Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2936 E. 2023/2353 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eylemli ayrılığa dayalı boşanma davasında kusur durumu, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile nafaka miktarlarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı gözetilerek, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/820 E., 2022/1405 K.

DAVA TARİHİ : 21.11.2016

KARAR : Kabul

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının davanın reddi yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında daha önce geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açıldığını açılan bu davanın Nallıhan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/10 esas ve 2010/122 sayılı kararı ile reddedildiğini bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 02.04.2012 tarihinde kesinleştiğini aradan geçen 4 yıl 8 aylık sürede tarafların bir araya gelmediğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının evi terk edip başka kadınlarla yaşamaya başladığını, davacı tarafın önceki boşanma kararının kesinleşmesinden sonra taraflarının bir araya geldiğini davanın kabulü için şartların gerçekleşmediğini, davacı tarafın evlilik dışı birliktelik sürdürdüğünü davanın reddine karar verilmesi gerektiğini aksi takdirde kadın lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat verilmesini, 1.000,00 TL nafakaya hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 04.07.2019 tarihli kararı ile 4721 sayılı yasanın 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası şartlarının gerçekleştiğinden bahisle davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 04.07.2019 tarihli kararına karşı; davalı kadın hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek hükmün tamamının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi 21.12.2021 tarihli kararı ile tarafların dayanak boşanma davasının kesinleşmesinden sonra bir araya geldikleri, birlikte aynı evde yaşadıkları anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne yönelik istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) ... alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; davanın reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 21.12.2021 tarihli kararına karşı davacı erkek vekili hükmün tamamına yönelik temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemiz 14.04.2022 tarihli ilamında, tarafların ret ile sonuçlanan dayanak boşanma davasının kesinleşme tarihinden eldeki dosyanın dava tarihine kadar bir araya gelmediklerini belirterek davanın kabulüne karar verilecek yerde Mahkemece davanın reddine karar verilmesinin ... olmadığından bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Dairemiz bozma ilamına uyulmakla redle sonuçlanan ilk davayı açan erkeğin ilk boşanma davasını açarak boşanma sebebi yaratıp fiili ayrılığa neden olduğu, başka kadınlarla birlikte yaşayarak sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı yasanın 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; davalı kadının temyiz taleplerinin yersiz olduğunu, bozma ilamı sonrasında davalının nafaka miktarında artış talep etmesinin mümkün olmadığını, iddialarını ispatlayamayan davalı lehine tazminata hükmedilemeyeceğini belirterek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; tarafların dayanak davadan sonra biraraya geldiklerini, davacı erkeğin başka kadınlarla belli sürelerle yaşadığını ancak, erkeğin bu kadınlarla olan kavgaları ve akrabalarında baskısı ile zaman zaman eşi ...'in ve çocuklarının yanına döndüğünü,evliliğin süresi, eşlerin kusur oranı ve gelir-gider durumları karşısında takdir edilen tazminatların miktarının az olduğunu, nafakanın düşük kaldığını ve aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep ederek; davanın kabulü, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eylemli ayrılık nedenine açılan boşanma davasında kusur durumu ve kadın lehine tazminat ve nafaka ödenmesine ve miktarlarına ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin dördüncü fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 ..., 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı erkeğin tüm, davalı kadının aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 ... madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1) Yukarıda (2) nci paragrafta belirtildiği üzere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminatların miktarları yönünden davalı kadın yararına BOZULMASINA,

2) Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere erkeğin tüm, kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan yönlerden 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin davacıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davalıya iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.