Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2984 E. 2024/490 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı kadının kusurunun bulunup bulunmadığı ve davanın reddine ilişkin istinaf kararının doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, dinlenen tanık beyanları ile tarafların fiilen kısa süre evli kalmaları, bu süreçte kadının erkeğe ait taşınmazın devri konusunda baskı yapması ve erkeğin hastalığı döneminde ilgilenmemesi hususlarının evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebep olduğu değerlendirilerek, istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2551 E., 2023/327 K.

DAVA TARİHİ : 24.02.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çivril Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/114 E., 2021/828 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların ikinci evliliği olduğunu, davalının davacıya büyü yaptığını söylediğini, tarafların ayrı yaşamaya başladıklarını, davalının amacının davcıyı madden ve manen yapratıp ortada bırakmak istediğinin aşikar olduğunu, kağıt üzerinde kalan evliliğin sonlandırılması gerektiğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların evlendikten sonra Denizli de yaşamaya başladıklarını, davacının rahatsızlandığını ve hastaneye gittiğini, burada başında kılcal damarlarda sorun olduğunu haber verdiğini, davacıya hastanede refakat ettiğini, daha sonra davacının davalıyı Denizli'de bırakarak Çivril'de bulunan evine döndüğünü ancak ara ara birbirlerinin yanına gidip geldiklerini fakat daha sonra davacının arayıp sormadığını ve hiç yanına gitmediğini, davacının iddia ettiği gibi büyü gibi işlerin tamamen hayal ürünü olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeğin rahatsızlığı sırasında davacı ile ilgilenmediğini, müşterek konutlarında sürekli kalmadığını, evin tapusunun kendisine devrini tanık olan davacının arkadaşının yanında ısrarla istediğini belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu belirtilerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına yargılamada takdir edilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 300,00 TL olarak devamına, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vrkili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, hükmün tamamı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece kadına izafe edilen kusurlar yönünden dinlenilen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmının temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan duyuma dayalı beyanlar olduğunu, bir kısmı ise sebep ve saiki açıklanmayan inandırıcı olmaktan uzak ve davacının dava dilekçesinde ileri sürmediği vakıalara ilişkin izahlardan ibaret olduğunu, gerçekleşen bu durum karşısında; davacı erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davalı kadının kusurunun bulunduğunu kanıtlayamadığını, erkeğin boşanma davasının kabulünün koşullarının oluşmadığını, belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davacı erkeğin boşanma davasının reddine, kararın kesinleştiği tarihte sona ermek üzere kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir nafakasına ve davalı kadın lehine vekâlet ücretine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, erkeğin davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılamasında İlk Derece Mahkemesince kadının tam kusurlu olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı kadın tarafından istinaf edilmekle Bölge Adliye Mahkemesince kadının kusurlarının ispatlanamadığı gerekçesi ile erkeğin davasının reddine karar verilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince kadına izafe edilen kusurlar yönünden dinlenilen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmının temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan duyuma dayalı beyanlar olduğu, bir kısmı ise sebep ve saiki açıklanmayan inandırıcı olmaktan uzak ve davacının dava dilekçesinde ileri sürmediği vakıalara ilişkin izahlardan ibaret olduğu şeklinde değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı tanıklarının beyanlarıyla, tarafların fiilen iki ay kadar evli kaldıkları, iki aylık evlilik sürecinde kadının dava dilekçesinde dayanılan erkeğe ait taşınmazın kadın üzerine devredilmesi aksi halde sonucuna katlanmak zorunda kalacağı yönündeki söylemleriyle erkeğe baskı yaptığı ve erkeğin rahatsızlığı döneminde gereğince ilgilenmediğinin ispatlandığı anlaşılmaktadır. Bu şartlar altında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizlik mevcut olup davacı dava açmakta haklıdır. Hal böyle iken, Mahkemece davanın kabulü ile boşanmaya karar verilmesi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek davanın ispatlanamadığından bahisle reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin davasının reddi yönünden BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.