Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2953 E. 2023/4522 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi üzerine, kadının ekonomik durumunun tam olarak araştırılmadan karar verildiği iddiasıyla yapılan temyiz başvurusu.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının düzenli bir gelire sahip olup olmadığının ve boşanma ile yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin sosyal inceleme raporundaki bilgiler ve diğer delillerle birlikte değerlendirilerek tespit edilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru görülmeyerek kararın bu yönüyle bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/113 E., 2023/139 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yerköy Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/219 E., 2022/472 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın ... kadın vekili ve davalı-davacı erkek asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kabulü ile kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, tarafların istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinc asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın ... kadın vekili ve davalı-davacı erkek asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabul kısmen reddi ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili ve davalı-davacı erkek asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle, kadının evliliğin başından beri fiziksel ve psikolojik şiddete uğradığını, erkeğin kıskançlık krizleri yaşadığını, kadının ailesi ve akrabaları ile görüşmesine karşı çıktığını, eve alkollü arkadaşlarını getirip kadını onlara hizmet etmeye zorladığını, getirdiği arkadaşları ile porno film izlediğini, ters ilişkiye zorladığını, ortak çocuk ...'ya "sen de annen gibi orospu mu olacaksın" dediğini, başkalarının önünde kadına ağır hakaretler ve ithamlarda bulunduğunu, ilk açılan boşanma davasından erkeğin baskısı sonucu kadının feragat etmek zorunda kaldığını, aslında affetmediğini, erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, erkeğin kadına ve çocuklara ilgisiz olduğunu belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar ... ve ...'in velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakalarına, kadın yararına aylık 1.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek asıl cevap ve karşı dava dilekçesi ile, kadın tarafından 2018 yılında açılan boşanma davasında feragat nedeni ile davanın reddine karar verildiğini, birlikte yaşama devam ettiklerini, bu dönemde kendisine ait senetlerin kadın tarafından saklandığın ve bu konuda aralarında çıkan tartışmada kadının kendisine bıçak fırlattığını ve kadının emniyete şikayeti ile kendisini evden uzaklaştırdığını, bu konuda açılan ceza dosyasında kadının boğazını sıktığına ilişkin iddiasının asılsız olduğunu, ancak kendisini bıçaktan korumak için kadının kollarından tuttuğunu, kadının alımlı bir kadın olması nedeni ile kıskandığı iddiasının doğru olduğunu, kıskanmakta haklı olduğunun da zamanla ortaya çıktığını, kadını başka erkekler ile mesajlaşırken yakaladığını, bakmak isteyince telefonu vermediğini, aralarında boğuşma yaşandığını, boğuşma esnasında kadının hayalarından tutarak "ya telefonu ver ya da hayalarını koparırım" dediğini, telefonu kadına vermek zorunda kaldığını, o sırada ortak çocukların dışarıda olduğun ve onları çağırdığını, çocuklar geldiğinde "ya anneniz ben aldatıyor ya da birileri ile konuşuyor" dediğini, çocuklar gelene kadar kadının kayıtlı olan mesajları sildiğini, ertesi gün de kadının evi terk ettiğini, giderken hattını kırıp da gittiğini ve kendisinin de hat kendi üzerine olduğundan gidip yenisini çıkartarak kadının kimlerle görüşüp mesajlaştığını öğrendiğini, kadının iffetsiz ve ahlaksız bir yaşam içinde olduğunu, on bir yaşındaki ortak çocuk ...'nın resmini facebookta profil resmi yaparak birden fazla erkek ile görüştüğünü belirterek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinde belirtilen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'nın velâyetinin babaya verilmesine, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 03.03.2022 tarih ve 2018/673 Esas, 2022/141Karar sayılı kararı ile kadın tarafından daha önce açılan davanın feragat ile sonuçlandığı ve tarafların tekrar bir arada yaşamaya başladığı, feragat ile sonuçlanan davaya konu vakıaların af kapsamında kaldığı, tarafların tekrar bir