"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2574 E., 2022/3464 K.
...
...
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çarşamba Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/129 E., 2022/251 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ile cevaba ve karşı davaya cevap dilekçesinde; davalının, ailesinin geçimine yerterli katkı vermediğini, 2004-2016 yılları arası hiç Türkiye'ye gelmediğini, ortak çocuğu müvekkilinin tek başına büyüttüğünü, müvekkiline hakaret ettiğini, telefonunu izinsiz alıp kayıtlı numaraları arayarak müvekkili ile ilişkileri olup olmadığını sorduğunu, müvekkilinin aldattığı iddiası ile iftira attığını, psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğin müvekkilinden cinsel fotoğraf, video göndermesini istediğini, Türkiye'ye geldiğinde zorla cinsel ilişkide bulunduğunu, ortak çocuğa olumsuz sözler söylediğini, müvekkili ve kızının Fransa'ya kaçak götürüldüğünü, tek odalı evde sağlıksız ortamda yaşamak zorunda kaldıklarını, oturma izni alınamadığını, ortak kızlarının ise eğitiminin sağlanamadığını, bu nedenlerle müvekkilinin kızı ile ülkeye döndüğünü, erkeğin iddialarının gerçek dışı olduğunu ve kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 60.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuk için 2.000,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının iddialarının asılsız olduğunu, müvekkilinin çalışmak için Fransa'ya gittiğini, müvekkilinin, eşinin ve kızının tüm ihtiyaçlarını karşıladığını, kadının ikinci çocuklarını aldırdığını, eşini ve çocuğunu Fransa'ya götürdüğünü, ancak kadının müvekkilini yalnız bırakarak Türkiye'ye döndüğünü, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla, kadının davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadına baskı uyguladığı ve kıskançlık yaptığı, 15 yıl boyunca iki, üç defa Türkiye'ye gelmesi sebebiyle birlik görevlerini eksik yerine getirdiği, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden ara kararla hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan kadın lehine tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek uygun miktarda manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kadının davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, 22.03.2021 tarihli ara kararla davacı lehine hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, kadının lehine 50.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuk dava tarihinde ergin olduğundan iştirak nafakası talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin boşanma davası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, müvekkiline yüklenen kusurların doğru olmadığını, kadının müvekkilini yalnız bırakarak Türkiye'ye döndüğünü, ikinci çocuğu müvekkiline baskı yaparak aldırdığını, kadının kusurlu olduğunu, nafaka ile maddî tazminat şartlarının oluşmadığını, miktarlarının yüksek olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, müvekkiline yüklenen kusurların doğru olmadığını, kadının müvekkilini yalnız bırakarak Türkiye'ye döndüğünü, ikinci çocuğu müvekkiline baskı yaparak aldırdığını, kadının kusurlu olduğunu, nafaka ile maddî tazminat şartlarının oluşmadığını, miktarlarının yüksek olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadının davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, erkeğin davasının ispatlanıp ispatlanmadığı, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminat verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, miktarlarının uyun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkarası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...