Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2962 E. 2024/222 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminatın miktarının yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile hukuk kuralları değerlendirilerek, erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğuna dair kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak hükmedilen tazminat miktarının uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1617 E., 2023/57 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/355 E., 2021/1050 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde; kadının erkeğin ilk evlilikten olan çocuklarını evde istemediğini, bayramlarda dahi erkeğin çocuklarına yüz vermediğini, erkeğin oğlunun kadın ve kadının annesi tarafından evden kovulduğunu, kadının önceki evlilikten olan kızı evlendikten sonra sürekli ona gitmeye başladığını, ev işlerini ve erkeği ihmal ettiğini, giderken haber bile vermediğini, kadının maddîyata çok önem verdiğini, SGK primlerini yatırmasını istediğini ve erkeğin de yatırdığını, sürekli olarak "emekli olayım kızımı da alıp seni terk edeceğim, kızımla yaşayacağım" dediğini, 2018 yılı Kurban Bayramından beri kadının tavırlarının değiştiğini, erkeğe kötü davranmaya başladığını, alnı yatakta yatmadığını, eline bıçak alarak erkeğin üzerine yürüdüğünü, bu olayın ertesi gün de eşyalarını toplayarak evden ayrıldığını, kadını eve dönmesi için ikna edemediğini, kadının iki seneye yakın zamandır eve gelmediğini belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak konutun erkeğe tahsisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Asıl davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; erkeğin cimri olduğunu, sıcak su vanasını kapattığını, ucuz tencerenin kullanılmaz hale gelmesi nedeniyle gece gece huzursuzluk çıkardığını, kadının telefon faturalarını ödemediğini, erkeğin önceki evliliğinden olan çocuklarının kadına ve kadının çocuklarına kötü davrandığını, oğlunun kadına ve kadının kızına fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin bu duruma sessiz kaldığını, erkeğin kadına hakaret ettiğini, başkalarının yanında küçük düşürdüğünü belirterek birleşen davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına 1.500,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00TL maddî ve 100.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kocanın cimri olması ve başkalarının yanında kadına asabi davranması nedeniyle, kadının ise dosya kapsamından dinlenen tanık beyanlarından evi haklı yere terk edip terk etmediği ispatlanamadığından birlik görevinden kaçınması ve "emekli olup kızımı alıp gideceğim" şeklindeki beyanları nedeniyle kusurlu olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, kadının 20.07.2021 tarihinde işten çıktığı anlaşılmakla, bu tarihten itibaren kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadın yararına tazminatlara hükmedilmesi gerektiğini, yoksulluk nafakasının miktarının artırılması gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince erkeğe başkalarının yanında kadına asabi davranma kusuru yüklenmiş ise de bu kusurun kadını toplum içinde azarlama ve tersleme şeklinde olduğu, kadına evi haklı yere terk edip terk etmediği ispatlanamadığından birlik görevinden kaçındığı kusuru yüklenmiş ise de fiili ayrılığın tek başına kusurlu bir davranış olmadığı, erkeğin terk hukuki sebebine dayalı bir boşanma davasının bulunmadığı, bu halde kadına açıklanan kusurun yüklenmesinin hatalı olduğu, sonuç olarak erkeğin cimri olduğu, başkalarının yanında sürekli kadını terslediği, azarladığı, asabi davrandığı; kadının ise "emekli olup kızımı alıp gideceğim" dediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu, bu halde kadın yararına maddî ve manevî tazminatlara hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile kadının kusur belirlemesine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, kadının tazminatlara ilişkin istinaf talebinin kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, yasal faizi ile birlikte kadın yararına 40,000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının tam kusurlu olduğunu, bu nedenle maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi ve hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin ağır kadının ise az kusurlu olduğuna ilişkin kusur tespitinin yerinde olup olmadığı, istinaf edilmeyerek erkek yönünden kesinleşen taraflara yüklenen kusurların temyize konu yapılıp yapılamayacağı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.