"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/612 E., 2022/1221 K.
DAVA TARİHİ : 24.11.2020
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/1481 E., 2021/1585 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, sevgi saygı göstermediğini, hakaret ettiğini, baskı yaptığı, aşırı cimri olduğu, davacının hastalık ve tedavi süreçlerinde yanında olmadığı, gerekli tedaviyi almasına imkan sağlamaması nedeni ile çocuk sahibi olamadığını, sürekli aşağılayıcı ve küçük düşürücü sözler söyleyerek rencide ettiğini, en küçük tartışmada evden kovduğunu, sinkaflı küfürler ettiğini, ibadetlerine karıştığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 100,000,00 TL manevî tazminat, aylık 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, davacı eşin kardeşi covid-19 virüsü temaslı olmasına rağmen kendilerinden sakladığını ve evlerine misafirliğe geldiğini, temaslı olduğu öğrenildiğinde ise müvekkil tarafından kendisinin düşüncesizce davrandığını söylemiş ve karantinada kalması için eve gitmesini söylediğini, belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına hakaret ettiği ve aşağıladığı, ekonomik şiddet uyguladığı, kadının hastalığı ile ilgilenmediği, kadının ailesini istemediği, çocuk sahibi olmak istemediğini söylediği, son tartışmada erkeğin kadına fiziki şiddet uyguladığı ve onu evden kovduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili; istinaf dilekçesinde özetle; tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme, kabul edilen boşanma davası ve fer'îleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 16.06.2021 tarihli ön inceleme duruşmasında davalı erkeğe tanıklarının ad, soyad ve adreslerini bildirmesi için usulüne uygun kesin süre verildiği, erkeğin iki haftalık kesin süreden sonra tanık listesi ibraz ettiği ancak ön incelemeyi izleyen tahkikat duruşmasında da tanıklarını hazır etmediği, bu durumda kesin sürenin gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmakla erkek tanıklarının dinlenmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, boşanma davasının kabulü ve kusur tespitinin doğru olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen kadının kişilik hakları ile mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, davacı kadın yararına maddî, manevî tazminat, yoksulluk nafakası takdiri isabetli olmakla birlikte miktarının az olduğu gerekçesi ile davacı kadının tazminat ve yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak, davacı kadına verilmesine, davacı kadın yararına 45.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, davacı kadının sair, davalı erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; maddî ve manevî tazminat miktarı ile yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, davanın kısmen kabul kabul kısmen reddine karar verilmesine rağmen erkek lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi, davalı tarafın sunmuş olduğu tanık listesinde, tanıkların hangi vakıaya yönelik açıklamalarda bulunulduğu belirtilmediği, tanıkların hangi vakıalara yönelik açıklamalar yapılacağı belirtilmediğinden ötürü tanıklara hangi hususta sorular sorulacağı hazırlığı yapılamadığı, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, boşanmanın eki niteliğindeki taleplerin kabulü veya reddi halinde ayrıca vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği, bu suretle davalı erkek lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ıncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen ... tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkeğin tüm, davacı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un "hakkaniyet ilkesi" ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının miktarı yönünden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.