"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3206 E., 2023/184 K.
DAVA TARİHİ : 30.03.2021
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/241 E., 2022/561 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam ziynet alacağı miktarının Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı karşı davacı erkek vekilinin kadının kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı karşı davacı erkek vekilinin reddedilen yön dışında gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı karşı davacı eşin bir iş bulup çalışmadığını, bağımsız konut temin etmediğini, hastalık dönemlerinde doktora götürmediğini, babasının evine de yılda bir kez ancak gönderdiğini belirterek, tarafların geçimsizlik nedeniyle davalı karşı davacı eş ile müvekkilinin tekrar bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün bulunmaması nedeniyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müvekkilinin hakkı olan ve evlendiğinde kendisine takılan 6 adet 25' er gramdan toplam 150 gr altın bileziğin veya hesaplanacak bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, lehine 200.000,00 TL manevî, 100,000,00 TL maddî tazminat ile aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı tarafın iddialarının doğru olmadığını, kadının ailesi hakkında yalan beyanda bulunduğunu belirterek, davacı karşı davalı tarafın açmış olduğu davanın reddine, karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 30.000,00 TL manevî ve 20.00,00 TL maddî tazminatın dava tarihinden işleyecek faiz ile birlikte karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, bağımsız konut temin etmediği, düzenli ve sürekli bir işte çalışmadığı, kadını sadakatsizlikle suçlayıcı beyanlarda bulunduğu, kadının ise; yengesine bakmak için sürekli evden gitmek istediği, kadının akrabası olan Ahmet'in kadının yengesine bakması için tarafların kendi evlerinin yakınında bir yere taşınmasını istediği, erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir, aylık 550,00 TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının ziynet eşyası davasının kabulü ile 6 adet 22 ayar 25'şer gram toplam 66.600,00 TL değerinde bileziğin erkek tarafından kadına aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedeli olan 66.600,00 TL'nin asıl dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar, kendi tazminat isteklerinin reddi ile ziynet alacağı davasının kabulünün hatalı olduğu gerekçeleri ile kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar, kendi tazminat isteklerinin reddi ile ziynet alacağı davasının kabulü yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve dosya kapsamanı göre, Mahkemece erkeğe eşini sadakatsizlikle suçlayıcı söz söyleme kusur olarak yüklenmiş ise de; kadının bu vakıaya dayanmaması nedeniyle erkeğin kusurları arasından çıkarılması gerektiği, bu durumda erkeğin yine de ağır kusurlu olduğu, toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda erkeğin tespit edilen kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği, kadının manevî tazminat talebinin reddi gerektiği gerekçesi ile ilgili bendin kaldırılmasına, kadının manevî tazminat talebinin reddine, erkek tarafından istinaf konusu edilen diğer hususların karar bu yönlerden hukuka ve kanuna uygun olduğundan esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı karşı davacı erkek vekili; kadının ziynet alacağı davasının kabulünün, kusur belirlemesi ile kadın yararına tazminatlara hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; ziynet alacağı davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı karşı davacı erkek vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı karşı davacı erkek vekilinin kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Davalı karşı davacı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.