"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2365 E., 2023/287 K.
DAVA TARİHİ : 29.07.2020
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Elmalı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/250 E., 2021/375 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmasına ve ferilerine, kadının zina hukuki sebebine dayalı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; dava tarihinden önce 10.03.2017 tarihinde davalının ortak hanedeki eşyaları alarak evden ayrıldığını, erkek tarafından boşanma davası açıldığını, ancak boşanma davası devam ederken tanıdık ve yanıklar ile akrabaların devreye girmesi sonucunda çocukların psikolojisi esas alınarak boşanma davasından feragat edildiğini ve ortak hanenin tekrar oluşturulduğunu, ancak bahsedilen sorunların tekrar baş gösterdiğini, bu kez 13.06.2019 tarihinde tekrar ayrılık başladığını, davalının tutum ve davranışları ile ortak hanenin terk edildiğini, evlilik birliğinin sonlanmasında davalı tarafın agresif tavırlarının neden olduğunu, müvekkilinin davalıyı psikolojik tedavi alması için ikna etmeye çalıştığını ancak davalının ikna olmadığını, taraflar arasında saygı, sevgi kalmadığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin 2017 yılında açtığı boşanma davasından feragat ettiğini, davalı tarafından dosyanın istinaf edildiğini, davacı tarafın açtığını iddia ettiği boşanma davası kesinleşmeden yeniden dava açmaları nedeniyle davacı tarafın açtığı davanın derdestlik kesin hüküm yönüyle reddi gerektiğini, davacının 2017/113 Esas sayılı dava dosyasına ileri sürdüğü iddiaların yeniden açtıkları dava dilekçesindeki iddiaların aynı olduğunu, erkrğin sözlü ve fiziksel şiddet uygulandığını, kasten yaraladıktan sonra ailesini arayarak "bıktım bu delinizden, gelin delinizi götürün" diye telefonda söylediğini, hakaret ederek evden kovduğunu, eve sabaha karşı geldiğini, çoğu zaman eve gelmemeye başladığını, arayıp nerede olduğunu sorduğunda ise Finike'ye veya başka bir yere gezmeye gittiğini, hakaret ve tehdit ettiğini, müşterek evin hiçbir ihtiyacını da karşılamadığını, eş ve çocukları evde yalnız başlarına, aç susuz yaşamak zorunda kaldıklarını, ailesinin desteği ile kendilerine bakabildiklerini, başka bir kadın ile mesajlaştığını ortak çocukları ...'ın gördüğünü, mesajlarda "evdeki eksikleri sen alma, eve gelirken ben alırım" şeklinde karşı tarafta yabancı bir kadın ile yazıştığını, belirterek, asıl davanın usul ve esastan reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle mahkemenin aksi kanaatte olması halinde 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 manevî tazminata dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının gelen HTS kayıtlarının yalnızca tarafların telefon görüşme ve mesajlaşmalarının varlığını gösterir nitelikte olduğunu, zina eylemenin varlığına yönelik ispat sağlayamadığını, tanıkların görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığını dolayısıyla zinanın varlığının dosya kapsamı ile sübuta ermediğini belirterek kadının zina nedenine dayalı boşanma talebi yönünden reddine karar verildiğini, diğer taraftan tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davalarının incelenmesinde erkeğin, eşine karşı hakaret ve küçük düşürücü sözler sarf ettiğini, müşterek hanenin ihtiyaçlarını karşılamayarak ve eve geç saatlerde gelerek aile yükümlülüklerini yerine getirmediğini, dava dışı bir kadınla mesajlaşarak gönül ilişkisi kurduğunu, kadının ise agresif tavırları sebebiyle evlilik birliğinde huzursuzluk yarattığını, tartışma esnasında eşine hafif derecede fiziksel şiddet uyguladığını belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu, çocukların yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuklarının velâyetinin anneye verildiği, tarafların ekonomik sosyal durumu ve kusur durumu dikkate alınarak kadın lehine maddî ve manevî tazminat ödenmesine karar verildiği gerekçesi ile her iki davanında kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve 350,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 10,000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının tedbir ve yoksulluk nafakasının reddi ile zina hukuki sebebine dayalı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.... erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davasının ve ferilerinin kabulü, kusur belirlemesi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kadının zina davasının reddi, erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı ve faiz uygulanması gerektiği, tedbir ve iştirak nafakaların miktarı, kadının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası talebi, eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarı ile kadın yararına hükmedilen tazminatların az olduğu ve tazminatlara faiz uygulanması talebinin karşılanması gerektiği belirtilerek kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, çocuk İrem ... yararına 750,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiş sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. ... erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi ve tazminatlar ve miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek eksik inceleme, zina davasının reddi, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı, tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddi ve hükmedilen vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü ile kadının zina hukuki sebebine dayalı davasının reddi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları ve kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 161 inci, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı,182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.