"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1447 E., 2023/100 K.
...
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 19. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1555 E., 2021/1024 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin işi nedeniyle hafta içleri Ankara'da kaldığını, müşterek konutun ihtiyaçlarını karşılamadığını, parasal ihtiyaçlarının kadının anne ve babası tarafından karşılandığını, erkeğin evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmediğini, erkeğin Bolu'da müşterek konutun ısınması için gerekli ihtiyaçları karşılamadığını bu nedenle kadını alarak Ankara'da anne, baba ve kardeşlerinin evine yerleştiklerini, erkeğin bu süreçte kadına destek olmadığını, ilgilenmediğini, daha sonra tarafların ayrı eve taşındıklarını ancak davalının işini bahane ederek ailesinin yanında yaşamaya devam ettiğini, davalının hiç bir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, 2006 yılı Mayıs ayında davalının annesi ve kardeşinin müşterek çocuğu alarak geri getirmediklerini, kadınla görüştürmediklerini, erkeğin de aramalarına cevap vermediğini, kadının da ailesinin yanına döndüğünü ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; evlendikten sonra Gerede'de ev tutmayı davacı ve ailesinin istediğini, erkeğin evin tüm ihtiyaçlarını karşıladığını, davacının evlenmeden önce epilepsi (sara) rahatsızlığının olduğunu, bunu eşinden gizlediğini, 2006 yılında ailesinin yanına döndüğünü, çocukla görüşmeye devam ettiğini, bu nedenlerle davacının davasının reddine karar verilmesini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evliliğin en başında bağımsız konut temin etmediğini, sonradan müşterek konut temin edildiğinde bile iş yerinin uzaklığını bahane edip daha çok kendi kök ailesi ile birlikte yaşadığını, fiili ayrılığa giden süreçte çocuğu alıkoyduğunu belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, çocuğun sürekli baba yanında yaşıyor olması, erkeğin velâyete engel bir halinin ileri sürülmemesi, kadının velâyet talebi bulunmaması gerekçesi ile velâyetin babaya verilmesi gerektiği, geliri bulunmayan ve yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadına yoksulluk nafakasına hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin babaya verilmesine, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakasına, şartları oluştuğundan kadın için 15.000,00 TL maddî, 12.500,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı ve nafakaların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın ve fer'îlerinin kabulü yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davacı kusur belirlemesi, tazminatların miktarı ve nafakaların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle davanın ve fer'îlerinin kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakaların kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...