Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2977 E. 2023/6417 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve hükmedilen nafaka miktarlarının hakkaniyete uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dayandıkları belgeler, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun bulunarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2246 E., 2023/115 K.

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Manavgat 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/822 E., 2021/254 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile, kısmen yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadının sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; evliliğin başından itibaren huzursuzluk olduğunu, kadının, erkeğin ailesinin ortak eve gelmesine tepki gösterdiğini, çocuklara dengeli davranmadığını, başına buyruk hareket ettiğini, evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, geçimsiz olduğunu, komşu, akraba ve eşi dahil herkesle kavgalı olduğunu, yemek vermediğini, evden kovduğu zamanlar olduğunu, oğluyla birlikte müvekkiline şiddet uyguladığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, mal rejimi tasfiyesine yönelik taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, davacı ile halen aynı evde yaşadıklarını, erkeğin ailesi ile ilgilenmediğini, evin geçimini sağlamadığını belirterek, davanın reddine, aksi halde lehine aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 'er TL maddî ve manevî tazminata, velâyete, aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, kadın eşin sürekli küfür ve hakaret ettiğini, en son erkeğin yatağını, eşyalarını balkondan atarak evden kovduğunu, erkek eşin kadına, hakaret ve beddua ettiğini tanıklar beyan etmişlerse de kadının bu vakıaya dayanmadığından erkek eşe kusur olarak izafe edilmediği, gerçekleşen kusur durumuna göre, evlilik birliğinin kadının tam kusurlu eylemleri nedeniyle çekilmez hale geldiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadın tam kusurlu olduğundan maddî, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığı, çocuğun anne yanında yaşıyor olması, annede kalmak istemesi ve annenin velâyet görevini ihmal ettiğine dair bir kanıtın bulunmaması nedeniyle ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına uygun olduğu gerekçesi ile boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine , baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına 250,00 TL tedbir nafakası 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 150,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece, erkeğin hakaret ve beddua ettiği yönündeki vakıaya dayanmadığı gerekçesi ile tanık beyanları ile ispat edilmiş olgunun yok sayıldığını, dilekçeler teatisi aşamasında şiddet içeren yaklaşımları nedeniyle boşanma talep ettiğini, şiddet içeren yaklaşımların kapsamı içerisine sözlü ve fiziki şiddet içeren tüm vakıaların girdiğini ayrıca tanıkların hangi konularda dinletileceğine yönelik beyanlarında tanık ... K.'nin erkek eşin hakaret ve evin geçimi ile ilgilenmemesi hususunda tanıklık yapacağını açıkça belirtilmişken vakıaya dayanılmadığı hususunun kabul edilemeyeceğini, davacı tanık beyanlarının yönlendirilmiş ve çelişkili olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabule karar verilmesinin kanuna aykırı olduğunu beyan ederek; davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk , maddî ve manevî tazminat talepleri, kabul edilen iştirak nafakası ve tedbir nafakası miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi, kabulü halinde nafaka ve tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı,boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, kadına izafe edilen kusurlar yanında, davacı erkeğin de evin geçimine katkıda bulunmayarak birlik görevlerini yerine getirmediği vakıasının erkeğe kusur olarak yüklenmemesinin doğru olmadığı, gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının oluştuğu gerekçesi ile; davalı kadının; kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kusur gerekçesinin düzeltilmesine, kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden kaldırılarak kadın yararına boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası verilmesine, kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; boşanma davasının kabulüne karar verilmesi, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, kabul edilen nafakaların miktarı yönünden kararın bozularak talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, erkeğin boşanma davasının kabulü, kadının tazminat taleplerinin reddinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadın ve çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci, 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...