"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/704 E., 2022/118 K.
DAVA TARİHİ : 14.06.2010
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı vekili
Taraflar arasındaki katkı payı ve katılma alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Davacı kadın vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların düğünde takılan altınların satılmasıyla ticaret hayatına girilmesi neticesinde davalının %20 hissedar olduğu şirket, ev, araba ve birçok mal varlığına edindiklerini, davalının bazı malları kaçırmaya yönelik davranışları olduğunu belirterek taraflar arasında ve evlilik birliği içinde ednilen şirket hissesi, ev ve araba ile sair malların yarı bedelinin boşanma dava tarihi olan 15.07.2005 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, dava aşamasında tespit edilecek olan bedelle artırılmak üzere, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş; davacı talep miktarını şirket hissesi yönünden 47.000,00 TL, taşınmaz yönünden 1.000,00 TL, silah yönünden 1.000,00 TL ve araç yönünden 1.000,00 TL olarak açıklamış; davacı vekilinin 13.01.2022 tarihli dilekçesiyle de talep miktarını artırarak toplam 121.161,00 TL'nin boşanma dava tarihi olan 15.07.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikten davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, şirketin 01.01.2002 tarihinden önce kurulduğunu, davacının katkısı olmadığını, boşanma davasında hükmedilen nafaka ve tazminatları ödeyebilmek için müvekkilinin hissesini devrettiğini, müvekkilin şirketin hisse devrinden elde ettiği gelirin kalan kısmını evlenmek için kullandığını, müvekkilin hiç bir menkul ve gayrimenkulünün bulunmadığını, mal kaçırmadığını ve malını başkasının üzerine devretmediğini, davacının müvekkile ait sermaye ve sermaye artışına hiç bir katkısının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 31.03.2015 tarihli ve 2010/508 Esas, 2015/236
Karar sayılı kararı ile, davalı adına taşınmaz ve araç kaydı tespit edilemediği, tasfiye edecek tek malvarlığının şirket hissesi nednei ile kar payı olduğu, kar payının edinilmiş mal olduğu, katılma alacağı bakımından davacının edinilen mala maddî bir katkısının olup olmamasının ya da çalışmasının bir önemi bulunmadığı, 16.01.2015 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen miktarda davacının katılma alacağı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle 6.074,63 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 03.07.2018 tarihli ve 2016/4248 Esas, 2018/14780 Karar sayılı ilamı ile, şirketin sadece kar payından katılma alacağı hesaplanmasının hatalı olduğu, şirkette 07.06.2002 tarihinde sermaye arttırımı yapıldığı, davalının şirkete evlenmeden önce 20.03.2001 tarihinde ortak olduğu ve şirketteki payının kişisel malı olduğu tartışmasız ise de edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan sermaye arttırımının aksi ispat edilemediğinden edinilmiş mallardan karşılandığı ve dolayısıyla üzerinde davacının katılma alacağı hakkı bulunduğunun kabulü gerektiği, Mahkemece, bozma ilamından ilkeler ve yöntem doğrultusunda sermaye arttırımından davacının katılma alacağının hesaplanması için konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor aldırılıp, davacının talep miktarıda dikkate alınarak ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, dosyaya ibraz edilen heyet raporu ve dosya kapsamına göre davacının 141.161,00 TL katılma alacağı olduğu, ıslah dilekçesinin sunulduğu tarihte zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 50.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ıslah dilekçesinde artırılan 71.161,00 TL katılma alacağının zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 24.11.2022 tarihli ve 2021/6026 Esas, 2022/9580 Karar sayılı kararıyla, dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına davacı kadın vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı kadın vekili, davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 1081 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda (1086 sayılı Kanun) belirsiz alacak davası düzenlenmediğini, zorunlu olarak kısmi dava açıldığını, şirket yönünden hesaplamanın kolay olmadığından başlangıçta değer belirlemelerinin mümkün olmadığını, bilirkişi raporlarına itirazlar devam ederken ıslah yapılmasının da mümkün olmadığını, yargılamanın ... sürmesinin müvekkiline ödetilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 24.05.2019 tarihli ve 2017/8 Esas, 2019/3 Karar sayılı kararından çıkarılan sonucun ıslahla artırılan miktarın ek dava niteliğinde olmadığı, sadece miktarın düzeltilmesine yönelik olduğunu, bu nedenle ıslahla artırılan miktar yönünden de dava açıldığı tarihte zamanaşımının kesileceğinin kabul edilmesi gerektiğini, Mahkemece davanın belirsiz alacak davası olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtilerek hükmün bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, zamanaşımı, ıslah, kısmi dava noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 146 ncı ve devamı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 107 nci, 109 uncu ve 176 ncı ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin son fıkrası ve 4421 sayılı Kanun'un 2 nci ve 4 üncü maddesinin (b) bendinin (1) ... alt bendi delaletiyle takdiren 1.470,00 TL para ceza ile 375,10 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.