Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2973 E. 2023/6020 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat hususlarında yerel mahkeme kararının hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, tarafların delilleri ve beyanları ışığında, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ve davalı-davacı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğuna dair vardığı sonucun usul ve hukuka uygun olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2614 E., 2023/296 K.

...

...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/975 E., 2021/87 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davaları ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, kadının ziynet alacağı talebine yönelik davasının ise tefrikine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davalı- davacı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin, evlilik birliği içinde üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, alkol bağımlılığı olduğunu, fiziksel, duygusal ve ekonomik şiddet uyguladığını, aşırı alkol tüketimi nedeniyle sıklıkla halüsinasyon gördüğünü, etrafta olmayan insanlarla konuştuğunu, hem kendi çocuklarına hem de müvekkilinin önceki evliliğinden olan çocuğuna şiddet uyguladığını, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkiline tehdit ve hakaret mesajları gönderdiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 50.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini, ziynet alacağı talebine yönelik olarak ziynetlerin aynen iadesine ya da bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı -davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, sürekli olarak başkalarının yanında "ben bu adam ile anlaşamıyorum öyle ya da böyle ben bu adamı boşayacağım" şeklinde sözler söylediğini, müvekkiline küfür ve hakaretler ettiğini, müvekkilinin alkol sorununa ilişkin Amatemde tedavi gördüğünü şu anda herhangi bir alkol sorunu olmadığını, müvekkiline, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kadının kusurlu olduğunu iddia ederek; kadının asıl davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, alkol bağımlısı olduğu, eşine şiddet uyguladığı, eşine küfür ve hakaretler ettiği evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin davasının ise; erkek eşin tanıklarının beyanları, evlilik birliğinin temelinden sarsılması durumunu kabulü elverişli olmayan beyanlar olduğu, dinlenen tanıkların sözleri, soyut, görgüye dayalı olmayan ve hükme esas alınamayacak beyanlar olduğu, kadına atfı kabil kusurlu bir davranış olmadığı, kadının kusurlu bir davranışının ispat edilmediği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, tam kusurlu erkek eşin tazminata hak kazanamayacağı, ortak çocukların yaşı, sağlık ve eğitim durumu, alıştığı ortam ve tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusurları ile dava süresince gözlemlenen eğilimleri dikkate alındığında, küçüklerin velâyetinin anneye verilmesinin çocukların üstün yararına olduğu, velâyet hakkı elinde bulundurmayan tarafın, velâyet hakkını elinde bulunduran tarafa küçüklerin bakımı, eğitim ve gözetimine katkıda ve yardımda bulunmak zorunda olduğu gerekçesi ile; erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocukların velâyetinin annelerine verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocukların her biri yararına aylık ayrı ayrı 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkeğin tam kusurlu olması nedeniyle maddî, manevî tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı davasının talep halinde ayrılarak ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece; kadının davasının kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmesinin, dosya kapsamında toplanan delillerin usule, hukuka, yasalara ve Yargıtay içtihatlarına uygun değerlendirmediğini ve talep edilen delillerin tam anlamıyla toplanmadığını iddia ederek; kararın tümü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmediği, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; her iki boşanma davası yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, erkeğin boşanma davasının reddinin ve kadının boşanma davası ve fer'î taleplerinin kabulünün usul ve kanuna uygun olup olmadığı, koşulları var ise kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...