"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1741 E., 2023/124 K.
DAVA TARİHİ : 15.05.2018
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/440 E., 2019/803 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli borçlandığını, davalının davacıya şiddet uyguladığını evlilik birliğinin bitmesinde davalının tam kusurlu olduğunu davalının babası ve annesinin davacıya hakaret ve küfür ederek evden kovduğunu, davacı akşam işten gelip evine girmek istediğinde davalının annesinin davacıyı evine almadığını, davalının da bu duruma ses çıkarmayarak eşine duygusal şiddet uyguladığını, davacıya takılan ziynet eşyalarına davalı ve ailesi tarafından el konulduğunu belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davacı lehine aylık 1.500,00 TL nafaka, yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesindeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davalının eşi ve evi ile ilgilendiğini elinden geldiğince çalışıp evin ihtiyaçlarını gidermeye çalıştığını, davacının geçimsiz biri olduğunu, sürekli küfür ve hakaretler ettiğini, davacının ortak konuttaki tüm eşyaları ziynetlerde dahil olmak üzere götürdüğünü, davalının bomboş evde yaşamak zorunda bırakıldığını, davacının evliliği bitirmek isteme sebebinin tamamen maddî kaygılardan kaynaklandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalının eşinden habersiz kendisini ve birliği ekonomik yönden zorluğa düşürecek şekilde borçlanarak güven sarsıcı hareketlerde bulunduğu, birliğin sarsılmasında tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, davacı tarafın tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, davacı tarafın ziynet alacağı talebinin reddine, kadın lehine 10.000,00 TL maddî 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1-Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen yoksulluk nafakası talebi ve ziynet alacağı davasının reddi, maddî ve manevî tazminat miktarlarının düşük olması yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2-Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, açılan davanın kabulü, kadın lehine tazminata hükmedilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
1- Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinde belirtilen kusurlu davranışlarının dosyadaki deliller ile kanıtlandığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkeğin tam kusurlu olduğu, davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu,kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru ise de, tazminat miktarları az olduğu gibi, talep edilmesine rağmen faiz talebi hakkında karar verilmemesinin de usul ve yasaya uygun olmadığı, ziynetlere yönelik davanın kabulü gerekirken, reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, tarafların diğer istinaf nedenleri açısından ise; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilerek; davacının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminat ile 20.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak, davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,davacı kadının ziynet eşyasına yönelik davasının kabulüne, 34 adet çeyrek altın (10.200,00 TL), 3 adet Cumhuriyet altını (3.720,00 TL), 8 adet yarım altın (4,800,00 TL), 8 adet 14 ayar her biri 10'ar gram bilezik (11.000,00 TL), 4 adet 22 ayar her biri 25'er gram bileziğin (17.700,00 TL) davalı tarafından davacı kadına aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde ise ziynetlerin bedeli olan toplam 47.420,00 TL ziynet alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak, davacı tarafa verilmesine, davalının tüm, davacının sair istinaf istemlerinin esastan reddine, ziynet alacağı yönünden miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verilmiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesince verilen 28.02.2023 tarihli ek karar ile; ziynet talebinin kabul ve ret değerinin temyiz sınırı altında kaldığı anlaşılmakla; davalının ziynet alacağına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermiştir. Bu karar erkeğe usulünce tebliğ edilmiş fakat erkek tarafından temyiz edilmemiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen asıl kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, açılan boşanma davasının kabulü, kadın lehine tazminata hükmedilmesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti,delillerin takdirinde hata edilip edilmediği,tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ıncı maddesi, 174 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.