arada yaşadığı dönemde 14.08.2018 tarihinde çıkan tartışmada erkeğin kadının boğazından tutarak ittiği ve kadının da erkeğe bıçak fırlattığı ve her iki tarafın da bu olay nedeni ile yargılanarak ceza aldığı, ceza kararında ilk haksız hareketin erkekten geldiği ve kadın hakkında ceza tayin edilirken haksız tahrik hükümlerinin uygulandığının anlaşıldığı, kadının getirtilen görüşme ve masajlaşma kayıtlarına ilişkin isticvap edildiği, kadının birden çok erkeğe ait numaralar ile gece geç saatlerde yapılan görüşme ve mesajlaşmalara ilişkin açıklayıcı bir beyanda bulunamadığı, buna ilişkin beyanlarının çelişkili olduğu, bu nedenle kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığının kabulü gerektiği, yapılan değerlendirme sonucu kadının ağır erkeğin az kusurlu olduğu, erkeğin davasının kabulü ile lehine manevî tazminata hükmedildiği, alınan uzman raporu sonucu ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesi ve çocuk için iştirak nafakasına hükmedildiği gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakalarına, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, erkeğin maddî manevî tazminat talebinin kısman kabulü ile 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi yönünden ve davalı-davacı erkek asıl kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen manevî tazminatın miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 21.04.2022 tarih ve 2022/739 Esas, 2022/772 Karar sayılı kararı ile gerekçede erkeğin az da olsa kusurlu olduğu belirtilmesine rağmen hüküm kısmında asıl davanın reddine karar verilmekle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığı, ayrıca erkek lehine maddî tazminat yönünden bir hüküm kurulmayarak yine çelişki yaratıldığı ve fer'î taleplerin gerekçelendirilmediği, taraflara tanınan hak ve borçlarda usul ve yasaya aykırı olarak şüphe yaratıldığı gerekçesi ile kararın kaldırılmasına, tarafların istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın tarafından daha önce açılan davanın feragat ile sonuçlandığı ve tarafların tekrar bir arada yaşamaya başladığı, feragat ile sonuçlanan davaya konu vakıaların af kapsamında kaldığı, tarafların tekrar bir arada yaşadığı dönemde 14.08.2018 tarihinde çıkan tartışmada erkeğin kadının boğazından tutarak ittiği ve kadının da erkeğe bıçak fırlattığı ve her iki tarafın da bu olay nedeni ile yargılanarak ceza aldığı, ceza kararında ilk haksız hareketin erkekten geldiği ve kadın hakkında ceza tayin edilirken haksız tahrik hükümlerinin uygulandığının anlaşıldığı, kadının getirtilen görüşme ve masajlaşma kayıtlarına ilişkin isticvap edildiği, kadının birden çok erkeğe ait numaralar ile gece geç saatlerde yapılan görüşme ve mesajlaşmalara ilişkin açıklayıcı bir beyanda bulunamadığı, buna ilişkin beyanlarının çelişkili olduğu, bu nedenle kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığının kabulü gerektiği, yapılan değerlendirme sonucu kadının ağır erkeğin az kusurlu olduğu, erkeğin kişilik haklarının zedelenmesi nedeni ile manevî tazminat talebinin kabulü gerektiği, maddî yönden sağlamaya devam edeceği bir yararın, mevcut veya beklenen bir menfaatinin zedeleneceği yönünde herhangi bir delil sunulmamış olması sebebiyle maddî tazminat talebinin reddi gerektiği, alınan uzman raporu sonucu ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesi gerekiği gerekçesi ile asıl ve karşı davaların kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakalarına, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, kadının nafaka ve tazminat taleplerin reddine, erkek yararına 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... kadın vekili ve davalı-davacı erkek asıl istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadına yüklenen kusurların yerinde olmadığını ve ispatlanamadığını, erkeğin tam kusurlu olduğunu, karşı davanın reddi gerektiğini, kadın yararına tazminatlara hükmedilmesi gerektiğini, asıl davanın ve kadının taleplerinin kabulü gerektiğini kadının kusuru bulunmadığını belirterek karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek asıl istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi gerektiğini, kadının ağır kusurlu olduğu kabul edildiği halde maddî tazminat talebinin reddi ve düşük miktarda manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, dosyaya kadının telefon görüşme dökümünün gelmesinden sonra tekrar uzman raporu alınıp velâyetin