"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2184 E., 2022/2703 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince her iki taraf vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı – davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; aralarında fikren ve ruhen anlaşmazlık olduğunu, evi sebepsiz terk ettiğini, sık sık ailesinin yanına gidip uzun süreli kaldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; bağımsız konut temin etmediğini, annesine bakmak üzere sürekli evde bıraktığını, ailesine ne de arkadaşlarına gitmesine izin vermediğini, erkeğin annesinin evliliklerine müdahale ettiğini, çeyiz eşyalarını kız kardeşi ile birlikte çöpe attıklarını, erkeğin annesinin hırsızlıkla suçladığını ve erkeğin buna sessiz kaldığını, yemek sofrasına almadıklarını,başkalarının yanında sevmediğini söylediğini, 4-5 kere evden kovulduğunu,ailesini arayarak kızlarını almalarını söylediklerini, mahrem konuları ablasına anlattığını, şiddet uyguladığını, hakaret edip küfrettiğini, kadını yalnız bırakıp ilgilenmediğini, hiçbir ihtiyacını karşılamadığını, cinsel birliktelikten kaçındığını ileri sürerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, kişisel eşyaları ile ziynet alacağının aynen olmadığı takdire bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların evlenmeden önce, erkeğin annesi ile birlikte oturacağı konusunda anlaştıkları, sonrada kadının yapamadığını belirttiği ve ayrı ev istediği erkekten kaynaklanan nedenlerle bağımsız konut temin edilmediği boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 450.00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına 5.000,000 maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kusur, maddî ve manevî tazminat ile nafaka yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu ileri sürerek kararın kusur, maddî ve manevî tazminat ile nafaka miktarı yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkesince belirlenen ve gerçekleşen erkeğin kusurlu davranışlarının yanında ayrıca erkeğin kadına karşı aile bireylerinin de olduğu ortamda sevmediğini söylediği, ablası Gülcan yanında iken annesine " İstanbul'a gitme sorun sen değilsin aramızda karı koca ilişkisi yok" demek suretiyle fiziksel birliktelik yaşanmadığının beyan edilmesi şeklindeki davranışlarının da kusur olarak yüklenilmesinin gerektiği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin yine de tam kusurlu olduğu; tarafların yaşı, evlilik süresi, çocuklarının olmaması da dikkate alınarak kadın yararına toptan yoksulluk nafakası verilmesinin gerektiği; tarafların sosyal ekonomik durumu, kusurun derecesi, hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinden tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, kadın yararına toptan 19.200,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata; her iki taraf vekilinin sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı -davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrarlamakla birlikte, belirlenen kusurların dosya içeriğine ve hayatın olağan akışına uygun olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur, nafaka, maddî ve manevî tazminat yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci, 176 ncı maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 ve 176 ncı inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.