"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1296 E., 2022/1567 K.
DAVA TARİHİ : 10.02.2020-12.11.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 16. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/110 E., 2021/1335 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma ve aile konutu şerhi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşılıklı boşanma davalarının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, aile konutu şerhi davasının usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; tarafların son 15 yıldır kişilik ve anlayış farklılıkları sonucunda tartışma, kavga, ayrılıklar yaşadığını ve bunların sonucu evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, daha önce dava açıldığını, reddine karar verildiği ve kararın 31.01.2017 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşme tarihinden bu yana hiç bir şekilde tarafların bir araya gelmediklerini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasın erkeğin sebep olduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi gereğince İstanbul, Kağıthane, Merkez Mah., Yahya Kemal Mevki, 6585 ada, 27 parselde kayıtlı taşınmaza tedbiren aile konutu şerhi konulmasına, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 1.200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile daha önce açılan boşanma davasının reddedilip, kesinleştiği, kararın kesinleşmesinden itibaren 3 yıllık sürede ortak hayatın yeniden kurulamadığı; erkeğin sık sık karısına şiddet uyguladığı, "Allah'ını kitabını s.... ederim" şeklinde hakaretlerde bulunduğu, kadının çalışmasına izin vermediği, sık sık evi terk ettiği, son olarak Antalya ilinde çocukların eğitimine devam etmeleri için okul dahi bulunmayan tenha bir yere yerleştiği, bu konuda eşinin fikrini dahi almadığı, evinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, son dört yıldır da başka bir kadınla görüşerek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, evlenmek istediğini bizzat ortak çocuğa beyan ettiği, fiili ayrılık döneminde kadına yüklenebilecek herhangi bir kusurun varlığı ispat edilemediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu; dosyada tapuya başvurulup talebin yerine getirilmediğine ilişkin herhangi bir belgenin olmadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve dördüncü fıkrası gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve 750,00 TL yoksulluk nafakasına, bu nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına 10.000,00 TL manevî, 15.000,00 TL maddî tazminata, kadının aile konutu şerhi talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını ileri sürerek kararın kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin evi terk edip gittiğini, başka kadınla görüştüğünü, eve bakmadığını, kadının ihtiyaçlarını karşılamadığını, çocuklarını düşünmediğini, erkeğin kusurlu olduğunun ileri sürerek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarı ile aile konutu şerhi talebinin reddi yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin sık sık karısına şiddet uyguladığı, "Allah'ını kitabını s.... ederim" şeklinde hakaretlerde bulunduğu, kadının çalışmasına izin vermediği, sık sık evi terk ettiği, son olarak Antalya ilinde çocukların eğitimine devam etmeleri için okul dahi bulunmayan tenha bir yere yerleştiği, bu konuda eşinin fikrini dahi almadığı, evinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, son dört yıldır da başka bir kadınla görüşerek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, evlenmek istediğini bizzat ortak çocuğa beyan ettiği, fiili ayrılık döneminde kadına yüklenebilecek herhangi bir kusurun varlığı ispat edilemediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, bu nedenle tarafların davalarının kabulü usul ve yasaya uygun olduğu; maddî ve manevî tazminat koşullarının kadın yararına gerçekleştiği, maddî-manevî tazminata karar verilmesi doğru olduğu, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde miktarlarının az olduğu; kadın tarafından nafakanın kendisine toplu olarak ödenmesi talep edildiği, toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ... erkeğin de yararına olduğu değerlendirilerek toptan yoksulluk nafakasına karar verilmesi gerektiği; kadının ortak konuta aile konutu şerhi konulmasını talep ettiği, dosyada tapuya başvurulup talebin yerine getirilmediğine ilişkin herhangi bir belgenin olmadığı, bu durumda davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına aylık 600,00 TL olmak üzere 10 yıl üzerinden toptan 72.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 75.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata; taraf vekillerinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; belirlenen ve gerçekleşen kusurlar göre yoksulluk nafakası ile tazminat miktarlarının az olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat ve nafaka miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü ve 176 ncı, 6100 sayılı Kanun’un 352 inci madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre kadın vekilinin aşağıdaki (2) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî-manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
2. Davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.