buna göre değerlendirilmesi gerektiğini, kadına yüklenen kusurlara göre velâyetin kadına verilmesinin hatalı olduğunu belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, reddedilen maddî tazminat, manevî tazminatın miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ; daha önce açılan boşanma davasının feragat ile sonuçlandığı ve tarafların barışarak bir arada yaşamaya devam ettiği, bir araya gelmelerinden sonra aralarında çekişmenin devam ettiği, kadının gece geç saatlerde başka erkeklerle telefonlaştığı, güven sarsıcı davrandığı, tarafların arasında en son yaşanan olayda erkeğin kadının boğazını sıktığı, şiddet uyguladığı, kadının erkeğin bu davranışına karşılık ona bıçak fırlattığı, tarafların her ikisinin de bu olay sebebiyle yargılandıkları, eylemlerinin sabit bulunduğu, ancak kadına haksız tahrik hükümlerinin uygulandığı anlaşılmakla gerçekleşen bu duruma göre tarafların eşit kusurlu olduğu, ortak çocuğun idrak çağında olduğu ve annesi ile birlikte yaşamak istediğini belirttiği, sunulan deliller ile annenin velâyetini yerine getirmediğinin ispatlanamadığı, bu nedenle velâyetin anneye verilmesi kararının uygun olduğunu, dosya içeriğine göre kadının ev hanımı olduğu ve zaman zaman gündelik işlere gittiği, bu nedenle lehine tedbir ve yoksulluk nafakalarına hükmedilmesi gerektiği, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakalar yönünden talep aşılarak karar verildiğinden buna ilişkin istinaf sebebi bulunmaması nedeni ile resen düzeltme yapılması gerektiği gerekçesi ile erkeğin tüm kadının ise iştirak nafakasının azlığına yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine, kadının kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen manevî tazminata dair istinaf başvuruları ile ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarına dair resen inceleme ile kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, kusur tespitinin ve gerekçenin düzeltilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili ve davalı-davacı erkek asıl temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle, kadına yüklenen kusurların yerinde olmadığını ve ispatlanamadığını, erkeğin tam kusurlu olduğunu, karşı davanın reddi gerektiğini, kadın yararına tazminatlara hükmedilmesi gerektiğini, asıl davanın ve kadının taleplerinin kabulü gerektiğini belirterek karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek asıl temyiz dilekçesinde özetle, ... kadının kusurlarına göre çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin hatalı olduğunu, kadının çay ocağı ve kantin çalıştırdığını, bu nedenle hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması gerektiğini, lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini ve kadının boşanma hariç diğer tüm taleplerinin reddi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, velâyet, reddedilen maddî ve manevî tazminat, hükmedilen tedbir ve yoksulluk ve iştirak nafakası yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, taraflara tazminata hükmedilme şartlarının oluşup oluşmadığı, nafakalara yönelik kararın yerinde olup olmadığı ve nafakaların miktarı ile velayet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 330 uncu ve 336 ncı maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ... kadının tüm, davalı-davacı erkek asılın aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın gerekçesinde ... kadının ev hanımı olduğu, zaman zaman temizlik işlerine gittiği, düzenli bir gelire sahip olmadığı belirtilerek kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de 18.04.2019 tarihli sosyal inceleme raporunda her iki tarafın da iş-kur aracılığıyla çalıştığı, kadının kaymakamlıkta temizlik görevi yaptığı ve asgari ücret aldığı anlaşılmaktadır. Buna göre, kadının ekonomik ve sosyal durumuna yönelik tekrar araştırma yapılıp düzenli gelirinin bulunup bulunmadığı, gelirinin ne kadar olduğu, başka bir işte çalışıp çalışmadığı, varsa sahip olduğu taşınmazının değeri ve kira gelirinin kapsamlı olarak araştırılıp değerlendirilerek kadının boşanma ile yoksulluğa düşüp düşmeyeceği konusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden davalı-davacı erkek yararına BOZULMASINA,

2. ... kadının tüm, Davalı-davacı erkeğin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden İkbal'e yükletilmesine,

Peşin harcın istek halinde yatıran Nejmi'ye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.