"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1094 E., 2022/2634 K.
DAVA TARİHİ : 27.08.2019
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/663 E., 2021/265 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, erkek yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, tazminatlar, kişisel ilişki ve iştirak nafakası miktarı yönünden, davalı-davacı erkek vekili ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı ve velâyet yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen her iki davanın kısmen kabulüne dair karara karşı davalı-davacı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile velâyet yönlerinden istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı-davacı erkeğin istinaf başvurusunun kusur belirlemesi ile reddedilen maddî ve manevî tazminat yönünden kabul edilmiş, sair yönlerden ise esastan reddedilmiştir. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan ... kadının istinaf edilmeyen yönlere ilişkin temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ... kadının, erkeğin davasının kabulü, kişisel ilişki ve iştirak nafakasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin sair yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının çalışmayıp evde geçirdiği zamanlarında illegal bahis sitelerine girmeye başladığını, kumar bağımlısı olduğunu, davalının ailesiyle dışarı çıkmak ve onlarla vakit geçirmek yerine sürekli yorgun olduğunu bahane ettiğini, 2014 yılında ortak ikinci çocuğun doğumundan sonra tarafların cinsel yönden birlikteliklerinin olmadığını, yaklaşık 5 senedir cinsel birliktelik yaşamayan tarafların doktora gitseler de doktorun tarafların sağlıklı olduğunu belirttiğini, müvekkilinin bu sorunu dile getirdiğinde davalının çeşitli bahanelerle durumu geçiştirmeye çalıştığını, daha sonra davalının porno içerikli videolar izlediğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, müvekkili için aylık 750,00 TL ve ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL olmak üzere toplam 1.750,00 TL tutarında tedbir nafakasına, boşanmadan sonra da işbu nafakanın yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden işleyecek kanuni faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının, müvekkiline hakaret ettiğini, davacının gece geç saatlerde dışarıda, büyük çoğunluğunu alkollü işletmelerin oluşturduğu yerlerde vakit geçirdiğini, ortak çocuk Bulut'un sıklıkla davacının annesinin evinde bir bakıcı tarafından bakılmasının sebebinin yine davacı olduğunu, davacının çocuklarına karşı çok agresif olduğunu, davacının iddialarının aksine, müvekkili ile davacı arasında bu tarihten sonra da zaman zaman davacının izin verdiği kadarıyla cinsel birliktelik kurulduğunu, bu konuda bahaneler sürenin davacı olduğunu, davacının eşine attığı bir mesajda cinselliğin çocuk yapmak için olduğunu, öyle bir dertlerinin kalmadığını, cinselliğin saçma geldiğini beyan ettiğini, kadının sadakatsiz olduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuklarının velâyetlerinin müvekkiline bırakılmasına, 150.000,00 TL maddî tazminat ile 150.000,00 TL manevî tazminatın davacı-davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı kocanın çalışmaması, iddia ve bahis oynaması, kıskanç olması, çocuklarının bakımlarıyla ilgilenmemesi nedeniyle kusurlu olduğu, kadının ise sadakatsiz davranışları olduğu, Senna City Hotel'de 16.07.2019 tarihinde E. Ö. adlı bir kişiyle kaldığı, evlilik birliğinin sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen boşanma davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 250,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile yoksulluk nafakasının reddine ve tarafların maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının tam kusurlu olduğunu ve sadakatsiz olduğunu belirterek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların reddi, velâyet yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince de kabul edilen ve gerçekleşen kusur durumuna göre boşanmaya sebep olan olaylarda ... kadının erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, kusur belirlemesinin açıklandığı şekilde değiştirilmesine karar vermek gerektiği, erkek yararına maddî ve manevî tazminat koşulları gerçekleşmiş olup İlk Derece Mahkemesince hatalı kusur derecelendirmesi sonucu olarak bu taleplerin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, davalı-karşı davacı erkeğin bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur durumları, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, tazminata esas olan fiillerin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları da birlikte değerlendirilerek, davalı-karşı davacı erkek lehine 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalı kadından alınarak erkeğe ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, erkek vekilinin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin tam kusurlu olduğunu, kötü davrandığını belirterek kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, tazminatlar, kişisel ilişki, iştirak nafakası miktarı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının tam kusurlu olduğunu, sadakatsiz olduğunu belirterek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, velâyet yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadının davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, erkek yararına hükmedilen tazminatların şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları ile kadının istinaf etmediği yönlere ilişkin temyiz isteklerinin incelenip incelenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.... kadının, erkeğin boşanma davasının kabulü, kişisel ilişki ile iştirak nafakasının miktarına yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,
2.Davalı-davacı erkeğin tüm, ... kadının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.