"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2585 E., 2023/325 K.
...
...
...
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/566 E., 2021/293 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, kadının tedbir nafakası davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarına yönelik kısmen kabulü ile, yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadın vekilinin sair, erkek vekilinin tüm istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı- davacı kadın ile aralarında şiddetli geçimsizlik olduğunu, davalı- davacının, kendisinin ikinci hanımı olduğunu, kadının evi terk ederek 2-3 gün eve hiç gelmediğini, ne olduğunu sorduğunda kendisine hakaretlerde bulunduğunu, kadının, kendisini evden uzaklaştırdığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı- davalının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, erkeğin; ekonomik şiddet uyguladığını, müvekkiline her anlamda psikolojik baskı yaptığını, ilgisiz davrandığı, sürekli evden gitmesini söylediğini, hakaret ve ağır küfürler ettiğini, bıçak çekerek tehdit ettiğini, sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini iddia ederek erkek eşin açtığı boşanma davasının reddine, karşı ve birleşen davalarının kabulü ile pek kötü muamele, onur kırıcı davranış gibi pek çok özel boşanma sebebini de içinde barındıran evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına nafakanın her yıl TEFE ve ÜFE toplamı oranında artırılmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı- davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların yaklaşık 4 yıldır evli olduklarını erkeğin ekonomik, psikolojik ve ruhsal şiddet uyguladığını, müvekkilinin 59 yaşında olduğunu ve vertigo gibi çeşitli hastalıkları olduğunu açıklayarak, her yıl tefe ve tüfe toplamı oranında attırılarak dava tarihinden itibaren başlamak üzere aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin; küfürlü konuştuğu, "sen kızılbaşsın, alevisin" diyerek hakaret ettiği, eşine karşı sorumsuz olduğu ve ilgisiz davrandığı kadına izafe edilen vakıaların erkek eşin süresinde tanık bildirmeyip bu iddialarını ispat edilememesi sebebiyle kadına kusur yüklenemeyeceği, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, tam kusurlu erkek eşin tazminata hak kazanamayacağı gerekçesi ile; erkeğin davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, kadının nafaka talebinin kısmen kabulü ile, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kadının sürekli ve düzenli gelir getiren işi olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına ve aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl TÜİK’in açıkladığı ÜFE oranına göre artırılmasına, kadın lehine her üç dava nedeniyle maktu vekâlet ücretine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kadının kusurlu olduğunu, kadının bir dönem çalıştığını ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için yasal şartların gerçekleşmediğini, kusurlu olan kadına tazminata hükmedilmesinin kanuna aykırı olduğunu beyan ederek; kusur, erkeğin reddedilen davası, kadın yararına hükmedilen nafakalar, tazminatların kabulü ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu, boşanma yüzünden kadının mevcut veya beklenen menfaatlerinin zarar göreceği gibi söz konusu eylemlerin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği belirtilerek kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmolunması isabetli olduğu, ancak, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarı ve yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle; kadın vekilinin; kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilgili yönlerden hükümlerin kaldırılarak kadın yararına 25.000,00 TL maddî tazminat, 25.000,00 TL manevî tazminata kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kadına ödenmesine ve kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl TÜİK’in açıkladığı ÜFE oranına göre artırılmasına, erkeğin tüm, kadının ise sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatların kabulü ve miktarları yönünden temyiz talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu, istinaf talebi kabul edilip esas hakkında hüküm kurulduğu halde vekâlet ücretinin güncellenmediğini beyanla; müvekkili lehine hükmedilen tazminat ve nafakaların miktarı, vekâlet ücreti yönünden temyiz talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, erkeğin boşanma davasının reddi ve kadın lehine nafaka ile maddî ve manevî tazminata hükmedilme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, koşulları var ise kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci 371 inci ve 323 üncü 331 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...