"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/764 E., 2022/703 K.
DAVA TARİHİ : 21.09.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/291 E., 2021/338 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı erkeğin müvekkiline hakaret edip psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, 2018 yılında dövdükten sonra müvekkilinin babasını arayarak "gel kızını al" demesi üzerine müvekkilinin babasının evine sığındığını, o günden sonra tarafların tekrar bir araya gelmediklerini, fiili ayrılık sürecinde erkek eşin birliğin yeniden kurulması adına herhangi bir girişimde bulunmadığını, iki yılı aşkın bir süredir müvekkili ve ortak çocukları arayıp sormadığını, davalı erkeğin tehditleri nedeniyle daha önce dava açamadığını, evlilik birliğinin temelinden sarısldığını, davalı erkeğin müvekkilinin ziynet eşyalarını alarak sattığını, karşılığında ortak bir şey almadığını gibi geri de vermediğini iddia ederek, tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuklar için ayrı ayrı 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, zinciri ile birlikte 9 tam altın, bir set, birer küpe ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek davaya cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; eşinin iki yıldır çocukları alıp baba evine gittiğini ve çocuklarını göstermediğini, aile büyüklerini defalarca araya sokup barışmak istediğini ancak karşı tarafın hiçbir şekilde barışmadığını, eşini evde olmadığını, eşinin ziynet eşyalarını da alıp ortak konuttan gittiğini, eşine karşı kötü bir davranış sergilemediğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadına karşı "Şerefsizin kızı, namussuz." şeklinde küfür ve hakaret içerikli sözler sarf ettiği, 2018 yılı Aralık ayında erkeğin, kadının babasını arayarak "Gelin kızınızı alın, almazsanız ben ya kızınızı ya da kendimi öldüreceğim." dediği, bunun üzerine kadının ailesinin kadını ve müşterek çocukları ... iline getirdikleri, bu olaydan sonra tarafların ayrı yaşadığı ve bir araya gelmedikleri, fiili ayrılık sürecinde erkeğin esaslı bir barışma girişiminde bulunmadığı, eşini ve çocuklarını arayıp sormadığı, maddî ve manevî destekte bulunmadığı, evlilik birliğini ve ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarstığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile boşanma davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, müşterek çocukları Yudum ile Umut'un velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuklar için ayrı ayrı 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 7.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, kadına ait ziynet eşyalarının evlilik birliği içerisinde erkek tarafından satılarak parasıyla tuhafiye dükkanı açıldığı ve bu ziynetlerin bir daha kadına geri verilmediğinin anlaşıldığı gerekçesi ile, davanın kısmen kabulü ile 1 adet 22 ayar ve 60 gram ağırlığında kişniş set takımı (28.260,00 TL), 1 adet 14 ayar ve 17 gram ağırlığında altın zincir (4.675,00 TL), 6 adet tam altın (18.648,00 TL), 14 ayar 3 gram ağırlığında 1 çift küpe (825,00 TL) den ibaret ziynet eşyasının erkekten alınarak kadına aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde parasal karşılığı olan 52.408,00 TL'nin ıslah tarihi olan 07.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten tahsili ile kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek; eşine şiddet uygulamadığını, darp raporu olmadığını, eşinin babasına gel kızını al demediğini, eşini tehdit etmediğini, çocukları ile ilgilendiğini, iddiaların yalan iftira olduğunu, maddî ve manevî tazminat miktarının fahiş olduğunu, tazminat kararının yanlış olduğunu, tedbir ve yoksulluk ile tedbir ve iştirak nafakalarının fahiş olduğunu, ödeme gücünün olmadığını, nafakaların kaldırılması gerektiğini, ziynet eşyalarını kendine dükkan açarken almadığını, eşinin götürdüğünü, ziynet konusundaki tanık beyanlarının çelişkili ve kararın hatalı olduğunu iddia ederek, davanın kabulü, boşanma hükmü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, maddî ve manevî tazminat, tedbir ve iştirak nafakası ile tedbir ve yoksulluk nafakası ve miktarları, ziynet alacağı davası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin eşine "Şerefsizin kızı, namussuz." şeklinde hakaret ettiği, eşini evden kovduğu, bu nedenlerle davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının ev hanımı olduğu ve çalışmadığı, boşanma nedeniyle mevcut veya beklenen menfaatlerinin zedelendiği, boşanmaya neden olan olayların kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat koşullarının gerçekleştiği, tarafların kusur dereceleri, ekonomik ve sosyal durumlarına göre miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu, tedbir ve iştirak nafakasının miktarının uygun olduğu, tanık beyanlarına göre davalı erkeğin ziynet eşyalarını satarak tuhafiye dükkanı açtığı ve ziynetleri davacı kadına iade etmediği anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesinin karar ve gerekçesi dosya kapsamına uygun olduğu, istinaf itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesi ile, davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek; eşine şiddet uygulamadığını, darp raporu olmadığını, eşinin babasına gel kızını al demediğini, eşini tehdit etmediğini, çocukları ile ilgilendiğini, iddiaların yalan iftira olduğunu, maddî ve manevî tazminat miktarının fahiş olduğunu, tazminat kararının yanlış olduğunu, tedbir-yoksulluk ve tedbir-iştirak nafakalarının fahiş olduğunu, ödeme gücünün olmadığını, nafakaların kaldırılması gerektiğini, ziynet eşyalarını kendine dükkan açarken almadığını, eşinin götürdüğünü, ziynet konusundaki tanık beyanlarının çelişkili olduğunu beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın kabulü, boşanma hükmü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, maddî ve manevî tazminat, tedbir ve iştirak nafakası ile tedbir ve yoksulluk nafakası ve miktarları, ziynet alacağı davası yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ziynet alacağı davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalıdan kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davanın kabulü, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları ile ziynet alacağı davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 222 nci maddesi, 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.