"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/149 E., 2023/209 K.
... : ... vekili Avukat ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : ...
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yozgat Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/168 E., 2022/331 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde, kadının müvekkilini kendisini başka kadınlarla aldattığı yönünde suçladığını ve bu sebeple tartışmalara sebep olduğunu, müvekkilini birçok kez gizli gizli takip ettiğini, müvekkilinin arkadaşlarına bu ithamların karşılığı olup olmadığının sorduğunu, müvekkili ile başka bayanlarla birlikte olduğu bahanesiyle tartıştığını, davalı-davacı tarafından yapılan iftiralar sebebi ile müvekkilinin iş ve arkadaş çevresinde küçük düşürüldüğünü, müvekkilinin baskı altında tutulduğunu, kısıtlandığını, kadının, tarafların ortak çocuğunu müvekkiline göstermemekle tehdit ettiğini, çocuğu babasından soğutmaya çalıştığını, hakaret ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babasına verilmesine, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde, erkeğin çok yoğun alkol kullanan biri olduğunu, müvekkilinin ortak çocuğun doğum sırasında bağırsakları ile ilgili bir problem yaşadığını, doğumdan sonra ameliyat olmak zorunda kaldığını, bu sırada erkeğin müvekkiline yardımcı olmadığını, bunun üzerine gece vakti müvekkilinin anne ve babasının gelip kendisine baktığını, erkeğin ilgisiz davrandığını, ''benim canımı sıkma, ...'e anne çok'' diyerek tehdit ettiğini, erkek arkadaşları ile tatile gittiğini, tatil dönüşü eşyaların arasından cinsel gücü arttırıcı hap çıktığını, evliliklerinde sadece maddî olarak bir takım ihtiyaçları karşıladığını fakat manevî olarak ne eşinin ne de çocuğunun hiçbir ihtiyacı ile ilgilenmediğini, parasal gücü olduğu için müvekkilden verdikleriyle yetinmesini ve kendisine karışmamasını, istediği saatte evden çıkmayı ve istediği saatte eve dönmeyi istediğini, tarafların en son geçen sene Kasım ayında bir tartışma yaşadığını, erkeğin şiddet uyguladığını, hastaneye darp raporu almaya gittiğinde erkek tarafından tehditlerle durdurulduğunu, tarafların üç ay ayrı kaldığını fakat müvekkilinin sırf kızı için erkeğin düzeleceğine dair yeminlerine inanarak tekrar barıştığını, fakat eve döndükten iki hafta sonra erkeğin yine sabaha kadar içip sabah dokuzda zil zurna sarhoş olarak eve geldiğini, tarafların yine tartıştığını, bu tartışma esnasında erkeğin ebeveyn banyosunun kapısını çok büyük bir şiddetle müvekkilin yüzüne çarptığını, olay nedeni ile müvekkile hastanede dikiş atıldığını iddia ederek asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık 6.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, kadın yararına, 1.000.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğın, sürekli alkol kullandığı, eve geç geldiği, ailesine karşı ilgisiz davrandığı, fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ve küfür ettiği, aşağıladığı, tehdit ettiği, kadının ise, erkeğin kendisini aldattığı yönünde suçlayıcı davrandığı, erkeği gizlice takip ettiği, suçlayıcı davranışları nedeniyle erkeği sosyal çevresi içinde küçük düşürdüğü, ortak çocuğa babasını kötülediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, halen annesi ile kalan çocuğun yaşının küçüklüğü nedeniyle anne şefkatine ihtiyaç duyduğu düşünüldüğünde, velâyetinin annesine verilmesinin, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun yüksek yararına uygun olduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu erkek yararına tazminata hükmedilemeyeceği, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine
ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği, çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, çocuk yararına iştirak nafakası koşulları oluştuğu, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, kadının tedbir nafakası talebinin reddine, kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 80.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakaların nitelikleri, günün ekonomik koşulları, ortak çocuğun ihtiyaçları, nafaka ödedikten sonra elinde kalan geliri ile ... babanın geçimini sağlama imkanı ile hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarlarının az olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamında birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının da az olduğu, kadının düzenli geliri olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerektiği, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuk yararına aylık 3.000,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı-davacı erkek vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarı, yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, karşılıklı boşanma davası olup, uyuşmazlık, asıl ve birleşen davanın kabulünün yasal şartlarının oluşup oluşmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî-manevî tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesinin çocuğun üstün yararına, yaşına, gelişimine uygun olup olmadığı, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya uygun olup olmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle hukuka aykırı yolla elde edildiği anlaşılan ses kaydına dayalı olarak kadına "ortak çocuğa babasını kötülediği" vakıasının kusur olarak yüklenemeyeceğinin, yine de boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre ... erkeğin tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuk 26.12.2017 doğumlu ...'in ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî, manevî tazminat ve iştirak nafakasının miktarları yönlerinden kadın yararına BOZULMASINA,
2. ... erkeğin tüm, davalı-davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ...'ya iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...
...