"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/978 E., 2022/98 K.
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen yaş düzeltilmesi istemli nüfus davasında davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf incelemesinden geçmeden kesinleşen İlk Derece Mahkemesi kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı 23.11.2023 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı ...'in ... TC kimlik numarasıyla, Kars İli, Susuz İlçesi, ... Köyünde, 31.07.1996 doğum tarihi ile nüfusa kayıtlı bulunduğunu, ... Köyünde evde doğmuş olup herhangi bir hastahane kaydı bulunmadığını, köylerde evde doğmuş birçok kişinin nüfus kaydı yapılırken doğum tarihinde sıklıkla hata yapıldığını, davacı İlkay'ın nüfus kayıtlarında 15.10.1998 tescil tarihi ile doğum tarihinin yanlış olması sebebiyle hukuki haklarının zedelendiğini, doğum tarihinin 1996 yılında ait görünmesi sebebiyle suçu oluşturan fiilin işlendiği sırada cezai ehliyetinin varlığının kabul edildiğini, bu sebeple hükümlü olarak ... 4 no.lu T tipi Kapalı İnfaz Kurumu Müdürlüğünde bulunduğunu beyan ederek davanın kabulü ile ...'in doğum tarihinin 31.07.1998 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Nüfus Müdürlüğü davaya cevap vermemiş, temsilcisi duruşmada davacının davasını kanıtlaması gerektiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraf ve tanık beyanları, dosya arasına alınan belgeler ve yerleşmiş uygulama ile yasal düzenlemeler dikkate alındığı, sağlık kurulu raporu, yaşı düzeltilmek istenenin doğum tarihinin sicile tescil edildiği tarih, kardeşleri ve annesi ile arasında bulunan yaş farkı, davacı yanın doğduğu yörenin yaşam şartları, tanıkların beyanları da dikkate alındığında davacı yanın talebinin kabulünde tıbben bir engelin olmaması da dikkate alınmak suretiyle nüfustaki doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile davacının gerçek doğum tarihinin 31.07.1998 tashihen tesciline karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesi kararı istinaf incelemesinden geçmeksizin 13.07.2022 tarihinde kesinleşmiştir.
IV. KANUN YARARINA TEMYİZ
A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü 21.02.2023 tarihli kanun yararına temyiz dilekçesinde, Mahkemece davacının yaş düzeltim davası kabul edilerek 31.07.1998 olarak düzeltilmesine karar verildiği, Mahkemece sadece hastane raporu, tanık beyanları ve davacının fiziki görünümüne göre kabul kararı verildiği, 22 yaşından sonra tıbben yaş tespitinin mümkün olmadığı gibi kayden 1996 doğumlu olan davacının bu yaşının düzeltilmesi için mevcut bilgi ve belgelerin yeterli sayılamayacağı, kaldı ki tanık delilinin tek başına yeterli olamayacağı, başkaca kesin delillerle ispatının gerektiği, Nüfus Hizmetleri Kanununa göre açılan kayıt düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, mahkemelerin tarafların veya tanıkların beyanları ile bağlı kalmaksızın gerçeği araştırıp doğru sicil oluşturmak mecburiyetinde olduğu dikkate alınarak doğum mernis tutanağının aksi kanıtlanamadığından, mücerret iddia ve rapor esas alınarak resmi kaydın değiştirilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kanun yararına temyizen incelenerek bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının nüfus kaydındaki doğum tarihinin düzeltilip düzeltilemeyeceği, kanun yararına bozma koşulları oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.
2.Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun`un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.
3.5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu`nun (5490 sayılı Kanun) 35 nci ve 36 ncı maddesi.
4.4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 36 ncı ve 39 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
6100 sayılı Kanun'un 363 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince kanun yararına bozma yolu olağanüstü bir kanun yolu olup, kesinleşmiş bulunan hükümlerde maddî hukukun yanlış tespit edilmiş olması veya kanunda açıklanan hususlara açık bir aykırılık bulunması halinde ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile karar tarihine göre temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatı ile kesin olarak verdikleri kararlar ile yine bu sıfatla verdikleri ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinde hâkimin takdir yetkisi düzenlenmiştir. Buna göre; kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir. Bir karar için geçerli olan temyiz sebeplerinin tamamı her zaman kanun yararına temyiz sebebi olarak kabul edilmediği gibi delillerin takdiri ve değerlendirilmesi de tamamen mahkemeye ait bulunmaktadır. İleri sürülen kanun yararına bozma sebeplerinin delillerin takdiri ve değerlendirilmesi kapsamında olduğu, verilen kesinleşmiş olan kararda maddî hukukun yanlış tespit edilmiş olması veya kanunda açıklanan hususlara açık bir aykırılık hali bulunmamaktadır. Bu sebeple Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün kanun yararına bozma isteğinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.