Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2967 E. 2023/6278 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranları, velayet, nafaka ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı deliller ve hukuki gerekçelerde isabetsizlik görülmemesi, tarafların kusur oranlarının belirlenmesinde ve fer'i sonuçlarda hukuka aykırılık bulunmaması gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1343 E., 2022/2402 K.

...

...

...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Burhaniye Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/468 E., 2022/132 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun sair istinaf sebepleri incelenmeksizin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin, birinci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü alt bendi uyarınca kadının taraf ehliyeti noktasında eksik inceleme bulunduğundan ve erkeğin davasında gerekçe bulunmadığından bahisle re'sen kaldırılmasına ve Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılamada, her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlendikten sonra askerlik görevinden ayrıldığını ve bunalıma girdiğini, şiddet uyguladığını, aşağıladığını, küfür ettiğini, ahlaka aykırı davranışlarda bulunduğunu, eşin sürekli olarak eziyet şeklinde kadına hakaret ettiğini, ayrıca küçük...'ya karşı bağırarak, çağırarak psikolojisini etkilediğini, eş ve çocuğunu hiç sevmediğini, kadından nefret ettiğini dile getirdiğini, sürekli kahveye oyun oynamaya gittiğini, eve hiç uğramadığını, eşi ve çocuğu ile de ilgilenmediğini, 2016 yılının temmuz ayında kadını kötü bir şekilde dövdüğünü, psikolojisini bozduğunu, 05 Mart 2017 tarihinde darp ettiğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 10.05.2017 tarihli cevaba cevap dilekçesinde ise kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının psikolojik durumunun yerinde olmadığını, kadının defalarca vurduğunu, "şerefsiz" gibi hakaretlerde bulunduğunu, çocuğa şiddet uyguladığını, evden kovduğunu, ailesiyle hiçbir zaman ilgilenmediğini, çocuğuna karşı sorumluluklarını hiçbir zaman yerine getirmediğini, küfür ve sinkaflı söylemlerde bulunduğunu, kızının boynuna bıçak dayadığını ve kocasına karşı bu tarz eylemlerde bulunduğunu, kadınlık görevlerini yerine getirmediğini, çareyi "hoca" diye tabir edilen üfürükçülerde aradığını, aldattığını ve erkek işteyken sürekli olarak başka erkeklerle konuştuğunu itiraf ettiğini, aldatma olayını itiraf etmesinden sonra eşinin ailesini arayarak bu durumu belirttiğini ve annesinin evine gönderdiğini, telefon kayıtlarının çıkarıldığında konuşmaların kocasının işte olduğu saatlerde kimin olduğu bilinmeyen birçok erkek ile görüşme yapıldığını belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına, erkek lehine 10.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 29.11.2018 tarihli kararı ile erkeğin kadına şiddet uyguladığı ve bu nedenle ağır kusurlu olduğu, kadının ise eşine hakaret içerikli konuşması sebebi ile hafif kusurlu olduğu belirtilerek kadının davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin davasının ise reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı- karşı davacı erkek tarafından; her iki dava yönünden istinaf talebinde bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda 26.10.2020 tarihli kararı ile; kadına vasi tayini gerekip gerekmediği yönünde araştırma yapılması gerektiğinden ve erkeğin davasının reddi yönünden kararda gerekçe yazılmadığından bahisle kararının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü altbendi uyarınca re'sen kaldırılmasına ve Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlık kısmında tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine şiddet uyguladığı, bu nedenle kusurlu olduğu; kadının ise eşine hakaret ettiği, kıskançlık yaptığı, intihara teşebbüs ettiği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, bu nedenlerle erkeğe göre daha ağır kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın da kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, erkek lehine şartları oluşmakla 5.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi ile erkeğin tedbir ve iştirak nafakası istemlerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı- karşı davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının reddi ve nafakaların miktarı yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davacı- karşı davalı kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- karşı davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen manevî tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarı ile tazminat talebinin reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü, erkek yararına hükmedilen manevî tazminatın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarı, kadın lehine hükmedilen nafakaların miktarı ile reddedilen yoksulluk nafakası telebinin verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...