"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2059 E., 2023/253 K.
KARAR : Davacı-davalı erkek vekilinin başvurusunun kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2015/1416 E., 2021/447 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen değer artış payı ve katılma alacağı ile mehir alacağı davasından davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı-davalı erkek vekilinin başvurusunun kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı-davalı ... ile karşı taraf davalı-davacı ... vekili Av. ... geldi. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 07.10.2024 tarihinde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Davacı-davalı erkek vekilinin karşı davaya yönelik temyiz dilekçesinin incelemesinde;
Somut olayda, Dairenin 21.06.2022 tarih ve 2022/1472 Esas, 2022/6056 Karar sayılı kararı ile karşı davada mehir senedine dayalı alacak davası yönünden temyiz dilekçesinin miktar yönünden reddine, karşı davada mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak davası yönünden de hükmün onanmasına karar verildiği, karşı davanın bu şekilde kesinleştiği anlaşılmakla, kesinleşen karşı davaya yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davacı-davalı erkek vekilinin asıl davaya yönelik gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; davalı-davacı kadın adına kayıtlı taşınmazlar nedeniyle fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla yargılama aşamasında tespit edilecek bedele tezyit edilmek üzere taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiye edilerek alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
2. Davacı-davalı kadın vekili 18.11.2020 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin alacağı olan 385.640,00 TL'den davalı-davacının alacağı olan 152.760,00 TL'nin takas-mahsup edilerek bakiye 232.880,00 TL'nin tahsilini talep etmiştir.
3. Davacı-davalı kadın vekili karşı davaya cevap dilekçesinde; karşı davanın reddini savunmuştur.
II. CEVAP
1. Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde; asıl davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı-davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde; davacı-davalı erkek adına kayıtlı taşınmaz, araç ve mehir senedindeki eşyalar nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 55.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
3. Davalı-davacı kadın vekili 19.11.2020 tarihli dilekçesinde; bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada müvekkilin altınlar hariç olmak üzere 152.760,00 TL alacağının belirlendiğini, altınlar ile birlikte alacak toplamının (152.760,00+58.645,46) 211.405,46 TL olduğunu belirterek 211.405,46 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin 29.06.2021 tarih ve 2015/1416 Esas, 2021/447 Karar sayılı kararı ile, asıl dava yönünden; asıl davanın kabulü ile, davacının 1598 ada 4 parsel 1-2 nolu bağımsız bölümler yönünden 99.830,00 TL değer artış payı alacağı ve 285.085,00 TL katılma alacağı toplamı olan 384.915,00 TL alacağın tespiti ile taleple bağlı kalınarak 232.880,00 TL'nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacının fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
2. Karşı dava yönünden de; karşı davanın kabulü ile, 4639 ada 45 parsel 6 nolu bağımsız bölüm yönünden 119.021,00 TL değer artış payı alacağı ve 11.739,00 TL katılma alacağı toplamı olan 130.760,00 TL ile 42 ... plakalı araç yönünden 22.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, dava tarihi olan 30.11.2015 tarihi itibariyle toplam değeri 13.804,75 TL olan 1 adet 18 ayar 2 metre zincir (yaklaşık 80 gram) ve 5 adet 22 ayar burma bileziğin (yaklaşık toplam 75 gram) ıslah tarihi olan 19.11.2020 tarihindeki bedelinin, 4.500,00 TL'si için dava tarihi olan 30.11.2015 tarihinden itibaren, kalan miktar için ıslah tarihi olan 19.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 30.12.2021 tarih ve 2021/2090 Esas, 2021/3593 Karar sayılı kararı ile, asıl dava yönünden; davalı-davacı kadın vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı-davalı erkek vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kabulüyle, 1598 ada 4 parsel 1-2 nolu bağımsız bölümler yönünden 189.610,00 TL değer artış payı alacağı ve 240.195,00 TL katılma alacağı olmak üzere davacının toplam 429.805,00 TL alacağı bulunduğu, harçlandırılmış dava değeri gözetilerek 232.880,00 TL'nin İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birliktetahsiline, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına karar verilmiştir.
