Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2892 E. 2024/266 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında iştirak nafakası miktarının talep edilen miktarı aşıp aşamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Hakim taleple bağlı olup fazlaya hükmedemeyeceği ve iştirak nafakası talep olmadan da hakim tarafından re'sen verilebilse de taleple sınırlandırılması halinde talep aşılamayacağı gözetilerek, çocuk lehine talep miktarının üzerinde iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru görülmeyip, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu yönüyle bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/490 E., 2023/144 K.

DAVA TARİHİ : 15.08.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/770 E., 2022/102 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına saygı duymadığını, kocalık ve babalık vazifesini yerine getirmediğini, defalarca şiddet uyguladığını, hayatını tehlikeye sokacak derecede şiddete maruz kaldığını, sinirlendiği zamanlarda evdeki eşyalara da zarar verdiğini, eve hapis ettiğini, sabah evden çıkarken üzerine kapıyı kilitlediğini, telefonunu elinden aldığını ve kimseyle iletişim kurmasına izin vermediğini, sürekli olarak hakaret ettiğini, küfür ettiğini, bu küfürlerin eş ve ailesine yönelik olduğunu, ailesiyle görüşmesine dahi izin vermediğini, ziynet eşyalarını zorla elinden aldığını, evin ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için 500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dilekçesinde özetle; sorumluluklarını yerine getirmediğini hakaret ettiğini, ailesine karşı saygısız davrandığını, çocukla ilgilenmediğini, yemek yapmadığını, ailesine karşı huzursuzluk çıkarttığını belirterek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına, 10.000,00 TL maddî ve 5.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin 30.06.2019 tarihli olayda, kadının kolundan tutarak yüzüne tükürdüğü kadının ise en son olayda erkeğin kök ailesine hakaret ettiği ve erkeğe vurduğu belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu, anne yanında kalıyor oluşu ve alıştığı düzen dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin belirlendiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların karşılıklı tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, tazminatların reddi ile ziynet alacağı davasının reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların reddi, velâyet ve nafakalar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin Mahkemece belirlene ve gerçekleşen kusuru yanında kadını kısıtladığı ve eş ve çocukla ilgilenmediğinin de ispatlandığı, erkeğin dilekçelerinde dayanmadığı "vurmak" kusurunun da kadından çıkartılması gerektiği belirtilerek, gerçekleşen bu vakıalara göre boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğunun anlaşıldığı, buna göre kadın lehine tarafların ekonomik sosyal durumu ve kusur durumu dikkate alınarak kadın yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadın ve çocuk yararına hükmedilen nafakaların yetersiz olduğu gerekçesi ile ... kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve aylık 700,00 TL iştirak nafakasına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiş, davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine, ziynet alacağına yönelik istinaf talebinin eldeki dosyadan tefrikine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı ve artış hükmü kurulmaması, tazminatların miktarı ve tazminatların kabulü nedeniyle verilmeyen vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, kendi tazminat talebinin reddi, velâyet ve nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davaların kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakaların hükmedilme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ile miktarları, nafakalara artış hükmü talebi bulunup bulunmadığı, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı ve fer'î taleplerin kabulü veya reddi halinde ayrıca vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle usule uygun şekilde nafakalara artış talebi bulunmadığının anlaşılmış bulunmasına göre ... kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında ... kadın, velâyet talebi ile birlikte ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakası da talep etmiş, Mahkemece yapılan yargılama sonrasında çocuğun velâyetinin anneye verilerek, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir. Karar taraflarca istinaf edilmekle, Bölge Adliye Mahkemesince nafaka miktarının az olduğundan bahisle ortak çocuk yararına aylık 700,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Hakim taleple bağlı olup fazlaya hükmedemez. Her ne kadar iştirak nafakası talep olmadan dahî hâkim tarafından re'sen verilebilecek ise de bunun taleple sınırlandırılması halinde talep aşılamayacaktır. Buna göre ortak çocuk lehine talep miktarının aşılarak iştirak nafakasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının iştirak nafakasının miktarı yönünden davalı-davacı erkek yararına BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere ... kadının tüm, davalı-davacı erkeğin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Sebahat'e yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Servet'e iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.