Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2840 E. 2023/2027 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında erkeğe hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının fazla olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Hükmedilen tazminat miktarının belirlenmesinde, kusur durumu, kişilik haklarına saldırı, tarafların mali durumları ve tazminatın zenginleştirme aracı olmaması gibi hususlar gözetilerek ve bozma kararıyla kesinleşen hususlara müdahale edilemeyeceği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/459 E., 2022/653 K.

DAVA TARİHİ : 12.10.2017

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın temyiz edilmesi üzerine Dairemizce, İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmiştir. Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce, İlk Derece Mahkemesi kararının tazminat miktarları ve vekâlet ücreti yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda davacı erkeğin tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, davacı yararına 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ve faizi ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine, boşanmaya karar verilirse davalı yararına 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince 27.12.2018 tarihli 2017/459 Esas 2018/572 Karar sayılı karar ile; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 07.05.2019 tarihli ve 2019/489 Esas, 2019/465 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 12.12.2019 tarihli 2019/4748 Esas 2019/12303 Karar sayılı kararı ile davalı kadının davacı erkeğe hakaret ettiği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, davacı erkeğin dava açmakta haklı olduğu, bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmediği, boşanmaya karar verilecek yerde yetersiz gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasına, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 05.07.2021 tarihli 2021/3069 Esas 2021/5659 Karar sayılı kararı ile; davalı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, hatalı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu kabul edilmesinin doğru olmadığı, davacı erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden davacı erkek lehine bozulmasına, tarafların diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

C. Üçüncü Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince; kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına, 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 28.02.2022 tarihli 2022/1058 Esas, 2022/1889 Karar sayılı kararı ile; davacı erkek yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu ve bozma kapsamı dışında kalıp kesinleştiği halde davacı erkek lehine tekrar vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçeleri ile kararın bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerin onanmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; davalı kadının erkeğe hakaret etmesi nedeniyle tam kusurlu olduğu, 4721 sayılı Kanun`un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları dikkate alınarak tarafların kusur durumu, davacının uğranılan hakaret nedeniyle kişilik haklarına yapılan saldırı, tazminatın zenginleşme aracı olmadığı, mali ve sosyal durum araştırması neticesinde tarafların gelir durumları, davalı kadının adına kayıtlı taşınmazlar ile bu taşınmazlardan elde ettiği gelire yönelik dosya kapsamındaki sosyal ekonomik durum araştırmaları göz önüne alınarak 40.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminatın davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesine, kesinleşen yönlerden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili, davacı kadının tam kusurlu kabul edilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı erkeğin davalı kadına defalarca şiddet uyguladığını, davalı kadını aldattığını, iftira attığını, kazancını gece hayatına ve kadınlara yedirdiğini, borçları nedeni ile eşyaları sattığını, davalı kadının ise herhangi bir kusurunun olmadığını, hakaret nedeni ile yapılan soruşturmada da davalı kadın hakkında takipsizlik kararı verildiğini, davalı kadın aleyhine tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davalı kadının bir geliri olmadığını, davacı erkeğin ise Türkiye ve Avusturya`dan iki tane emekli maaşı olduğunu, verilen kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

. Uyuşmazlık, davacı erkek yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın çok olup olmadığı ve kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu , kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.