Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2818 E. 2023/5948 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde çocuklara devredileceği kararlaştırılan taşınmazla ilgili mahkeme kararında "tesciline" yerine "tescil edileceğinin tespitine" şeklinde hüküm kurulması nedeniyle kararın tashihi talebinin reddedilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında taşınmazın çocuklara devrine ilişkin verilen hükmün "tespit" hükmü niteliğinde olduğu ve tapu kaydının tescili için ayrıca eda davası açılabileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/134 E., 2023/223 K.

...

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Fatsa 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/241 E., 2022/293 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile anlaşmalı boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Davacı kadın vekili 13.04.2022 tarihli dilekçesi ile kararın tashihi talebinde bulunmuş, İlk Derece Mahkemesince 13.04.2022 tarihli karar ile talebin kabulüne ve tashih şerhine karar verilmiştir.

Davacı kadın vekili 04.10.2022 tarihli dilekçesi ile kararın tashihi talebinde bulunmuş, İlk Derece Mahkemesince 04.11.2022 tarihli ek karar ile talebin reddine karar verilmiştir

Ek kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; şiddetli geçimsizlik sebbebi ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmesine talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın vekili, 11.04.2022 tarihli dilekçesi ile tarafların anlaşmalı boşanma protokolü yaptıklarını beyanla, anlaşmalı boşanma protokolü sunmuştur.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin13.04.2022 tarih ve 2022/241 Esas, 2022/293 Karar sayılı kararı ile; tarafların boşanma ve mali konularıda anlaştıkları, anlaşma protokolünün uygun bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkarası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar ... ve ...'ın velâyetinin davalı babaya verilmesine, çocuklarla davalı anne ile kişisel ilişki tesisine, davalıya ait ... Kat 3 Nolu Bağımsız Bölüm sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile ortak çocuklar adına eşit paylı olarak tescil edileceğinin tespitine, kararın kesinleşmesinden itibaren 500,00 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, tarafların birbirlerinden başkaca maddî ve manevî tazminat, ev eşyası ve mal rejimi talepleri bulunmadığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına, yargılama gideri ve vekâlet ücreti talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

2.Davacı kadın vekili 13.04.2022 tarihli dilekçesi ile; verilen kararda yoksulluk nafakasının anlaşmalı boşanma protokolüne aykırı ve hatalı olarak "davacıdan alınarak davalıya verilmesi" şeklinde karar verildiğini beyanla, yoksulluk nafakasının "davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde kararın tashihini talep etmiştir.

3.İlk Derece Mahkemesinin 13.04.2022 tarih ve 2022/241 Esas, 2022/293 Karar sayılı kararı ile; hükmün tashihi talebinin kabulü ile, kararının beşinci hüküm bendindeki "Kararın kesinleşmesinden itibaren 500,00 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine" şeklindeki maddenin kaldırılmasına, "Kararın kesinleşmesinden itibaren 500,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde düzeltilmesine ilişkin tashihine karar verilmiştir.

4.Davacı kadın vekili 04.10.2022 tarihli dilekçesi ile; anlaşmalı boşanma protokolünde davalı adına kayıtlı taşınmazın, ortak çocuklar adına eşit paylı devredileceğine ilişkin anlaşma yönünden hükümde "tespit" kararı verildiğini, Tapu Müdürlüğü tarafından tespit hükmünün uygulanmadığını, çocukların velâyetinin davalı babaya verilmesi nedeniyle müvekkili tarafından da tapu iptal ve tescil işlemlerinin yapılamadığını beyanla, hükümde yer alan taşınmazın "tesciline" şeklinde kararın tashihine ve işlemleri yaptırabilmesi için müvekkiline yetki verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

5.İlk Derece Mahkemesinin 04.11.2022 tarih ve 2022/241 Esas, 2022/293 Karar sayılı kararı ile; ilgili taşınmazın"...eşit paylı olarak tescil edileceğinin tespitine" şeklinde verilen kararın kesinleştiği, Mahkemece "tespit" hükmü kurulduktan sonra "tescil" hükmü kurulmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili, anlaşmalı boşanma protokolüne aykırı şekilde hükümde maddî hata yapılarak "tescil" yerine "tespit" kararı verildiğini, anlaşmalı boşanma protokolü kabul edilmesine rağmen verilen kararın çelişki oluşturduğunu, kararın uygulanamadığını, davalının işlemi yerine getirmediğini, karaın anlaşmalı boşanma protokolüne aykırılık oluşturduğu gibi tashih taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ekonomisine aykırı olduğunu, maddî hatanın tashihi taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla; tashih talebinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, anlaşmalı boşanma kararında taşınmaza yönelik verilen hüküm, borçlandırıcı işleme ilişkin bir tespit hükmü niteliğinde olduğu, bu hükmün yerine getirilmesi için ayrıca eda davası açılmasının mümkün bulunduğu, bu nedenle İlk Derece Mahkemesi kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili, anlaşmalı boşanma protokolüne aykırı şekilde hükümde maddî hata yapılarak "tescil" yerine "tespit" kararı verildiğini, anlaşmalı boşanma protokolü kabul edilmesine rağmen verilen kararın çelişki oluşturduğunu ve uygulanamadığını, davalının ise işlemi yerine getirmediğini, kararın anlaşmalı boşanma protokolüne aykırılık oluşturduğu gibi tashih taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ekonomisine de aykırı olduğunu, maddî hatanın tashihi taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla; tashih talebinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Mahkemece uygun bulunan anlaşmalı boşanma protokolü ile Mahkeme kararı arasında çelişki bulunup bulunmadığı, ortak çocuklara eşit paylı devredilecek taşınmaz yönünden verilen "eşit paylı olarak tescil edileceğinin tespitine" ilişkin hükmün, "eşit paylı olarak tesciline" şeklinde tashih veya tavzih edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 304 üncü ve 305 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...