"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/956 E., 2022/2193 K.
...
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bandırma Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/316 E., 2019/860 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının evine, eşine ve çocuğuna son derece ilgisiz ve sevgisiz davrandığını, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, uyuşturucu madde ve alkol bağımlılığının bulunduğunu, müvekkilini ve ailesini tehdit ettiğini, müvekkiline akrabaları ve yeğenleriyle ilişkisi olduğuna dair iftiralar attığını, hatta kendi kızının müvekkilin eniştesinden olduğunu defalarca iddia ettiğini,müvekkilini aldattığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, evlilik birliği görevlerini ihmal ettiği, davacıya psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı, tehdit ettiği, alkol ve uyuşturucu madde bağımlığının bulunduğu, davacının ailesiyle ilgili iftiralar attığı gibi aynı zamanda davacının, ablasının eşiyle birlikteliği olduğunu ve ortak çocuğun kendisinden olmadığını ileri sürmek suretiyle davacıyı rencide ettiği, güven sarsıcı davranışlarının bulunduğu, davalının bu davranışlarıyla evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu sevgi, saygı ve anlayış yükümlülüklerini ihlal ettiği, davalının, taraflar arasında geçimsizliğin meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, ortak çocuğun annenin yanında yaşaması, davalının çocuk ile ilişkisinin son derece zayıf olması, maddî ve manevî ihtiyaçları ile yeterli düzeyde ilgilenmemesi, alınan sosyal inceleme raporu ve çocuğun üstün yararı gözetilerek velâyetinin davacı anneye verilmesine, davalının uyuşturucu ve alkol bağımlılığının bulunması, cinsel suçlara ilişkin ceza dosyalarında sanık sıfatıyla yargılanması ve şiddet eğiliminin olması nedeniyle ortak çocuk ile davalı arasında kişisel ilişki kurulmamasına, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğundan tarafların ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü ile hakkaniyet ilkeleri gözetilerek çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakasına, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek davacı lehine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, davalının tam kusurlu olması ve hakkaniyet ilkeleri ve gözetilerek tedbir ve yoksulluk nafakasına, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen ve kişilik hakkı ihlal edilen davacı lehine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkeleri gözetilerek maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacıya verilmesine, çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı lehine aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek, ortak çocuğu için hükmedilen nafakaya itirazının olmadığını, kendisine yüklenen kusurların gerçeği yansıtmadığını, iftira olduğunu, şiddet uygulamadığını, uyuşturucu maddenin ise davacı tarafından temin edildiğini, davacı lehine nafaka ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin haksız olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve kanuna uygun sebeplere göre delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmediği, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek, kusurunun bulunmadığını, davacının kusurlu olduğunu, kendisini aldattığını, bu konuda delillerinin bulunduğunu, davacı lehine nafaka ile maddî ve manevî tazminat verilmesinin hatalı olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci madddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi; 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi;
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...