Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2917 E. 2023/2897 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, bozma ilamından sonra hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının bozma kararına, hakkaniyete ve usule uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamında belirtilen ilkeler ve hakkaniyet gözetilmeden fazla miktarda tazminata ve nafakaya hükmedilmesi, tedbir nafakasının bozma kapsamı dışında kalıp kesinleşmesine rağmen yeniden hüküm tesis edilmesi ve talep aşılmak suretiyle iştirak nafakasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/438 E., 2022/861 K.

DAVA TARİHİ : 24.07.2017

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kesinleşen hususlarda karar verilmesine yer olmadığına ve kadın yararına maddî-manevî tazminat ile iştirak ve yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların aralarındaki geçimsizlik nedeniyle ... 11. Aile Mahkemesinin 2012/513 Esas, 2012/1022 Karar sayılı boşanma davasının reddine karar verildiğini kararın 10.09.2022 tarihinde kesinleştiğini, ret kararından sonar tarafların bir araya gelmediklerini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; ... erkekten kaynaklanan kusurlu hareketler nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek davanın reddine, boşanmaya karar verilecek ise ortak çocuğunun velâyetinin annesine verilmesine, kadın yararına 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 manevî tazminat ödenmesine, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir-iştirak nafakası ödenmesine, nafakalara her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında neden olan olaylarda ... erkeğin tam kusurlu olduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, kadın lehine 200.000,00 maddî, 200.000,00 manevî tazminat ödenmesine, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir-iştirak nafakası ödenmesine, nafakalara her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 19.03.2019 tarihli ve 2017/1310 Esas, 2019/219 Karar sayılı kararıyla, taraflar arasında daha önceden görülen ve ret ile sonuçlanan boşanma davasının kesinleşmesinin üzerinden üç yılı ... süre geçtiği ve bu süre içerisinde tarafların bir araya gelmediği, ... erkeğin eşini ailesinin yanına gönderip fiili ayrılığı başlatması ve ayrı yaşama döneminde başka bir kadınla evlilik dışı olacak şekilde birlikte yaşadığının davalı-davacı kadın tarafından ... 8. Aile Mahkemesinde açılan bağımsız tedbir nafakasında sabit olduğu, böylelikle ... erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğundan bahisle asıl davanın 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, birleşen davanın ise aynı kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine, nafakalara her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına, yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 21.01.2022 tarihli ve 2019/2001 Esas, 2022/123 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usule ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili, erkeğin davasının kabulü, tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 16.05.2022 tarihili ve 2022/2500 Esas, 2022/4411 Karar sayılı ilamıyla, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ve nafakaların niteliği gibi kriterlere göre kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakası ve ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlerden bozulmasına, kadının sair temyiz itirazlarının reddiyle kararın bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kapsamında belirtilen ilkeler uyarınca boşanma, velâyet ve kişisel ilişki yönünden karar verilmesine yer olmadığına, taraflara ait yeniden yapılan ekonomik ve sosyal durum tespiti, Uyap Entegrasyon Sisteminden taraflara ait çıkartılan araç ve taşınmaz kayıtları ile tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucu ortak çocuğun yaşı, eğitim ve diğer masraflarının artıyor olması, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum nedeniyle paranın alım gücü, her ne kadar davacı-davalının inşaatçı olup asgari ücret aldığı beyan edilmiş ise de yaşı ve çalışmasına engel bir halin söz konusu olmaması hususları dikkate alınarak ortak çocuk için bağlanan 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 2.000,00 TL'ye yükseltilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren aynı miktar üzerinden iştirak nafakası olarak devamına, kadın lehine hükmedilen 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamına, nafakalara her yıl TÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 45.000,00 manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... erkek vekili temyiz dilekçesinde günün ekonomik şartlarının erkek aleyhine de ağırlaştığını, asgari ücretle çalışan bir işçi aleyhine 3.500,00 TL nafakaya hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu, mahkeme gerekçesinin erkeğin keyfi olarak asgari ücretle çalıştığı şeklinde bir ifade içerdiğini, bu tespitin doğru olmadığını, erkeğin hali hazırda işten çıkıp işsizlik maaşı ile geçimini sağlamaya çalıştığını, hakkaniyet ilkesi göz ardı edilecek şekilde ve fahiş bir miktar ile aleyhine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek aleyhine hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında karşılıklı olarak boşanma davasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusuru olmayan kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının bozma ilamındaki ilkelere ve hakkaniyete uygun olarak belirlenip belirlenmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'unun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.İlk Derece Mahkemesince bozmadan önce kurulan hükümde davalı-davacı kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş, davalı-davacı kadın vekilinin tazminatların miktarına yönelik istinaf talebi Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiş, kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 16.05.2022 tarihli ilamı ile kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, kadın yararına bu kez 50.000,00 TL maddî ve 45.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş ise de tazminatlar yönünden yeniden kurulan hüküm bozma ilamında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmayıp, davalı-davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat fazladır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri de dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesince bozmadan önce kurulan ilk hükümde kadın yararına aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, kararın davalı-davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 16.05.2022 tarihli ilamı ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, kadın yararına bu kez aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de yoksulluk nafakası yönünden yeniden kurulan hüküm bozma ilamında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmayıp, davalı-davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası fazladır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafaka takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

3. Dairemizin 16.05.2022 tarihli ilamı ile kadın yararına hükmedilen maddî, manevî tazminatların, yoksulluk nafakasının ve ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarlarının az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, kadının sair temyiz itirazlarının reddiyle bozma kapsamı dışında kalan yönlerden kararın onanmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyulmasına rağmen bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası hakkında yeniden hüküm tesis edilerek, üstelik karar tarihi itibariyle tedbir nafakalarının artırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

4. 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir. Davalı-davacı kadın, dava dilekçesinde ortak çocuk lehine aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir. Dosyanın yapılan incelemesinde kadın tarafından bu hususta yapılmış usulüne uygun bir ıslah talebi de bulunmamaktadır. Hal böyle iken İlk Derece Mahkemesince bozma ilamından sonra talep aşılmak suretiyle ortak çocuk yararına aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda (1), (2), (3) ve (4) numaralı paragraflarda belirtilen sebeplerle tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden ... erkek yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.