Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2990 E. 2023/2523 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Yargıtay'ın daha önce tazminat miktarının azlığı nedeniyle bozduğu karar üzerine Bölge Adliye Mahkemesince artırılarak hükmedilen tazminat miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamında belirtilen hususlar gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilerek temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3497 E., 2023/134 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının, kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğu gerekçesiyle, bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı artırılarak talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle, evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek, davacı kadının boşanma talebinin kabulüne ve fer'î taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 25.09.2018 tarihli ve 2017/443 Esas, 2018/691 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kıskanç davranışları olduğu ve sürekli alkol alıp eşine fiziksel şiddet uygulayan erkeğin daha ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ... Çağan'ın velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine ara karar ile hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının hüküm kesinleşinceye kadar devamına, hüküm kesinleştikten sonra aynı miktar aylık iştirak nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, kadın lehine tedbir nafakası takdirine yer olmadığına, 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi ile tazminatların ve nafakaların miktarı; davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi ve tazminatlar yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 30.01.2020 tarih ve 2019/158 Esas, 2020/105 Karar sayılı kararı ile, davacı kadının vesayet altına alınmasını gerektirecek bir akıl hastalığı veya zayıflığının bulunup bulunmadığının araştırılmadan karar verilmesinin ... olmadığı gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 08.04.2021 tarihli ve 2020/129 Esas, 2021/268 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kıskanç davranışları olduğu ve sürekli alkol alıp eşine fiziksel şiddet uygulayan erkeğin daha ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ... Çağan'ın velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine ara karar ile hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 700,00 TL'ye çıkarılmasına, hüküm kesinleşinceye kadar tedbir ve hükmün kesinleşmesinden sonra da aylık 700,00 TL iştirak nafakası olarak devamı ile babadan alınarak anneye verilmesine, kadın lehine tedbir nafakası takdirine yer olmadığına, 10.000,00 TL maddî, 15.00,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı ve hüküm fıkrasındaki bent numaralarının düzeltilmesine dair talepleri üzerine tavzih kararı verilmemesi; davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi ve tazminatlar yönlerinden istinaf başvurusunda bulunululmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 09.12.2021 tarihli ve 2021/2164 Esas, 2021/2654 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda sürekli alkol alıp eşine fiziksel şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun ispatlanamadığı, kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle; kusur gerekçesinin erkeğin tam kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararındaki tazminat hükmünün kaldırılarak 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının sair ve erkeğin bütün istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tazminatlar ile nafakaların miktarı, nafakalara yıllık artışa hükmedilmemesi ve maddî hata ve tavzih talebi hakkındaki karar; davalı erkek vekili kusur belirlemesi ve tazminatlar yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 18.04.2022 tarihli ve 2022/1413 Esas, 2022/3713 Karar sayılı kararı ile, Bölge Adliye Mahkemesinin kadının tavzih talebine yönelik istinaf başvurusunu incelemediği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

3.Bölge Adliye Mahkemesinin 23.06.2022 tarihli ve 2022/1570 Esas, 2022/1524 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda sürekli alkol alıp eşine fiziksel şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun ispatlanamadığı, kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğu, kadının maddî hata talebinin kabulünün gerektiği ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle; kusur gerekçesinin erkeğin tam kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararındaki tazminat hükmünün kaldırılarak 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm sonucu bölümündeki "4 no.lu" ibaresinin "5 no.lu" olarak düzeltilmesine, kadının sair ve erkeğin bütün istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

B.İkinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından tazminatlar ile nafakaların miktarı ve nafakalara yıllık artışa hükmedilmemesi; davalı erkek tarafından kusur belirlemesi ve tazminatlar yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 12.10.2022 tarihli ve 2022/8341 Esas, 2022/8016 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle; tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

C. Bölge Adliye Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Son Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kesinleşen hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, aleyhine hükmedilen tazminat miktarlarının fazla olduğunu ileri sürerek, tazminatların miktarı yönünden temyize başvurmuştur.

2.Davalı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle, tazminatların ve nafakaların miktarının az olduğunu, nafakalara artış oranı belirlenmemesinin ... olmadığını belirterek temyize başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sair hususlar kesinleşmiş olmakla, bozma kararına uyulmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesinin bozmanın amacına uygun olarak karar verip vermediği ve kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.