Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2983 E. 2023/6017 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, tazminat ve nafaka miktarlarının hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2156 E., 2023/188 K.

...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/933 E., 2021/377 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; 2015 yılında Irak’ta evlendiklerini, Türkiye’ye yerleştikten sonra Türk vatandaşı olduklarını, erkeğin; hakaret ve tehdit ettiğini, aşırı şekilde alkol aldığını, fiziksel şiddet uyguladığını, evden kovduğunu, evden gitmediği takdirde müvekkilinin önceki evliliğinden olan 17 yaşındaki kızına tecavüz etmekle tehdit ettiğini, müvekkiline “…. Seni öldüreceğim, kızını becereceğim, seni ananın … mına, kızını da senin …mına sokarım. “ şeklinde mesajlar gönderdiğini, öldürmekle tehdit ettiğini iddia ederek; tarafların öncelikle haysiyetsiz hayat sürme, mümkün olmazsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine 5.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Mal tasfiyesi rejimi tasfiyesine yönelik taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davacının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davası 09.04.2021 tarihli duruşmada tefrik edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, tarafların Türkiye’ye geldikten Türk vatandaşlığını kazandıklarını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, müşterek ikametgahı terk ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasındaki asli kusurlunun davacı kadın olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmalarına göre müşterek milli hukuk olarak Türk hukukunun uygulanması gerektiği, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, davacı kadının kızına tacizde bulunduğu, kadına şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanma kararı ile birlikte kadının yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve 1.200,00 TL yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının lehine hükmolunan maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının, talepleri doğrultusunda arttırılması gerektiği yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kötü niyetli olduğunu, tarafların Irak hukukuna göre evlendiklerini, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduktan 48 gün sonra davanın açıldığını, Türk hukukunun kadınlara verdiği haklardan yararlanmak için vatandaşlığa geçmeyi beklediğini, kanuna karşı hile yaptığını, tanık beyanlarının çelişkili ve yanıltıcı olduğunu, kadının ceza davasında " sanık eşim bana vurmadı, yaralanmama neden olmadı, birlikte yaşıyoruz, şikayetçi de değilim" beyanı ile şikayetinden vazgeçtiğini, affettiğini, kadın hakkında yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığını, aleyhe hükmedilen tazminat ve nafakaların kabulü, kusur belirlemesi ile davanın kabulü yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini aksi halde boşanmalarına karar verilerek kadının fer'î taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarının az olduğunu ve evlilik birliği içerisinde edindikleri, taşınmazın satışından elde edilen gelirin davacı erkek eşin uhdesinde olduğunu ve müvekkiline hissesine düşen kısmı ödemediğini , Mahkemenin müvekkilinin kişisel eşya alacağı hakkında değerlendirme ve araştırma yapmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak, kadının davasının kabulünün doğru olup olmadığı, kadın yararına tazminat ve kadın yararına nafakalara hükmedilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, uygun ise miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...