"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/838 E., 2023/297 K.
DAVA TARİHİ : 01.11.2019-11.11.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/732 E., 2021/931 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, çocuğun bakımıyla, evin temizlik ve yemeğiyle ilgilenmediğini, eşinden habersiz para aldığını, bu konuda erkeğin önceki evliliğinden çocuklarını suçladığını, etrafından borç alıp ödemediğini, sürekli eşine, ailesine ve eşinin önceki evliliğinden olma çocuklarına saygısızca davrandığını, hakaret ettiğini, eşinin önceki evliliğinden olan çocukların müşterek hanede kalmalarını istemediğini, evi terk edip gittiğini, sürekli maddî taleplerde bulunduğunu, çocuğu göstermemekle, kendi ailesinin yanına gitmekle sürekli tehdit ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin sorumluluk sahibi olmadığını, eş ve çocuğun ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, eviyle ilgilenmediğini, ekonomik şiddet uyguladığını, çalışmayı sevmediğini, cinsel ilişkiden kaçındığını, yatağını ayırdığını, cinsel şiddet uyguladığını, çalışması için baskı yaptığını, eş ve çocuğuyla ilgilenmediğini, erkek ve babasının sürekli şiddet uyguladığını, kayınvalidenin sürekli evliliğe karıştığını, baskı yaptığını, sürekli hakaret ettiğini, erkeğin ailesiyle altlı üstlü oturmalarına rağmen yeme içmelerinin bir olduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince erkeğin davasının reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin eşine sürekli hakaret ettiği ve bağımsız ev temin etmediği, kadının ise eşine hakaret ettiği, eşinin önceki evliliğinden olan çocuklarını istemediği, başka erkekle birlikte evi terk ettiği ve birlikte yaşadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu; annenin çocuğun bakım ve gözetimini ihmal ettiği, babanın velâyet görevini kötüye kullandığına veya ihmal ettiğine dair iddia ve ispat bulunmadığı, davalının düzenli bir yerleşim yerinin bulunmadığı, çocuğun mevcut düzeninin değişmemesinin çocuğun menfaatine uygun olduğu; kadının halen başka bir erkekle yaşadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olduğu bu nedenle tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile erkeğin 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesine dayalı davası ile kadının 166 ncı maddesine dayalı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, kadının tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, velâyet düzenlemesinin çocuğun yüksek yararına uygun olmadığını, kadının tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, erkek yararına maddî ve manevî tazminat verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, tazminat ve nafakalar yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince belirlenen ve gerçekleşen kusurların yanında erkeğin birden fazla kez şiddete teşebbüs ettiği sabit olduğu, bu kusurun da erkeğe yüklenilmesi gerektiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de kadının ağır kusurlu olduğu; kadının evden giderken çocuğu da yanında götürdüğü, bir müddet sonra çocuğun babaya teslim edildiği, çocuğun ayrılık döneminde babayla kaldığı, annenin çocuğu bu dönemde sadece 1 defa görmeye geldiği, çocuğun bakımı konusunda erkeğin ailesinin destek olduğu, kadının çocuğa hakaret etttiği ve çocukla ilgilenmediğinin sabit olduğu bu nedenle velâyetin babaya verilmesinin çocuğun yüksek yararına olduğu; kadının R. isimli kişi ile aynı evde yaşadığı bu nedenle kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası verilmemesinin doğru olduğu; tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitireceği, verilen kusurların karşı tarafın kişilik haklarını zedelemesi, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında erkek yararına maddî ve manevî tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının ölçülülük ilkesine uygun olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine; davalı-davacı kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı – davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, korunma iç güdüsü ile sığındığı evde kalmasının erkeğin davasının ispatlandığı anlamına gelmediğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin davasının kabulü ve fer'îleri yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, erkeğin zina hukuki nedeni dayalı davasının kabulüne karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, erkek yararına hükmedilen tazminatlar ile kadının reddedilen talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.