Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2832 E. 2024/367 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranları, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası miktarı ve yoksulluk nafakasının toptan ödenip ödenmeyeceği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve toplanan tüm deliller değerlendirilerek, davalı-davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar bozma sebebi olarak görülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1521 E., 2022/2489 K.

DAVA TARİHİ : 02.07.2019

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzincan Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/442 E., 2021/189 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı birleşen dosyada davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Azerbaycan'da yaşadığı, davacının yakınları ile birlikte Azarbaycan'a giderek davalı ile konuştuğu ve orada nişan yaptıkları, sonrasında nikah işlemleri için Erzincan'a geldikleri, burada nikah hazırlıkları yaparken davacının, davalının zevkine göre eşyaları sıfır aldığını, nikahtan önce taraflar arasında tartışma yaşandığını, davalının en ufak bir tartışmada bağırdığını, bulunduğu ortamlarda davacı hakkında olumsuz sözler kullandığını, 09.04.2019 tarihinde nikah kıydıklarını, nikahtan sonra davalının bir kadının üzerine düşen görevlerini yapmadığını, davacının birliktelik istediği zamanlarda ya hasta olduğunu söyleyerek kabul etmediğini, veya kendisine para verirse birliktelik yaşayabileceklerini söylediğini, yemek yapmayı bilmediğini söyleyerek ramazan ayında yemek hazırlamadığını, maddî istekleri konusunda baskı yaparak huzursuzluk çıkardığını, davacının kardeşinin düğününde kuaförü sorun ederek düğünde huzursuzluk çıkarttığını, davacının babasının yüzüne para fırlattığını, doktordan usulsüz bir rapor alarak davacıyı şikayet ettiğini, davalının psikolojisinin bozuk olduğunu, taraflar arasındaki şiddetli geçimsizliğin evlilik biliğinin devamını imkansız hale getirdiğini, davalının kusurlu olduğunu, bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, davacı lehine 40.000,00 TL manevî ve 40.000,00 TL maddî tazminat taleplerinin kabulü ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesi talep ve dava olunmuştur.

II. CEVAP

Davalı birleşen dosyada davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 09.04.2019 tarihinde evlendiklerini, çocuklarının olmadığını, evliliğin 09.04.2019- 20.06.2019 tarihleri arasında devam ettiğini, davalının ağır kusurlu davranışları neticesinde fiili olarak sonlandığını, davacının Azerbaycan vatandaşı olduğunu, bir tanıdık vasıtasıyla davalı ile tanıştığını, 11.03.2019 tarihinde Türkiye'ye geldiğini ve nikah yapılana kadar davalının ailesi ile birlikte kaldığını, davalının ailesinin davacıyı tesettüre girmesi konusunda baskı yaptıklarını, davacıyı istemediklerini, evlenirken yeni eşya alınmasına karşı çıkarak kullanılmış eşyaları kullanmaya mahkum ettiklerini, davacıya ve evine müdahelede bulunduklarını, bu durumu davacının davalıya söylemesi üzerine, davalının bıçak alarak davacının boğazına dayayarak "benim ailem hakkında bu şekilde konuşamazsın" diyerek kendisini ölümle tehdit ettiğini, davalının davacıya maddî imkanları konusunda evlilik öncesinde yalan beyanlarda bulunduğunu, evlilik dönemi içesinde davacıya para vermediğini, zaruri ihtiyaçlarını karşılamadığını, davacıyı adete açlığa mahkum ettiğini, davacının yaptığı hiç bir şeyi beğenmediğini, davalının kardeşinin düğününde yaşanan tartışmalar nedeniyle davalının davacıyı evde bırakarak tek başına düğüne gittiğini, sonrasında eve geç saatte geldiği ve düğün sabahı da evi terk ederek gittiği, 4 gün boyunca davacıyı aramadığı, davalıyı merak eden davacının, davalının ailesinin yanına gittiğinde davalının babası tarafından hakaret edilerek evden atıldığını, rahatsızlanan davacının hastaneye giderek tedavi gördüğü ve sonrasında arkadaşının evine sığındığını, evliliğin davalı ve ailesinin kusurlu davranışları neticesinde 20.06.2019 tarihinde fiili olarak sonlandığını, bu nedenle tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ziynet eşyalarının değerinin tespiti ile davacıya aynen iadesine, mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 4.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, müşterek konutun ve ev eşyalarının davacıya tahsisine, dosyanın Erzincan Aile Mahkemesi'nin 2019/442 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, adli yardım taleplerinin kabulü ile avukatlık vekâlet ücretinin ve yargılama giderinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava olunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların evlilik birliği içinde anlaşamadıkları, erkeğin evlilik birliği içinde eşine karşı ilgi ve alaka göstermediği, hastalığı süresinde ve ihtiyaçları ile ilgilenmediği, eşler arasında şiddetli geçimsizlik yaşandığı, kadının evlilik birliği içinde eşi ve ailesine yönelik söz ve şiddete varan eylemleri ile kusurlu olduğu, tarafların birbirlerine karşı olan eşit kusurlu tutum ve davranışları sebebiyle evlilik birliğinin eşlerden devam ettirmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, davalı birleşen dosya davacısı yararına dava tarihinden itibaren aylık 450,00 TL tedbir nafakasına, karar tarihinden itibaren 150,00 TL artarak aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların asıl ve birleşen davadaki maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı birleşen dosya davacısının ziynet eşyalarına yönelik talebinin reddine, davalı birleşen dosya davacısının düğünde takılan paralara ilişkin talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. ... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve nafakalar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ile reddedilen tazminat ve ziynet alacağı davası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı birleşen dosya davacısı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, herhangi bir geliri ve mal varlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinden yararına yoksulluk nafakası koşulları gerçekleşmiş olup hükmedilen nafaka miktarının az olduğu, tarafların kusur oranları, ekonomik ve sosyal durumları, erkek eşin ödeme gücü, evlilik birliğinin süresi, ortak çocuk bulunmaması, tarafların yeniden evlenme ihtimalleri nazara alınarak yoksulluk nafakasının 4721 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesi uyarınca toptan olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken aylık irat şeklinde ödenmesine karar verilmesinin de doğru olmadığı, bu nedenle taraf vekillerinin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurularının kabul edilerek hükmün bu yönden kaldırılmasına, yoksulluk nafakasına ilişkin olarak aylık 1.000,00 TL hesabı ile iki yıllık miktarın toptan ve bir defada ödenmesine, erkek vekilinin kusura yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin kusur, maddî ve manevî tazminat ile ziynet eşyalarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekili ile erkek vekilinin yoksulluk nafakasının irat şeklinde ödemesine yönelik istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulüne, karar kesinleştikten sonra aylık 1.000,00 TL hesabı ile iki yıllık karşılığı olan 24.000,00 TL yoksulluk nafakasının toptan ve bir defada davacı birleşen dosya davalısı erkekten alınarak davalı birleşen dosya davacısı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili; kusur belirlemesinin, maddî ve manevî tazminatların reddinin, yoksulluk nafakasının mıktarının ve toptan hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla;kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminatların reddi, yoksulluk nafakasının mıktarı ve toptan olarak hükmedilmesi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak karşılıklı açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tedbir ve toptan yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.