"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/9 E., 2023/438 K.
DAVA TARİHİ : 13.03.2019
KARAR : Bozma ilamına uyularak yeniden esas hakkında hüküm kurma
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve tazminatlar yönlerinden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı-karşı davalı erkek yararına tazmınatlara karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının hakaret ettiğini, sadakatsiz davranışları olduğunu, bıçakla tehdit ettiğini, cinsel birliktelik yükümlülüğünü ihlal ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, küçük düşürücü ve aşağılayıcı sözlerde bulunduğunu, soğuk davrandığını, sürekli kavgacı ve sinirli olduğunu, müsrif olduğunu belirterek tarafların
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası bağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacının iddialarının doğru olmadığını, erkeğin eziyet ettiğini, hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını, erkeğin annesinin müdahalede bulunduğunu, kadını ve annesini evden kovduğunu, takıları aldığını ve geri vermediğini, erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, ailesini istemediğini, kardeşlerinin gidip gelmesini istemediğini, sık sık erkek arkadaşlarını eve davet ettiğini, belirterek asıl davanın reddini, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.02.2021 tarihli ve 2019/429 Esas, 2021/194 Karar sayılı kararıyla; erkeğin, fiziki şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, eşinin ailesinin ortak konuta gelmesinden rahatsızlık duyduğu, eşinin ailesine soğuk davrandığı, kadının ise sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, başka bir erekle birlikte yaşadığı, ev tuttuğu, hakaret ettiği, evin temizliğine özen göstermediği, birlik görevlerini yerine getirmediği gerekçesi ile davaların kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, çocuk Muhammed Eren'in velâyetinin babaya verilmesine, kişisel ilişki tesisine, çocuk Medine ...'un velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına yer olmadığına, kadın için dava tarihinden karar tarihine kadar aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, erkek için yasal faiziyle birlikte 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, velâyet, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.02.2022 tarihli ve 2021/1237 Esas, 2022/203 Karar sayılı kararıyla; erkeğe verilen kusurların erkek tarafından istinaf edilmediğinden kesinleştiği, erkeğin kadına birden fazla şiddet uyguladığı tanık beyanlarıyla sabit olmasına rağmen bir defa şiddet uyguladığı yönünde kusur verilmesinin hatalı olduğu, erkeğin başkaca kusurunun ispatlanamadığı, kadına verilen kusurların sabit olduğu, erkeğin istinafı olmadığından kadına ek kusur da verilmeyeceği geçimsizliğe sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının istinaf talebinin kısmen kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükmünün kaldırılarak davacı-karşı davalı erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, kadının diğer yönlere ilişkin istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 30.11.2022 tarihli kararı ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı davacı kadının, davacı-karşı davalı erkeğe göre ağır kusurlu olduğu gözetilmeden tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulünün doğru olmadığı, davacı-karşı davalı erkek lehine tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdir edilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmasına karar verilerek 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı-karşı davacı kadından alınarak davacı-karşı davalı erkeğe ödenmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozmaya uygun karar verilip verilmediği, erkek yararına hükmedilen tazminatlar ile bozma sonrası istinaf duruşması nedeniyle vekâlet ücreti takdiri gerekip gerekmediği ve yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 04.03.2021 tarihli ve 2021/2-96 Esas, 2021/205 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı-karşı davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.