"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1812 E., 2023/167 K.
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının kadının davasının reddi ile erkeğin davasının kabulü gerektiğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulüne ve tarafların boşanmalarına, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 35.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde , asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.07.2020 tarihli kararı ile erkeğin eşine kötü davranışlar sergilediği, içki içip sıkıntı çıkardığı ve evlilik birliği sorumluluklarını yerine getirmediği belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 9.600,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî ve 12.500,00 TL manevî tazminata, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı; davalı- karşı davacı erkek vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; her iki dava yönünden de kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.03.2022 tarihli kararı ile istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) ... alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; kadının manevî tazminat talebinin reddi ile sair itirazların esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı erkek vekili her iki dava yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemiz 02.11.2022 tarihli ilamıyla, kadının dinlettiği tanık beyanlarının bir kısmının soyut beyanlardan ibaret olduğu ve bir kısmının ise çelişkili beyanlar olduğundan bahisle kadının iddialarının ispatlanamadığının kabulü gerektiği ve kadının aile ekonomisini tehlikeye düşürecek derecede borçlandığının, kazancını nereye harcadığının ve borçlarının sebebini açıklamayarak ekonomik ... sarsıcı davranışlar sergilediğinin anlaşıldığı, buna göre kadının davasının reddi ile erkeğin davasının kabulü yönünde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde kurulan hükmün hatalı olduğundan bahisle Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmakla, kadının davasının reddi ile erkeğin davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; erkeğin davasının kabulü ve kendi davasının reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı- karşı davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve manevî tazminatın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkek yararına manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.