"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3556 E., 2022/3803 K.
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kesinleşen kısımlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından duruşmalı istemli temyiz edilmişse de, davalı-karşı davacı kadın vekilinin 20.01.2023 tarihli dilekçesi ile duruşma isteminden vazgeçtiğinden, temyiz incelemesinin evrak üzerinden yapılmasına karar verilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2007 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadın aleyhine 2011 yılında boşanma davası açıldığını ve reddedildiğini, ret kararının 13.07.2012 tarihinde kesinleştiğini, tarafların bir araya gelmediğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin 4 üncü fıkrası hükmü uyarına boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, işbu dava ile ilgili yargılama yapmakla yetkili mahkemenin Bulancak Aile Mahkemesi olduğunu ve yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, erkeğin sık sık ortak konutu terk ettiğini ve birlik görevini ihmal ettiğini iddia ederek karşı davanı kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin 1 inci fıkrası hükmü uyarınca boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 maddî tazminat, 100.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 19.07.2019 tarih ve 2018/208 Esas, 2019/682 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamından erkek tarafından kadın aleyhine 2011 yılında boşanma davası açıldığı, boşanma davasının yapılan yargılaması neticesinde davanın reddine karar verildiği, ret kararının 13.07.2012 tarihinde kesinleştiği ve tarafların bir araya gelmediği, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin 4 üncü fıkrası hükmü şartlarının oluştuğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ise erkeğin birlik görevini ihmal ettiği gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin 4 üncü fıkrası hükmü gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 200,00 tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 150,00 TL tedbir nafakası, 450,00 TL yoksulluk nafakası, yasal şartları oluştuğundan kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ve kişisel ilişki yönünden, davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 15.04.2021 tarih ve 2021/716 Esas, 2021/1183 K. sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından alınan sosyal inceleme raporunun baba ile görüşülmeden alındığı, ayrıca dosya kapsamından kadının davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin 1 nci fıkrası hukuki sebebine dayalı olduğu ve İlk Derece Mahkemesince kadının davasının da 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin 4 üncü fıkrası hükmü gereği kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın gerekçede belirtilen eksikleri giderilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 14.07.2021 tarih ve 2021/366 Esas, 2021/721 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamından erkek tarafından kadın aleyhine 2011 yılında boşanma davası açıldığı, boşanma davasının yapılan yargılaması neticesinde davanın reddine karar verildiği, ret kararının 13.07.2012 tarihinde kesinleştiği ve tarafların bir araya gelmediği, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin 4 üncü fıkrası hükmü şartlarının oluştuğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ise erkeğin birlik görevini ihmal ettiği gerekçesiyle asıl davanın 4721 sayılı Knaun'un 166 ncı maddesinin 4 üncü fıkrası hükmü gereğince, karşı davanın ise aynı Knaun'un 166 ncı maddesinin 1 inci maddesi hükmü gereğince kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 200,00 tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 150,00 TL tedbir nafakası, 450,00 TL yoksulluk nafakası, yasal şartları oluştuğundan kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ve kişisel ilişki yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 30.12.2021 tarih ve 2021/3535 Esas, 2021/3770 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamından İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen erkeğin kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı ve kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının gerçekleşmediği, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve maddî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının istinaf itirazlarının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, ortak çocuk yararına aylık 600,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 800,00 TL yoksulluk nafakası, 30.000,00 TL maddî tazminat, kadının manevî tazminat talebinin reddine, taraf vekillerinin diğer istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve vekalet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Dairenin 12.10.2022 tarih ve 2022/2095 Esas, 2022/8055 Karar sayılı bozma kararıyla; hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, duruma göre talep sonucundan daha azına ise karar verebileceği, kadının karşı dava dilekçesinde aylık 500,00 TL iştirak nafakasına ve aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ettiği, usulüne uygun yapılmış bir ıslah talebi de bulunmadığı, Bölge Adliye Mahkemesince talep aşılarak ortak çocuk yararına aylık 600,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiği ve kadın yararına hükmedilen maddî tazminat miktarının çok az olduğu, kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin ise hatalı olduğu, vekâlet ücreti düzenlemesinin ise hatalı olduğu belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, tazminatlar ve vekâlet ücreti yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, uyulmasına karar verilen bozma ilamının gereğinin yerine getirilip getirilmediği, kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı-karşı davacı kadın vekilince yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Rahime'ye yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.