"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/396 E., 2023/377 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/250 E., 2022/981 K.
Taraflar arasındaki davacı vekili tarafından açılan çocuğun anne soyadını kullanmasına izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; 2016 yılında davalıya ait iş yerinde çalışmaya başlaması ile tanıştıklarını, aralarında duygusal bir ilişki başladığını, 19.07.2019 yılında ortak çocuklarının dünyaya geldiğini, davalının bebeğin kendisinden olmadığını iddia ederek küçüğü tanımak istemediğini, bunun üzerine babalık davası açıldığını, Kayseri 3.Aile Mahkemesinin 14.01.2020 tarihinde 2019/995 Esas sayılı dosyası ile soybağının kurulduğunu, bunun üzerine nüfusun kaydettirdiğini, velâyete sahip olması tek başına çocuğun soyadını değiştirmek için yeterli değilse de çocuğun üstün yararı gözetilerek tüm resmi kurumlardaki işlemlerinin ve okul işlemlerinin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için küçük......'ın ÖLÇÜ olan soyadının, velâyet sahibi annesinin soyadı olan ... olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; çocuğun kendisine ait olduğuna dair mahkeme kararın kesinleşmesinden ve kararın nüfusta tescilinden sonra çocuğuyla görüşmek istediğini, davacının haksız olarak çocuğu göstermediğini, bunun üzerin Kayseri 2.Aile Mahkemesi 2022/29 Esas sayılı dosyası ile çocukla kişisel ilişkinin tesisi için dava açtığını davanın derdest olduğunu, çocuğun menfaati düşünülerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının, ortak çocuğa “piç” şeklinde konuştuğu, davacıya "ben o orospu çocuğunu istemiyorum, o çocuğu bilerek benim başıma bela etmek istedin , o piçe üç kuruş yedirmeyeceğim" şeklinde konuştuğu, davalının çocukla görüşmediği, çocuğuna maddî ve manevî desteğinin olmadığı, çocuğun soyadının annenin soyadıyla değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne,...ve ...oğlu, 19.07.2019 doğumlu, ortak çocuk......'ın "ÖLÇÜ" olan soyadının, annesinin soyadı olan "..." olarak değiştirilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; çocuğa maddî ve manevî destekte bulunduğunu, davacının çocuğu ile görüştürmediğini, Kayseri 2. Aile Mahkemesinin 2022/29 Esas sayılı dosyası ile çocukla kişisel ilişkinin tesisi için dava açıldığını, dosyanın halen derdest olduğunu, bu nedenle haksız olan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evliliğin feshi veya boşanma hallerinde, velâyet hakkı kapsamındaki yetkiler dâhilinde olan çocuğun soyadının belirlenmesi hususunun düzenlendiği 21.6.1934 tarihli ve 2525 sayılı Soyadı Kanunu'nun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 08.12.2011 tarihli ve 2010/119 esas, 2011/165 karar sayılı kararı ile iptal edildiği; Türkiye Cumhuriyeti adına 14 Mart 1985 tarihinde imzalanan 1 Nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol , 6684 sayılı Kanun ile onaylanması uygun bulunarak, 25.03.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanıp yürürlüğe girerek iç hukukun bir parçası haline geldiği, Ek 7 Nolu Protokol'ün 5 inci maddesi eşler, evlilik bakımından, evlilik süresince ve evliliğin bitmesi halinde, kendi aralarındaki ve çocuklarıyla olan ilişkilerinde, özel hukuk niteliği taşıyan hak ve sorumluluklar açısından eşit olduğu bu madde, devletlerin çocuklar yararına gereken tedbirleri almalarına engel değildir hükmünü içerdiği, usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası antlaşmalar kanun hükmünde olduğu, kuşkusuz velâyet kendisinde bulunan anne veya babanın, çocukla ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun yüksek yararını koruması gerektiği, çocuğun yüksek yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuz olacağı, çocuğun soyadının anne soyadı ile değiştirilmesinde yüksek yararı bulunduğu hususunun ispatlandığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; çocuğa maddî ve manevî destekte bulunduğunu, davacının çocuğu ile görüştürmediğini, Kayseri 2. Aile Mahkemesinin 2022/29 Esas sayılı dosyası ile çocukla kişisel ilişkinin tesisi için dava açıldığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesinin esastan kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, velâyeti kendisinde bulunan annenin soyadının çocuğa verilmesinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 10 uncu, 20 nci maddesi, 41 inci maddesi ile 90 ıncı maddesi, 11 Nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol 5 inci maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2011 tarihli ve 2010/119 esas, 2011/165 karar sayılı iptal kararı, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.