Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2935 E. 2023/6101 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında erkeğin ağır kusurlu olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve manevi tazminatın miktarının uygunluğu ve erkeğin manevi tazminat talebinin reddinin yerindeliği.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile hukuk kuralları değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1693 E., 2023/70 K.

...

...

...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/471 E., 2021/641 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve cevaba (karşı davaya) cevap dilekçesinde; evliliğin başından beri sürekli fiziksel şiddete maruz kaldığını, iki kere darp raporu aldığını, erkeğin ayrıca psikolojik şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, erkeğin iş arkadaşı ile yaptığı bir yazışmada "kızları ayarladığını ama boş ev bulamadıkları için ortada kaldıklarını" belirten mesajını gördüğünü, geçen yaz ayında erkeğin telefonunda telekızlarla olan yazışmalarını yakaladığını, ekran görüntülerini alıp kendisine gönderdiğini, erkek eve geldiğinde kadının kapıyı açmaması üzerine erkeğin üçüncü katın merdivenlerinden kendini atmaya çalıştığını, daha sonraki tartışmalarda da ara ara kendini balkon camından atmakla kadını korkutup sindirdiğini, kadına "kevaşe, ..., psikolojik deli " şeklinde hakaret ettiğini, "istediğin hayatı veremiyorsam kapı orada, gider zengin birine metres olursun" dediğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00TL tedbir ve 1.000,00TL yoksulluk nafakasına ve 75.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının birçok kez psikolojik sorunlar yaşadığını, ağır depresyon geçirdiğini ve hala tedavisinin sürdüğünü, psikolojik sorunları nedeniyle en ufak olaylarda bile çok büyük tepkiler verdiğini, her defasında evde bulunan tüm eşyaları erkeğe fırlatıp ardından şiddet uyguladığını, erkeği ve ailesini tehdit ettiğini, psikolojik baskı kurmaya çalıştığını, kadının dilekçesinde belirttiği mesajı erkeğin yazmadığını, arkadaş grubunda yazıldığını, erkeğin evliliğin başından beri hakarete uğradığını, kadının her olayda erkeği ve ailesini arayarak hakaret ettiğini, kadının iddialarının gerçeği yansıtmadığını ve iddia edilen olayların üzerinden 6 ... fazla süre geçtiğini, bu nedenle evliliğin devamı ile varsa erkeğin kusurunun affedildiğini, kadının ortak çocuğa bağırdığını ve kötü davrandığını, en ufak olayda erkeğe hakaret edip polis çağırmakla tehdit ettiğini, yaşanan son olayda erkeğin ortak çocuğa oyuncak aldığını ancak oyuncağın mağazada unutulduğunu, erkeğin eve geldiğinde yorgun olması nedeniyle o akşam oyuncağı almaya gitmemesinden kaynaklı tartışmanın yaşandığını belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 50.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadına ait hastane kayıtlarından ve tanık beyanlarından erkeğin kadına sürekli fiziksel şiddet uyguladığının sabit olduğu, kadının ise psikolojik problemlerinin ve sinirliliğinin bulunduğu, erkeğin sunduğu 19.08.2019 tarihli rapordan kadının da erkeğe fiziksel şiddet uyguladığının görüldüğü, aynı gün her iki tarafça alınan raporlardaki yaralanmaların dereceleri değerlendirildiğinde kadının kendini koruma amaçlı olarak erkeğe fiziksel şiddet uygulamış olduğu, iddia edilen diğer vakıaların ispatlanamadığı, erkeğin kadına göre daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 450,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 10.000,00TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulü kararının hatalı olduğunu, erkeğin tam kusurlu olduğunu, hükmedilen iştirak, yoksulluk ve manevî tazminat miktarlarının düşük olduğunu belirterek karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakaları ile manevî tazminatın miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin tanıklarının hükme esas alınmadığını, kadının tek tanığının duyuma dayalı beyanının hükme esas alındığını, erkeğin kadına sürekli şekilde fiziksel şiddet uyguladığı tespitinin hatalı olduğunu, erkeğin kadının sinir problemi nedeniyle kendisine saldırması sonucu sadece kendini korumak adına hareket ettiğini, kadının erkeğe hakaret ettiğinin tanık beyanları ile ispatlandığını, kadının zamanaşımı süresi içinde dava açmadığını, kadının daha ağır kusurlu olduğunu, bu nedenle kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kadının kendi isteği ile yargılama sırasında işten ayrıldığını, karşı davadaki taleplerinin kabulü gerektiğini belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ve manevî tazminat ile reddedilen manevî tazminat yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin tanıklarının hükme esas alınmadığını, kadının tek tanığının duyuma dayalı beyanının hükme esas alındığını, erkeğin kadına sürekli şekilde fiziksel şiddet uyguladığı tespitinin hatalı olduğunu, erkeğin kadının sinir problemi nedeniyle kendisine saldırması sonucu sadece kendini korumak adına hareket ettiğini, kadının erkeğe hakaret ettiğinin tanık beyanları ile ispatlandığını, kadının zamanaşımı süresi içinde dava açmadığını, kadının daha ağır kusurlu olduğunu, bu nedenle kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kadının kendi isteği ile yargılama sırasında işten ayrıldığını, karşı davadaki taleplerinin kabulü gerektiğini belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ve manevî tazminat ile reddedilen manevî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte erkeğin ağır kusurlu olduğu tespitinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı, asıl davanın kabulü ile kadın yararına yoksulluk nafakası ile manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkeğin manevî tazminat talebinin reddinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...