Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2956 E. 2024/227 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların kusur oranları, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarlarının hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları ve dosya kapsamına göre hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu gözetilerek, temyiz itirazlarının reddiyle onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1382 E., 2023/111 K.

DAVA TARİHİ : 09.05.2018-06.06.2018

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/406 E., 2020/737 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine, kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurununkısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde; kadının aile sorumluluklarını yerine getirmediğini, erkeğe ağır küfürler ettiğini, defalarca evi terk edip geri döndüğünü, çocuklarının nezdinde küçük düşürme çabası ile erkeği cinsel tacizde bulunmuş gibi göstermeye çalışarak ceza almasını sağladığını, erkeğin komşunun zihinsel engelli çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu iddiası ile açılan davada oğlu ile birlikte aleyhine tanıklık yaptığını, erkeğin ceza aldığını, cezaevinde iken ziyaretine gelmediğini, nafaka davası açtığını, bütün ev eşyalarını alarak izini kaybettirdiğini belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, 10.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin evi, eşi ve çocukları ile ilgilenmediğini, kadını dört kere aldattığını, aldatmanın ve sadakatsizilğinin en önemli delilinin ceza kararı olduğunu, yıllarca fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, küfür ve hakaret ettiğini, erkeğin yüz kızartıcı suçu nedeniyle ortak çocukların toplum tarafından dışlandığını belirterek karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE-TÜFE oranında artırılmasına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeğe hakaret ederek kusurlu olduğu, erkeğin ise yüz kızartıcı suçtan hüküm giyerek, sadakatsiz ve güven sarsıcı davranışta bulunarak, affetme ve tekrar birlikte yaşamadan sonra fiziksel şiddette bulunarak, hakaret ederek, birlik görevlerini ve çocuklara ilişkin ekonomik ve sosyal görevlerini yerine getirmeyerek kusurlu olduğu, mevcut kusur durumuna göre erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı boşanma davalarının kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına Ankara 9. Aile Mahkemesinin 2013/1242 Esas, 2014/236 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 450,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra mükerrer ödemeye mahal vermemek kaydıyla yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağı davasının ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. ... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kararına bir itirazlarının olmadığını belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları, nafakaların ÜFE/TÜFE oranında artırımı hususunda karar verilmemesi, ziynet alacağı davasının reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı az olduğu, ayrıca kadının nafakanın gelecek yıllarda artırım oranının belirlenmesi talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği, erkeğin emekli olduğu, maaş gelirinin artış oranın belirlenmesinde TÜİK tarafından açıklanan TÜFE oranlarının dikkate alındığı, bu itibarla yoksulluk nafakasının gelecek yıllarda gerçekleşecek TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesinin hakkaniyet ilkesine uygun olacağı, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının da az olduğu, tazminatlara faiz istemi hakkında da olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği gerekçesi ile kadının yoksulluk nafakası ve nafakanın artırım oranı ile maddî ve manevî tazminat miktarı ile faize ilişkin istinaf isteminin kabulüne, kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kadın yararına aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın TÜFE oranında artırılmasına, yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm kadının ise sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sona ermesinde kadının kusurlu olduğunu, kadının ceza yargılamasında erkeğin aleyhine tanıklık yaptığını, erkek cezaveine girince ziyaretine gelmediğini, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatların kaldırılması gerektiğini, kadının ekonomik imkanlarının erkekten daha iyi olduğunu belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar, reddedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası verilme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.