadığına dair dilekçe sunduğu, tarafların barıştığı, ortak konutta yaşamaya devam ettikleri ve en son barışmalarından önce yaşanan olayları affettikleri, en azından hoşgörü ile karşıladıkları, savcılık dosyası içeriği ve tanık beyanları uyarınca tarafların barışmalarından sonra 28.03.2021 tarihinde ortak konuttan kavga ettikleri, erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, tehdit ettiği, soruşturma dosyası içeriğinden erkeğin ve babasının doğru beyanda bulunmadığının anlaşıldığı, kadının, erkeğin istemediği yönündeki beyanının erkeğin ve erkeğin ailesinin davranışlarına tepkisel nitelikte olduğu ve kusur olarak yüklenemeyeceği, tarafların belirlenen olaylar dışında kalan iddiaları, tanıklarının beyanlarının büyük bir kısmının taraflardan duyuma dayalı olması ve diğer tanık anlatımları ile çelişkili olması nedeniyle ispatlanamadığı, bu kapsamda evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, ancak asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin ve hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarlarının isabetli olduğu, yargılama sırasında kadının kendisini vekil marifetiyle temsil ettirdiği, asıl davanın reddedilmesi sebebiyle kadın yararına maktu vekâlet ücreti takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisisin hatalı olduğu belirtilerek; davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden tekrardan esas hakkında hüküm kurulmasına, İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, davanın reddedilmesi ve kadının yargılama sırasında kendisini vekil marifetiyle temsil ettirmesi sebebiyle kadın yararına 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretine, davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kadının istinaf başvurusunu kısmen kabul kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle her iki dava ve fer'îleri yönünden temyiz yoluna başvurulmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile boşanmaya ve erkeğin davasının reddine hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın yararına maddî tazminat , manevî tazminat ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, velâyet düzenlemesinin dosya kapsamına ve ortak çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı, af olgusunun ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 297 nci, 298 inci, 323 üncü, 326 ncı, 353 üncü, 355 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 323 üncü maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci ve devamı maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci maddesi, 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Dava, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma davası olup İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin bu kararı, davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından her iki dava ve fer'îleri yönünden, davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları, vekâlet ücreti yönünden istinaf edilmiştir. İstinaf talebinde bulunan davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde, velâyet düzenlemesinin hatalı olduğu ile ilgili itirazda bulunulduğu, ne var ki davacı-karşı davalı erkek vekilinin bu talebinin Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesi dışında bırakılarak incelenmediği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanunu'nun 355 inci maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ayrıca hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. O halde, davacı-karşı davalı erkek vekilinin velâyet düzenlemesine yönelik istinaf talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, istinaf sınırlamasının hatalı yapılması ve bu hatalı sınırlandırmaya göre davacı-karşı davalı erkek vekilinin velâyet düzenlemesine yönelik istinaf talebinin incelenmemesi doğru olmayıp kararın münhasıran bu sebepten bozulması gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.