Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2920 E. 2024/232 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusurun belirlenmesi, tazminat ve nafaka miktarlarının belirlenmesinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, davalı-davacı erkek tarafından ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/4 E., 2022/1942 K.

DAVA TARİHİ : 03.09.2019-06.12.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/558 E., 2020/577 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ... kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilmesine, ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kadın yararına toptan yoksulluk nafakasına, ... kadının diğer, davalı-davacı erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde; erkeğin çalıştığı döviz bürosuna ait parayla işlemler yaparak döviz bürosunu zarara soktuğunu, bütün mal varlıklarını kaybettiğini, müvekkiline zorla senet imzalattırıldığını, bu nedenle müvekkilinin ailesine ait mallara dahi haciz geldiğini, erkeğin bir dönem ortadan kaybolup müvekkili ile ortak çocuğu arayıp sormadığını, zaman zaman intihar etmekle tehdit ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, müvekkilinin evlilik hayatı boyunca eşi ve çocuğu için yaşadığını, ekonomik olarak zorlandığı bu dönemde hayat arkadaşından böyle bir darbe alması müvekkilini yıktığını iddia ederek birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babasına verilmesine, çocuk yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak, erkek yararına 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların başta iyi giden evliliklerinin, erkeğin çalıştığı döviz bürosuna ait parayı izinsiz kullanarak büyük miktarlarda zarara uğratması sonucu bozulduğu, bu borç nedeniyle tarafların ev ve aracını kaybettikleri, kadına senet imzalattırılarak fahiş tutarlarda borçlandırıldığı, kadının ailesine dahi icra geldiği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin davasından feragat ettiği, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen ... kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ortak çocuğun yüksek yararı gereğince velâyetinin annesine verilmesi gerektiği, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği, kadın ve çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, çocuk yararına iştirak nafakası koşulları oluştuğu, kadının yaşı ve çalışmasına engel bir durumunun olmaması nedeniyle yoksulluk nafakasına ilişkin talebinin reddi gerektiği gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir, 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, birleşen davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, iştirak nafakası ile tazminatların miktarı, yoksulluk nafakası talebinin reddi, kişisel ilişki süresi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili, katılma yoluyla istinaf dilekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı erkeğin çalıştığı döviz bürosuna ait parayı izinsiz kullandığı, bu nedenle patronuna borçlandığı, bu borç nedeniyle tarafların ev ve araçlarını erkeğin patronuna devretmek zorunda kaldığı, ayrıca ... kadının da bu nedenle yüklü miktardaki senetlere imza atarak borçlandığı, borçlar nedeniyle ... kadının ailesinin evine dahi icra geldiği, erkeğin iki aya yakın süre ortadan kaybolduğu, bu süre zarfında eşini ve çocuğunu arayıp sormadığı, evlilik birliğinin sona ermesinde davalı-davacı erkeğin tam kusurlu, ... kadının kusursuz olduğu, gerçekleşen kusurlu davranışlar yönünden İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin düzeltilmesi gerektiği, ... kadın boşanma ile yoksulluğa düşmesine rağmen, davacı-davalının yoksulluk nafakası talebinin davacı-davalının yaşı ve çalışmasına engel bir durumun olmaması nedeniyle reddine karar verilmesinin doğru görülmediği, ... kadının yaşı, evlilik süresi, yeniden evlenme ve çalışma ihtimali karşısında kadın yararına toptan yoksulluk nafakasına karar verilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile ... kadının kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakasının reddine ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, yoksulluk nafakasına ilişkin bölümlerinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına bir defaya mahsus olmak üzere 27.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, ... kadının diğer, davalı-davacı erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili; istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, karşılıklı boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci ve 330 uncu maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.