Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2847 E. 2024/656 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve yargılama giderlerinin paylaştırılmasına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk derece mahkemesinin verdiği ve kesinleşen kusur belirleme kararına aykırı olarak yeniden kusur belirlemesinde bulunmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, bu nedenle de tazminat taleplerinin reddine ilişkin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1624 E., 2022/2474 K.

DAVA TARİHİ : 10.04.2015

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/519 E., 2020/507 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve tazminat talepli karşı davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın ... erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının daha önce bir evlilik yaptığını, bu evliliğinden bir çocuğu olduğunu, davalının sadakate aykırı ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, müvekkilini ailesinden dahi aşırıya varacak şekilde kıskandığını, müvekkiline yönelik hakaret ve şiddet içeren davranışlarda bulunduğunu, haber vermeden il dışındaki yakınlarına gittiğini, ev işlerine katkıda bulunmayıp sürekli alkol aldığını, büyü işleri ile uğraştığını, psikolojik tedavi gördüğünü, küfür edip şiddet uyguladığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 500,00,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî 20.000,00 TL manevî tazminata, ev eşyalarından müvekkiline ait olanların tespiti ile davacıya iadesine, bankada bulunan kasa üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin, müvekkiline fiziki ve sözlü şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini ilgisizliği, aşağılamasından dolayı müvekkilinin çok yıprandığını, erkeğin kendisinin yaptığı eylemleri davalı yapmış gibi gösterdiğini, psikoloğa davacının intihara teşebbüs etmesi nedeniyle gittiklerini, konuttaki eşyaların tamamının kadına ait olduğunu, davacı-karşı davalının hiçbir görev ve yükümlülüğünü yerine getirmediğini bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile müvekkili yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, asıl ve karşı davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile tarafların tazminat taleplerinin reddine, kadın lehine 225,00 TL tedbir nafakasına, her iki taraf yararına vekâlet ücretine, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili tarafların kusur oranlarının tayin ve tespitinde İlk Derece Mahkemesinin yanılgılı değerlendirmede bulunduğunu, davalının yargılama süresince müvekkilinden mal kaçırdığı, ortak tasarrufların bulunduğu kiralık banka kasasının müvekkilinden habersiz olarak tespit dahi yapılmadan açılarak müvekkilinin mağduriyetine sebep olduğu, yine ev eşyaları hakkında hüküm kurulmadığını, maddî ve manevî tazminatların reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, gerekçenin eksik olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kararının talepleri doğrultusunda kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Bölge Adiye Mahkemesinin 23.05.2018 tarih ve 2017/617 Esas, 2018/338 Karar sayılı kararı ile; ... erkek vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilerek davacı erkeğin dava dilekçesinde ev eşyalarına ilişkin talepte bulunduğu, davacının bu davası ile ilgili İlk Derece Mahkemesince olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmadığı, davacının ziynet alacağına ilişkin bir davasının bulunmamasına karşın İlk Derece Mahkemesince ziynet alacağı ile ilgili hüküm kurulduğu, ayrıca kurulan hükümde de hem alacağın açıklığa kavuşmaması nedeniyle hakkın saklı tutulmasına hem de fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmek suretiyle hüküm fıkrasında çelişki yaratıldığı, davalı kadının cevap dilekçesi ile birlikte karşı dava olarak yalnızca maddî ve manevî tazminat talebinde bulunmasına karşın, İlk Derece Mahkemesince kadının davasının da "kısmen kabulüne kısmen reddine" karar verilmekle birlikte kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmek suretiyle hüküm fıkrasında çelişki yaratıldığı, somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama ve son sözlerini ayrı ayrı söyleme imkanı verilmeyerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 184 üncü ve 186 ncı maddelerinin emredici ve açık hükmü uygulanmadan karar verildiği davacının "boşanma" hükmünü istinaf etmemesi nedeniyle kesinleştiğinden tarafların boşanmalarına ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının (1) numaralı bendinin üçüncü paragrafı dışında kalan bölümlerin kaldırılmasının gerektiği, kaldırılan tüm hususlar yönünden usuli kazanılmış haklar gözetilerek, istinaf konusu edilmeyen kısımlar aynen muhafaza edilerek, denetlenebilir şekilde karar verilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla erkek eşin fiziksel şiddet uygulamak suretiyle ağır kusurlu, kadın eşin ise kıskançlık nedeniyle hafif kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kabulü ile davacı-davalının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talebi ile ve ev eşyası talebinin reddine, davalı-davacının karşı dava niteliğindeki maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulüne, davalı-davacı yararına 5.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağına ilişkin usulünce açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

... erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının tam kusurlu olduğunu, kötü davrandığını, hakaret ettiğini, kusura yönelik şiddet olayının doğru değerlendirilmediğini, tarafların birbirini darp ettiklerini ancak sadece müvekkilinin kusurlu bulunduğunu, msn yazışmalarının dikkate alınmadığını, eşyaların müvekkilden kaçırılarak götürülmesi hususu hiç dinlenilmediğini ve değerlendirilmediğini, evlilik birliği içerisinde alınan aracın edinilmiş mal rejimine tabi olması gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi tarafından eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeler sonucunda maddî ve manevî tazminat taleplerine yönelik verilen kararın hatalı olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, tazminatlar, kendi tazminat taleplerinin reddi ve ev eşyası yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanma yönünden verilen kararın 26.07.2017 tarihli hüküm aleyhe istinaf olmadığından kesinleştiği, İlk Derece Mahkemesince 26.07.2017 tarihli, 2015/241 E., 2017/556 K. sayılı kararda davalı-karşı davacı kadın yönünden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına erkek eşi sosyal çevresi nedeniyle kıskanması, psikiyatride tedavi görmesi ve fiziksel şiddet uygulamasının sebebiyet verdiğinin belirlenerek eşit kusurlu olduğu kabul edilerek maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verildiği, davalı-davacı kadın tarafından İlk Derece Mahkemesinin kaldırılan hükmünde ki bu kusur belirlemesine karşı istinaf yoluna başvurulmadığından, kadın eşe izafe olunan kusurlu davranışlar kesinleşmiş ve ... erkek yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğu, İlk Derece Mahkemesince oluşan bu usuli kazanılmış hak gözetilmeden yeniden yapılan kusur belirlemesinde isabet bulunmadığı, davacı-davalının kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün gerekçesindeki kusur belirlemesinin kaldırılmasının gerektiği, dosyada toplanan delillere göre evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmasına, ... erkek, kadına karşı fiziksel şiddet uygulamak suretiyle, davalı-davacı kadın ise erkeğe ve sosyal çevresi nedeniyle kıskanmak, psikiyatride tedavi görmek ve fiziksel şiddet uygulamak suretiyle sebebiyet verdiği, kusurlu davranışları nedeniyle tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilerek kusur belirlemesine ilişkin hüküm gerekçesinin düzeltilmesi gerektiği, kadın eş lehine maddî ve manevî tazminat koşulları oluşmadığı halde usuli kazanılmış hak gözetilmeyerek hatalı kusur belirlemesi yapılması sonucunda, davalı-karşı davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde usul ve yasaya uygunluk bulunmadığı gerekçesi ile ... erkek vekilinin kusur ve kadın eş yönünden hükmedilen maddî ve manevî tazminata ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin bu hususlara ilişkin hükmünün kaldırılması, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmasına ... erkeğin kadına karşı fiziksel şiddet uygulamak suretiyle, davalı-davacı kadının ise erkek eşi sosyal çevresi nedeniyle kıskanmak, psikiyatride tedavi görmek ve erkeğe karşı fiziksel şiddet uygulamak suretiyle eşit kusurlarıyla sebebiyet verdiğinin tespitine, karşı dava ile talep edilen maddî ve manevî tazminat isteminin koşulları oluşmadığından reddine, ... erkek yararına kadının reddedilen maddî tazminata dayalı dava ve manevî tazminata dayalı davası yönünden vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin tam kusurlu olduğunu, kötü davrandığını ve şiddete uğradığını belirterek; kusur belirlemesi, tazminatların reddi, vekâlet ücreti, yargılama giderleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, kadının tazminat talepleri ile vekâlet ücreti ve yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.