Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2843 E. 2024/345 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların kusur oranları, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, ziynet alacağının kabulü, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranları ve sosyal-ekonomik durumları gözetilerek hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarlarının az olduğu, hakkaniyet ilkesi gereğince yeniden belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının nafaka ve tazminat miktarları yönünden bozulmasına, diğer yönleri ile onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1697 E., 2022/2464 K.

DAVA TARİHİ : 21.02.2019-21.02.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kars Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/66 E., 2020/48 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine, ziynet alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; tarafların resmi nikahlarının 13.06.2018 tarihinde yapıldığı, düğünlerinin ise 05.08.2018 tarihinde yapıldığını, 26.08.2018 tarihinden evden kovularak kapının önüne konulduğunu, erkek ve ailesi tarafından tehdit edildiğini, şiddete maruz kaldığını, hakarete uğradığını, erkeğin kadını düğün gecesi kemerle dövdüğünü, türlü eziyetler ettiğini, zorla birlikte olduğunu, telefonunu elinden aldığını, bağırmasını engellemek için ağzının kapatıldığını,erkeğin kadına senden iğreniyorum, hayat kadını gibisin dediğini, kilosu ile alay ettiğini, ismi yerine kimsesiz, pavyon kadını, çirkin gibi ifadelerle seslendiğini; evlenirken çeyiz olarak verilen 9.000,00 TL para ile mehir olarak verilen 5 adet beher 100 gr burma bilezik, set takımı, alyans, 18 adet küçük altın, 3 adet macar altını tabir edilen altın ile çeyiz eşyalarının ve sayılan ziynetlerin zorla elinden alındığını ve iade edilmediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedellerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının erkeğin annesi ile yaşamayı kabul etmesine rağmen fiilen 20 gün süren evlilik birliği içinde annenin ayak kokusundan bıktım, ben hizmetçi miyim bıktım senden de annenden de gibi onur kırıcı ve ağır ithamlarda bulunarak hakarete varan cümleler sarfettiğini, evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu sorumluluklardan kaçınarak herhangi bir beyanda bulunmadan ortak konuttan ayrıldığını, 18 adet kartlar yastığın içinde bıraktım istemiyorum dediğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın eşin evden atılmasına ve ailesi tarafından fiziksel ve psikolojik şiddete maruz bırakılmasına sessiz kalan, eşine fiziksel müdahalede bulunan ve hakaret eden erkeğin ağır, erkeğe hakaret eden ve kayınvalidesine fiziksel müdahalede bulunan kadının az kusurlu olduğu; ziynetlerin erkek tarafından düğün borçları için harcandığının beyan edildiği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına 7.000,00 TL maddî ve 7.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına, 100 gr 5 adet burma bilezik (bedeli: 20.634,00 TL), 1 adet alyans 10 gram (bedeli:2.063,40), 40 gr set takımı (bedeli:8.253,60 TL), 3 adet büyük altın (bedeli:4.334,01 TL), 18 adet çeyrek altın (bedeli:6.449,80 TL), 1 adet saat (bedeli: 300,00 TL), 18.000,00 TL nakit paranın aynen iade mümkün olmaması halinde ise toplam değeri 60.084,81 TL'nin ödenmesine, para alacağının tefrikine, çeyiz eşyaları konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının evliliğin 20. gününde evi terk ettiğini, sürekli erkek ve ailesine hakaretlerde bulunduğunu, tarafların 20 gün evli kaldıklarından bu kısa sürede kadın eşin maddî zarara uğramasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadın eşin kusurlu olduğundan manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, yaşadığı bölgenin örf ve adetlerinde düğün masraflarının takılan takılardan karşılandığını, tarafların da bu şekilde takılan takıları düğün masrafları için kullandıklarını ileri sürerek kararın kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat, nafaka ve ziynet alacağı yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı karşı davalı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; gerçekleşen kusurlu davranışlara göre hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının düşük olduğunu ileri sürerek kararın nafaka ve tazminat miktarları yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere göre belirlenen kusurların gerçekleştiğini, davaların kabulüne karar verilmesinin doğru olduğunu, az kusurlu eş yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin doğru olduğunu ancak tazminat miktarlarının az olduğu; evliliğin süresi dikkate alındığında kadın yararına toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin gerektiğini; ziynet alacağının kabulünün doğru olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına aylık 500,00 TL üzerinden toptan 12.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata; tarafların diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını, ziynet alacağının reddine karar verilmesi gerektiğini, yaşadıkları bölge adetlerine göre düğün masraflarının düğünde takılan ziynetlerden karşılandığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka ile ziynet alacağı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı karşı davalı kadın vekili katılma yoluyla temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte hükmedilen tazminat ve nafaka miktarının az olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın ve ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü maddesi, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak daha uygun miktarda toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda (2) ve (3) numaralı paragrafta belirtildiği üzere, Bölge Adliye Mahkemesi kararının toptan yoksulluk nafakasının maddî tazminatın miktarları yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Kadir'e yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.