Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2971 E. 2024/224 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, yoksulluk nafakasına, maddi ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği ve miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dayandıkları belgeler, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1875 E., 2023/232 K.

DAVA TARİHİ : 17.05.2019-24.06.2019

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/268 E., 2021/175 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin sözlü şiddet uyguladığını, başkalarının yanında küçük düşürdüğünü, hakaret ettiğini, başka kadınlarla kıyasladığını, bir şey istediğinde "git çalış, kendi ihtiyaçlarını karşıla" dediğini, evden kovduğunu, evliliğin üzerinden bir ay bile geçmeden kadını ailesinin yanına bırakıp gittiğini, bir daha arayıp sormadığını, evlilik süresince sürekli borçlandığını, belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek asıl cevap ve karşı dava dilekçesinde; tarafların 45 gün bir arada kaldıklarını, kadının yaşadığı bir rahatsızlık nedeniyle hastaneye gitmek istediğini, erkeğin hastane işi bittikten sonra eve dönmesi için kadına para verdiğini ve kendisinin işe gittiğini, akşam eve geldiğinde kadının evde olmadığını, kadını defalarca aradığını ancak ulaşamadığını, ertesi gün kadının yanında kaldığı kişi erkeği arayarak "bu iş bitmiştir" dediğini, daha sonra erkeğin evde olmadığı bir zamanda kadının eve gelerek valizlerini alıp evden ayrıldığını, kadının evden valizle ayrıldığını görenlere balayına gittiğini söylediğini, tarafların yaklaşık bir yıl hiç görüşmediğini, 2018 yılı başlarında kadının erkeğin çalıştığı yere gelerek hata yaptığını ve geri dönmek istediğini söylediğini, erkeğin de kabul etmediğini belirterek karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, 50.000,00TL maddî ve 50.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların yaklaşık birbuçuk ay kadar bir arada yaşadıkları, davacının rahatsızlığı nedeniyle davacının yengesinin çalıştığı hastaneye gittikleri gün, aralarında çıkan tartışma neticesinde, davalının davacı eşini “Ne halin varsa gör” diyerek hastanede bırakıp gittiği, birkaç gün sonra da davacının eşyalarını alarak, ortak evden ayrıldığı, o zamandan beri tarafların ayrı yaşadıkları ve bu haliyle eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL yoksulluk nafakasına, koşulları oluşmadığından tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, yoksulluk nafakasının miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince taraflar eşit kusurlu kabul edilmiş ise de yapılan incelemede, kadının tedavisi amacıyla gelinen hastanede eşlerin tartıştıkları, erkeğin kadına "ne halin varsa gör, bu iş burada bitsin" diyerek kadını hastanede bırakıp oradan ayrıldığı, kadının ilaçlarını almadığı, kadının da abisinin evine gittiği, daha sonra erkeğin kadını arayıp sormadığı, kadının abisinin telefonla aramalarına cevap vermediği, bu sebeple erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının ise kusurunun ispatlanmadığı, erkeğin açtığı boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiği ancak erkeğin açtığı boşanma davasında boşanma hükmünün istinaf edilmeyerek kesinleştiği, bu yönden kararın kaldırılma sebebi yapılmadığı ve tenkit edilmekle yetinildiği, kusuru bulunmayan kadın yararına maddî ve manevi tazminata karar verilmesi gerektiği, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, evlilik süresi dikkate alınarak ve tarafların arasında ilerleyen süreçte yeniden ihtilafa sebep olunmaması amacıyla kadın yararına bir defaya mahsus olmak üzere toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek kadının kusur tespitine ve reddedilen tazminat taleplerine, erkeğin ise yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, kararın ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kadın yararına bir defaya mahsus 15.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevi tazminata, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasını ispatlayamadığını, evlilik birliğinin sona ermesinde kadının kusurlu olduğunu, kadının davasının ve yoksulluk nafakası ve tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, karşı davanın kabulü gerektiğini belirterek asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevi tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulü ile kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevi tazminat verilme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.