"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3394 E., 2023/204 K.
DAVA TARİHİ : 02.07.2019
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Erbaa 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/116 E., 2022/278 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesi ile özetle; erkeğin ilgisiz olduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, eve geç saatlerde geldiğini, aynı evin içinde hiçbir paylaşımda bulunmadığını, borçlarının olduğunu söyleyerek evi satacağını, anlaşmalı boşanmak istediğini söylediğini, mobing uyguladığını, baskı ile boşanmaya zorladığını ve son olarak tehdit ile evden kovduğunu belirterek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminat ile 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, her fırsatta boşanmayı dile getirdiğini, sürekli olarak kendi ailesinin yanına dönmekle tehdit ettiğini ve evi terk ettiğini, çocuklarla ilgilenmediğini, onları ilgiden şefkatten yoksun bıraktığını, sürekli kötü davrandığını belirterek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşi ile ilgilenmediği, eşinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, eve geç saatlerde geldiği, eşi ile paylaşımda bulunmadığı, eşi ile konuşmadığı, eşi ile yataklarını ayırdığı, kadının ise ev işlerini yapmadığı, eşi ile iyi geçinmediği, ortak çocukları ile ilgilenmediği, ortak çocuklarına karşı şiddet uyguladığı ve kötü davrandığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın için 500,00 TL tedbir nafakasının 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine, karar kesinleştikten sonra aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, tarafların tazminat taleplerinin yasal koşulların oluşmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, erkeğin davasının reddi gerektiğini, tazminat taleplerinin kabulü gerektiği gerekçeleri ile kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, tazminat taleplerinin reddi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu,kadının davasının reddi gerektiğini, manevî tazminat talebinin kabulü gerektiği gerekçeleri ile kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, manevî tazminat talebinin reddi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe yüklenen "eşiyle konuşmama" vakıasına usulünce dayanılmadığından, "yatakları ayırma" vakıasının ise yatakların kimin tarafından ayrıldığı kanıtlanamadığından erkeğin kusurları arasından çıkarılması gerektiği, öte yandan erkeğe eşinin rahatsızlığı döneminde hastalığı ile yeterince ilgilenmeme, ölümle tehdit etme ve eşinden habersiz ortak konutu satmaya çalışma vakıalarının kusur olarak yüklenmesi gerektiği, buna göre "evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, eşi ile ilgilenmeyen, eşinin ihtiyaçlarını karşılamayan, eve geç saatlerde gelen, eşi ile paylaşımda bulunmayan, eşinin rahatsızlığı döneminde hastalığı ile yeterince ilgilenmeyen, ölümle tehdit eden ve eşinden habersiz ortak konutu satmaya çalışan erkeğin ağır kusurlu, ev işlerini yapmayan, eşi ile iyi geçinmeyen, ortak çocukları ile ilgilenmeyen, ortak çocuklarına karşı şiddet uygulayan ve kötü davranan kadının hafif kusurlu olduğu" şeklinde düzeltilmesi gerektiği, boşanmaya sebep olan olaylarda maddî tazminat isteyen eşin, diğerinden daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, o halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile taraf vekillerinin kusur belirlemesine, kadın vekilinin reddedilen maddî ve manevî tazminata yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerin kaldırılmasına, kararın kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin gösterildiği şekilde düzenlenmesine, kadın yararına 40.000,00 TL manevî, 40.000,00 TL maddî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, kadın yararına tazminatlara hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.