Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2846 E. 2024/63 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkek vefat ettikten sonra devam eden boşanma davasında, davalı kadının kusur durumu tespiti, manevi tazminat talepleri ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile hukuki nitelendirme birlikte değerlendirilerek, davalı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü gerekçelerin kararın bozulması için yeterli olmadığı kanaatine varılarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2797 E., 2023/145 K.

DAVA TARİHİ : 11.04.2018

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karaman 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/326 E., 2021/651 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekilince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının, evin ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, erkeği aşağıladığını, küçük düşürdüğünü, eşinin hastalığıyla ilgilenmediğini, bakmayacağını söylediğini, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, evi terk ettiğini evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında herhangi bir geçimsizliğin bulunmadığını, boşanmayı istemediğini, erkeğin çocukları ve torunlarına aşırı maddî destek sağlayarak tarafların zor koşullar altında yaşamalarına sebebiyet verdiğini, erkeğin çocukları ve torunlarının ilgisiz olduklarını, tarafların kaza geçirdiklerinde dahi arayıp sormadıklarını, bayramlarda ziyarete gelmediklerini, bunun için müvekkil aleyhine açılan davanın reddine, aylık 1.000,00 TL tedbir- yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL manevî tazminata, ortak hanenin tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, yargılama sırasında davacı vefat ettiğinden boşanma davasının konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, dinlenen davacı tanıklarının tarafların geçimsizliğine ilişkin görgüye dayalı bilgilerinin olduğu, tarafların her ikisinin de ikinci evlilikleri olduğu ve yaşları itibariyle hastalıklarının bulunduğu, davacının 28.01.2021 tarihinde dava devam ederken vefat ettiği, davacı mirasçılarının davaya kusur belirlemesi yönünden devam etmek istediklerini belirttikleri, davacının, fiili ayrılıktan önceki dönemde görme yetisini tamamen kaybettiği, bakıma muhtaç hale geldiği, bu nedenle davalının davacıya bakmak istemediğini çevresindeki insanlara '' parası için bakıyorum, bırakacağım, çocukları baksın, ben bakamam, malı ve maaşı için evlendim... '' şeklinde söylemlerde bulunduğu, davalının kızının tarafların yanına belli aralıklarla gelerek tarafların ihtiyaçlarıyla ilgilendiği, davacının maaşını çekerek kendisine verdiği, davacının görme yetisini tamamen kaybetmesi üzerine davalının ortak konuttan hastalıklarını ileri sürerek kızının yanına yerleştiği, bu durumdan davacının olumsuz olarak etkilendiği, davacının ortak konutta bakıma muhtaç halde tek başına kaldığı ve çocuklarının da davacıyı kendi yanına götürdükleri, tarafların fiili ayrılıklarının bu şekilde başladığı ve tekrardan bir araya gelmedikleri,boşanmaya sebep olan olaylarda davalının kusurlu davranışının ispatlandığının tespitine davalı kadın aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; vasi tayini ve vekâletnamenin usulsüz olduğunu belirterek kusur belirlemesi, manevî tazminat verilmemesi, kadın aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; vasi tayini ve vekâletnamenin usulsüz olduğunu belirterek kusur belirlemesi, manevî tazminat verilmemesi, kadın aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kusur tespiti,delillerin takdirinde hata edilip edilmediği,vekâlet ücreti ve yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü, 326 ncı, 331 inci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı ve 166 ıncı maddesi, 181 inci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.