2. Karşı dava yönünden; taraf vekillerinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 21.06.2022 tarih ve 2022/1472 Esas, 2022/6056 Karar sayılı kararı ile; davacı-davalının 19.11.2020 tarihli dilekçesi bir bütün halinde değerlendirildiğinde alacak talebinin 385.640,00 TL olduğu, eksik nisbi harcı Mahkemece kendiliğinden gözetilerek tamamlanması gerekirken eksik harcın tamamlatılmadan karar verildiği belirtilerek davacı-davalı erkek vekilinin asıl davadaki talep miktarı yönünden temyiz itirazlarının kısman kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına; davacı-davalı erkek vekilinin mehir senedine dayalı alacağa yönelik temyiz dilekçesinin miktardan reddine; davacı-davalı erkek vekilinin bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün bozma kapsamı dışında kalan kısımlarının onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın alındığı tarihteki değerinin 95.000,00 TL olduğu esas alınarak davacı-davalının taşınmaza kişisel malı ile yaptığı katkı oranının 0,283 olacağı, taşınmazın muhtemel karar tarihindeki değeri olan 670.000,00 TL üzerinden davacının 189.610,00 TL değer artış payı alacağı ve 240.195,00 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 429.805,00 TL alacağı hükmedilmesi gerektiği; davacı-davalının ıslah dilekçesinde talebini 385.640,00 TL üzerinden ıslah ettiği, Yargıtay bozma kararından sonra bu miktar üzerinden harcın tamamlatıldığı, ancak davalı-davacının usulüne uygun olarak açılmış karşı davası olması sebebi ile faiz talebi yönünden hakkının korunması gerekmekle takas-mahsup şeklinde hüküm kurmanın mümkün olmadığı gerekçesiyle, davacı-davalı erkek vekilinin asıl dava yönünden başvurusunun kısmen kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kabulüyle, 1598 ada 4 parsel 1-2 nolu bağımsız bölümler yönünden 189.610,00 TL değer artış payı alacağı ve 240.195,00 TL katılma alacağı olmak üzere davacının toplam 429.805,00 TL alacağı bulunduğu, harçlandırılmış dava değeri gözetilerek 385.640,00 TL'nin tahsiline, davacı-davalının fazlaya ilişkin 44.165,00 TL hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepler
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; karşı davada tasfiye konusu aracın ve 4639 ada 45 parsel 6 nolu bağımsız bölümün müvekkilinin kişisel malı olduğunu, karşı davada talep edilen eşyaların davalı-davacıya teslim edildiğini, altınların davalı-davacı kadında kaldığını, asıl davada tasfiye konusu 1598 ada 4 parsel 1-2 nolu bağımsız bölümlerin değerinin artışının müvekkilinin yaptırdığı iyileştirmeler olduğunu, taşınmazların edinilmesinden sonra yapılan iyileştirmelerin dikkate alınmadığını, hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı tamamen kaldırılarak yeniden karar verilmesi gerektiğini, müvekkili lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, taşınmazların güncel değerine göre alacağın belirlenmesi gerektiğini, kararın hakkaniyete uygun olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hükmün kuruluş şekli, ispat yükü, tasfiyeye konu malın hangi tarihteki değerinin esas alınması gerektiği noktasında toplanmaktadır. Dava, değer artış payı ve katılma alacağı ile mehir alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 177 ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi, 297 nci maddesi, 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 359 uncu maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 373 üncü maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164 üncü maddesi, 168 inci maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesi; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarih ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğuna, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığına göre, davacı-davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut olayda, Dairemizin 21.06.2022 tarihli ilamı ile hükmün asıl dava yönünden bozulmasına karar verilmiş olup Bölge Adliye Mahkemesince Dairemizin bozma ilamına uyulması ile birlikte Derece Mahkemelerince daha önceden verilen hükümler tüm sonuçları ile birlikte ortadan kalkmıştır. Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyulduğuna göre, yapılacak iş, bozma ilamı doğrultusunda, yeniden hüküm tesis etmekten ibaret olup Bölge Adliye Mahkemesinin bozma sonrası kararı istinaf incelemesi niteliğinde de değildir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesi kapsamına uyulan bozma ilamı kapsamında yeniden hüküm tesis edilmesi gerekirken Dairemizin uyulmasına karar verilen bozma ilamı ile ortadan kalkan önceki kararlara atıf yapılarak, istinaf başvurusun kısmen kabulüne şeklinde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin 30.12.2021 tarihli kararının sadece asıl davadaki talep miktarı yönünden bozulduğu, bozma kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine karar karar verildiği, bozma sonrası Bölge Adliye Mahkemesinin 25.01.2023 tarihli karar ile asıl davadaki tasfiye konusu taşınmazlar yönünden 29.06.2021 tarihli İlk Derece Mahkemesi kararı ile tasfiye gerçekleştiği yönünden oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek karar verilmiş ise de davacı-davalının faiz yönünden talebinin olduğu ve faiz başlangıç tarihi yönünden usuli kazanılmış hak da oluştuğunun gözden kaçırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı-davalı lehine işbu taşınmazlar yönünden hükmedilen alacak, artık değere katılma alacağı niteliğinde olup 4721 sayılı Kanun'un 239 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında “…aksine anlaşma yoksa tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür…” hüküm uyarınca katılma alacağına tasfiye tarihi olan karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, işbu taşınmazlar yönünden tasfiyenin İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 29.06.2021 tarihi itibari ile gerçekleştiği gözetilerek 29.06.2021 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek karar verilmesi de hatalı olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonucu itibariyle doğru bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Karşı Dava Yönünden
Davacı-davalı erkek vekilinin karşı davaya yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
B. Asıl Dava Yönünden
1. Davacı-davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı-davalı erkek vekilinin temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrası (A) nolu bendinde yer alan “... A-Davacı-davalı erkeğin asıl davaya yönelik istinafının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜ ile İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrasının 1a bendi ile, 3, 5 ve 8.bentlerinin KALDIRILARAK yerine YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, buna göre:1-1a bendi yerine geçmek üzere: Davanın kabulü ile Konya İli ... İlçesi ... Mahallesi 1598 Ada 4 Parselde kayıtlı 1 ve 2 nolu bağımsız bölümler yönünden 189.610,10 TL değer artış payı alacağı ve 240.195,00 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 429.805,00 TL alacaktan harçlandırılmış dava değeri olan 385.640,00 TL'nin davalı ...'den tahsili ile davacı ...'ya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin 44.165,00 TL için hakkının saklı tutulmasına, 3. bent yerine geçmek üzere: Asıl dava yönünden davacı-davalı knedsini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 56.989,60 TL vekâlet ücretinin davalı-davacıdan alınarak davacı-davalı erkeğe ödenmesine, 5. bent yerine geçmek üzere: Asıl davada alınması gerekli olan 26.343,06TL karar harcından peşin, ıslah harcı olarak alınan 170,78+3.806,00+2.608,75=6.585,53TL nin mahsubu ile Hazineye irat kaydına, bakiye 19.757,53TL karar harcının davalı-davacı kadından alınarak Hazineye irat kaydına, 8.bent yerine geçmek üzere: Davacı-davalı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 170,78 TL peşin harç, 3.806,22 TL ıslah harcı, 2.608,75 TL peşin harç, (24/11/2022 tarihli peşin harç) 253,80 TL keşif harcı ile tebligat, müzekkere, talimat masrafı ve bilirkişi ücretleri olarak yapılan 1.756,90 TL olmak üzere toplam 8.624,15 TL yargılama giderinin davalı-davacıdan alınarak davacı-davalıya ödenmesine, ...” ibarelerinin tamamen çıkarılarak yerine “... A-1-Asıl davanın kabulü ile Konya li ... ilçesi ... Mahallesi 1598 Ada 4 Parselde kayıtlı 1 ve 2 nolu bağımsız bölümler yönünden 189.610,10 TL değer artış payı alacağı ve 240.195,00 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 429.805,00 TL alacaktan harçlandırılmış dava değeri olan 385.640,00 TL'nin İlk Derece Mahkemesi karar tarihi olan 29.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'den tahsili ile davacı ...'ya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin 44.165,00 TL için hakkının saklı tutulmasına, 2-Asıl dava yönünden davacı-davalı knedsini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 56.989,60 TL vekâlet ücretinin davalı-davacıdan alınarak davacı-davalı erkeğe ödenmesine, 3-Asıl davada alınması gerekli olan 26.343,06TL karar harcından peşin, ıslah harcı olarak alınan 170,78+3.806,00+2.608,75=6.585,53TL nin mahsubu ile Hazineye irat kaydına, bakiye 19.757,53TL karar harcının davalı-davacı kadından alınarak Hazineye irat kaydına, 4-Davacı-davalı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 170,78 TL peşin harç, 3.806,22 TL ıslah harcı, 2.608,75 TL peşin harç, (24.11.2022 tarihli peşin harç) 253,80 TL keşif harcı ile tebligat, müzekkere, talimat masrafı ve bilirkişi ücretleri olarak yapılan 1.756,90 TL olmak üzere toplam 8.624,15 TL yargılama giderinin davalı-davacıdan alınarak davacı-davalıya ödenmesine, ...” ibarelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.