"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1831 E., 2022/1935 K.
...
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/430 E., 2022/464 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik süresince psikolojik şiddet uyguladığını, madde bağımlısı olduğunu ve kadını aldattığını, evine ve çocuğuna bakmadığını, sürekli olarak kadını aşağılayıp hakaret ettiğini, kadının erkeğe verdiği vekâletname ile sürekli olarak borçlandırıcı işlemler yaptığını, kadını tehdit ederek kredi çektirdiğini belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 70.000,00 TL maddî ve 50.0000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının sürekli başka erkekler ile görüştüğünü, velâyetin anneye verilmemesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 03.07.2018 tarih ve 2017/325 Esas, 2018/465 Karar sayılı kararı ile erkeğin evin geçimi ile ilgilenmediği, uyuşturucu kullandığı buna ilişkin pantolonunda ve evde uyuşturucu paketlerin tanıklarca görüldüğü, eve geç geldiği hamile eşiyle ilgilenmediği bu sebeple kadının anne evinde çocuğunu dünyaya getirdiği, o tarihten sonra da erkeğin eşi ve çocuğuyla ilgilenmediği, maddî manevî destekte bulunmadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğe tebligat yapıldığını ancak cevap vermeyerek duruşmalara katılmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararın 10.000,00 TL maddî tazminata, manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili, tebligatların usulsuz yapılması, davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 18.05.2021 tarih ve 2020/649 Esas ve 2021/635 Karar sayılı kararı ile erkeğe usulüne uygun şekilde dava dilekçesi tebliği edilmeden, duruşmalara usulüne uygun davet edilmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf talebinin kabulü ile esası incelenmeksizin kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin güven sarsıcı davranışta bulunduğu ve birlik görevlerini yerine getirmediğinin sabit olduğu, kadının kusurunun ispatlanamadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, alınan uzman raporu doğrultusunda ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 600,00 TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının 03.07.2018 tarihi itibariyle kaldırılmasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî tazminat ile 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; sadece davacı tarafın beyanlarının esas alındığını, delillerin yeterince araştırılmadığını, kadının tanıklarının yanlı beyanlarda bulunduğunu, davacının hayat tarzının ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılması için uygun olmadığını, hükmedilen tazminatların hukuka aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; sadece davacı tarafın beyanlarının esas alındığını, delillerin yeterince araştırılmadığını, kadının tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen reddedilen kısım yönünden lehe vekâlet ücretine hükmedilmediğini, kadının tanıklarının yanlı beyanlarda bulunduğunu, davacının hayat tarzının ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılması için uygun olmadığını, hükmedilen tazminatların hukuka aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar, vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin dosya kapsamına göre uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 336 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 330 uncu maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...