"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3171 E., 2023/190 K.
...
...
...
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında kısmen hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/458 E., 2022/437 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine ve kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kabul edilen yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davacı- karşı davalının evlendikten sonra hiç istememesine rağmen köyde davalı- davacının adresinde kayınpederi ve kayınvalidesiyle birlikte yaşamak zorunda bırakıldığını, davalı- davacının annesinin, tarafların evliliğine sürekli olarak müdahale ederek hakaret ve tehditte bulunmak suretiyle kadına psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğin sürekli olarak çalışmadığını, evin, eşinin ve çocuğunun ihtiyaçlarını karşılamadığını, çocuklara gereken bakım ve özeni göstermediğini, bu nedenle kızını evlatlık olarak vermeyi kabul etmek durumunda kaldığını, evliliğin devamı süresince erkeğin, kadını sürekli olarak evden kovduğunu, istemediğini söylediğini, şiddetli bir psikolojik baskı uyguladığını, eşi ve kayınvalidesi tarafından uygulanan sosyal ve duygusal şiddete dayanamayarak evden ayrılmak durumunda kaldığını, erkeğin 2017 yılında açmış olduğu boşanma davasında boşanmadan vazgeçerek barışmak istediğini beyan ettiğini, kadının kusurlu hareketlerini affettiğini, dava açtığı tarihten bu yana taraflar arasında ortak hayat kurulmadığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek cevap dilekçesinde; aile birliğinin kurulması için davacı- karşı davalı üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, ev ile hiçbir zaman ilgilenmediğini, sebepsiz yere sıklıkla evi terk ettiğini ve ailesinin yanına gittiğini, davalının 2017 yılında boşanma davası açtığını ve fakat bu ilişkiye son bir şans vermek için davasından vazgeçtiğini, bu dosyanın kararında açıklandığı üzere dosyada tanıklık yapan ortak çocukların beyanlarında annelerinin kendileriyle yaşamak istemediğini, kaç kere annelerinin evi terk etmemesi için uğraştıklarını ama bu çabalarının sonuçsuz kaldığını, annelerinin kendi anne babasını ziyaret etmek amacıyla evden çıktığını ama uzun süreler dönmediğini dile getirdiklerini, davalı- karşı davacıyı sürekli hakaret ederek aşağıladığını ve evle ilgilenmediğini iddia ederek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davalı- karşı davacı için yasal faizi ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık beyanları ve toplanan delillerden; kadına evlilik birliği içerisinde bağımsız hane temin edilmediği, bu sebeple evden ayrılan kadına kusur atfedilemeyeceği, boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine 20.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat talebinin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü ve karşı davanın reddi açısından Mahkeme kararının yerinde olduğunu ancak nafaka ve maddî tazminat miktarı ve manevî tazminat takdir edilmemesi noktasında hükmün bozulması gerektiğini, kadının kendisine ait hiçbir geliri olmadığını, takdir edilen nafakanın yetersiz olduğunu, erkeğin, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden eylemlerini, yapılan yargılamada sunmuş oldukları deliller ile ispatlamış bulunduklarını, psikolojik rahatsızlığı olduğu iddiasının manevîyatına saldırı teşkil edici olduğunu, manevî tazminatın kabulünü ve maddî tazminatın arttırılmasını talep ettiklerini, gerekçeli kararda yanlışlıkla yazılmış olan çocuklar lehine nafaka kısmının da silinerek düzeltilmesini talep ettiklerini beyan ederek, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarları, reddedilen manevî tazminat , gerekçe bölümünde sehven ergin çocuklar lehine hükmedilen nafakanın çıkartılması yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulü ile asıl davanın reddi gerekirken yerel mahkeme kararının yerinde olmadığını, ev ile ilgilenmeyen, erkeği sürekli hakaret ederek aşağılayan, sıklıkla evi terk eden ve bir daha geri dönmeyen kadının tam kusurlu olduğunu, kadının evli iken duygu durum bozukluğu rahatsızlığına yakalandığını, 5 yıldır Pamukkale Üniversitesi Psikiyatri bölümünde tedavi olduğunu, bu nedenlerle asıl davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini beyan ederek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, karşı davanın reddi, kabul edilen nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin tüm istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun'un) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, istinaf konusu edilmeyerek kesinleşen ve istinaf konusu edilmekle birlikte reddedilen hususlarla ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, gerçekleşen kusur durumuna göre davalı- karşı davacı erkeğin "evlilik süresi boyunca bağımsız konut temin etmediği, kadını evden kovduğu, istemediğini beyan ettiği, annesinin kadına karşı olan kötü davranışları karşısında sessiz kaldığı" bu şekilde evlilik birliğinin sona ermesinde erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmakla kadının kusur belirlemesine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kusura ilişkin gerekçesinin 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince düzeltilmesine, davacı- karşı davalı kadının yoksulluk nafakası ve maddî tazminatın miktarı ile kişilik haklarına saldırı oluşması nedeniyle manevî tazminatın reddine ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, kadın yararına 35.000,00 TL maddî tazminata, 35.000,00 TL manevî tazminata, aylık 500,00 TL tedbir ve aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, diğer hüküm fıkralarının aynen muhafazasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, karşı davanın reddi, kabul edilen nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin karşı davasının reddedilmesinin, kadının nafaka ve tazminat taleplerinin kabul edilmesinin doğru olup olmadığı, koşulları var ise kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakası miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...