Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2950 E. 2023/6163 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranları, kadının yoksulluk nafakası ve maddi manevi tazminat taleplerinin reddi ile erkeğin maddi manevi tazminat taleplerinin kabulünün dosya kapsamına uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/278 E., 2023/247 K.

...

...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/140 E., 2022/731 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava ve cevaba (karşı davaya) cevap dilekçesinde; tarafların evliliğinin 6 ay sürdüğünü, balayında kadının soğuk ve umursamaz davrandığını, erkeği sürekli tersleyerek telefonuyla meşgul olduğunu, bu tavrını erkeğin akrabalarının yanında da sürdürdüğünü, kadının ortak konuta erkeğin ailesinin gelmesini istemediğini, erkeğin ailesi evlilik süresince sadece iki defa tarafların evine gelebildiğini ve ikisinde de kadının erkeğin ailesine küfür ve hakaret içeren sözler söylediğini, tarafların bu nedenle tartıştığını, bu tartışmada kadının erkeğe tabak, bardak fırlattığını, eline bıçak alarak erkeği bıçaklamaya çalıştığını, bunun üzerine erkeğin kadının babasını çağırdığını, kadının babasının gelmesi üzerine kadının da polis çağırarak babası dahil erkek ve ailesinden şikayetçi olduğunu, erkek aleyhine bir ay uzaklaştırma kararı uygulandığını, kadının erkeği arayarak şikayetini geri çekmesi ile erkeğin eve dönebildiğini, kadının evlilik süresince hep soğuk, saygısız ve agresif tavırlar sergilediğini, erkeğe bir kere bile yemek hazırlamadığını, sürekli telefonu ile ilgilendiğini, bu nedenle erkeğin kadının kendisini aldattığından şüphelendiğini, 28.01.2021 tarihinde erkek gece vardiyasında çalışırken erkeğin abisinin ortak konuta yabancı bir erkeğin girdiğini haber verdiğini, erkeğin polis çağırdığını, eve geldiğinde kadını tanımadığı bir erkek ile ortak konutta gördüğünü ve şikayetçi olduğunu, kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, kadının daha sonra gönderdiği mesajlarda şeytana uyduğunu ve hata yaptığını belirttiğini, erkeğe "erkek olmadığını söyle de herkes bilsin" dediğini, ayrıca kadının erkeğin telefonuna program yükleyerek gizlice konuşmalarını dinlediğini söylediğini iddia ederek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin evliliğin başından beri fiziksel, psikolojik ve sözel şiddette bulunduğunu, kadını birçok kez darp ettiğini, hakaret ve tehdit ettiğini, kadının çalışmaması nedeniyle küçük görüp aşağıladığını, kadının ailesine de sinkaflı sözler söylediğini, ortak konutun ihtiyaçlarını karşılamadığını, 17.12.2020 tarihinde taraflar arasında erkeğin annesinin takıları istemesi nedeniyle tartışma çıktığını, erkeğin kadına ve ailesine hakaretler edip kadını darp ettiğini, bu olaya ilişkin ceza davasının görülmekte olduğunu, bu olaydan 2-3 ay önce de kadının kardeşinin arkadaşını araması nedeniyle kıskançlık yaparak fiziksel şiddet uyguladığını, kıskançlık içeren davranışların artarak devam ettiğini, erkeğin annesinin taraflara yakın oturduğunu ve ortak yaşama müdahale ettiğini, erkeğin diğer aile bireylerinin de kadının üzerinde baskı kurduğunu, erkeğin kadının bakire olmadığı konusunda dedikodu çıkardığını, erkeğin cinsel yönden yeterli olmadığını ve normal olmayan isteklerde bulunduğunu, tarafların henüz bir aylık evli iken erkeğin yatağını ayırdığını, 28.01.2021 tarihli olayda kadın erkeğin ve ailesinin sürekli istediği altınları kuyumcuya emanet ettiğine dair kartviziti yerinde bulamayınca erkeğin altınları kuyumcudan alabileceğini düşünerek kuyumcuya mesaj attığını, altınların alınıp alınmadığını sorduğunu, alınmadığını bilgisine ulaşınca erkeğin vardiyalı çalışması nedeniyle gündüz evde olacağından çıkıp altınları almayacağını öngörerek kuyumcudan erkek evden gittikten sonra altınları eve bırakmasını istediğini, erkek evden çıktıktan sonra kuyumcunun altınları getirdiğini ve kadından bir bardak su istediğini, kadının da komşular yanlış anlamasın diye kuyumcuyu içeri aldığını, erkeğin aslında kadına bir plan uyguladığını, eve ses kayıt cihazı koyduğunu, kapıda bir gözcünün beklediğini, kuyumcu eve girdikten sonra bir süre konuşmaların dinlendiğini, daha sonra erkeğin polis çağırdığını, kadının bunun üzerine adli muayeneye dahi götürüldüğünü, cinsel ilişki yaşamadığına dair rapor alındığını, kadın ile kuyumcu arasında duygusal ve cinsel hiçbir ilişki yaşanmadığını, kadının erkeğe attığı mesajlarda kuyumcuyu içeri almasının hata olduğunu belirttiğini, başka bir imada bulunmadığını belirterek karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeğe ve ailesine soğuk davrandığı, sürekli telefonla ilgilendiği, ceza dosyası ile de sabit olduğu üzere erkek evde yokken gece vakti başka bir erkeği eve aldığı, güven sarsıcı davranışta bulunduğu, erkeğin erkekliğine laf söylediği, erkeğin ailesinin ortak konuta gelmesini istemediği; erkeğin ise kadına hakaret ettiği, ayrıca ceza dosyasından tarafların karşılıklı olarak birbirlerine fiziksel şiddet uygulayarak ceza aldıkları anlaşılmış olup kusur durumuna göre kadının ağır erkeğin ise az kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL olarak belirlenen tedbir nafakasının 17.10.2022 tarihi itibariyle arttırılarak aylık 700,00 TL'ye çıkartılmasına, kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 12.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının ispatlanamadığını, kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmadığını, yasa dışı ses kayıt cihazı ile elde edilen ses kaydına dayanılarak sadakatsizlik iddiasının ispatlanmayacağını, güven sarsıcı herhangi bir durumun yaşanmadığını, erkeğin daha fazla kusurlu olduğu ve bu nedenle kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulü gerektiği, erkeğin asıl davasının ise reddi gerektiğini belirtilerek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı-davacı kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının ispatlanamadığını, kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmadığını, yasa dışı ses kayıt cihazı ile elde edilen ses kaydına dayanılarak sadakatsizlik iddiasının ispatlanmayacağını, güven sarsıcı herhangi bir durumun yaşanmadığını, erkeğin daha fazla kusurlu olduğu ve bu nedenle kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulü gerektiği, erkeğin asıl davasının ise reddi gerektiği belirtilerek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlikte taraflara yüklenen kusurların dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadının ağır kusurlu olup olmadığı ve kadının yoksulluk nafakası ve maddî manevî tazminat taleplerinin reddi ile erkeğin asıl davasının ve tazminat taleplerinin kabulünün dosya kapsamına uygun olup olmadığı, uygun ise miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...

...